Hessen seçti, sıra bize geliyor

HESSEN ve Aşağı Saksonya seçimlerini geride bıraktık. Türklerin sırtından oy avcılığına soyunan CDU'lu Başbakan Roland Koch'a verilen “demokrasi dersinin” dışında iki Türk kökenli milletvekilinin Hessen'de eyalet meclisine girmesi bu seçime damgasını vurdu. Seçimin bizim eyalette, NRW'de de yankısı büyük oldu. İktidardaki CDU-FDP koalisyonu herhalde 2010 yılındaki seçimlere Hessen'i göz önünde bulundurarak hazırlanır.

Evet bizim eyalette seçimler 2010'da yapılıyor. 2009'da da belediye seçimleri var. Partiler şimdiden kendilerini bu tarihlere odakladılar. Peki biz ne yapıyoruz? NRW'de Türkler bir milyon civarında. İki yıl içinde oy potansiyeli ise 200-250 bin civarında olacak. Bu çok büyük rakam. 70 bin Türk kökenli seçmen Hessen'i sallarsa, bu denli bir oy gücü NRW'yi yerinden oynatır. Önümüzde iki yıl var. Ama kimse “altın tepside” adaylık sunmaz. Bir önce Türk kökenli adaylarımız çıkmalı. Partiler, yetenekli göçmen gençleri şimdiden listelerinin ilk sıraları için düşünmeli. Bunu da belki en çok CDU yapmalı. Uyum bakanlığı bulunan CDU'nun en az bir de göçmen kökenli vekili de olmalı, değil mi?

HAYDİ GENÇLER

Hessen seçimleri Aşağı Saksonya'dakini gölgede bıraktı. Bizler de iki komşu eyaletten en çok Hessen'i konuşuyoruz. Uyum Meclisleri Birliği (LAGA) Başkanı Tayfun Keltek'le seçimler üzerine sohbet ediyoruz. Keltek bir önceki eyalet seçiminde aday olmuştu. Ancak stratejik hata sonucu seçilemedi. Zaten o seçim de partisi SPD için NRW'de “Kalenin düşüşü” olmuştu. Keltek Hessen sonuçlarından çok umutlu. Kendisinin de 2010 için hazırlıklar yaptığı sinyalini vermeden edemiyor. “NRW'de bir milyon Türk yaşıyor ama bir vekilimiz bile yok. Mecliste tek göçmenin olmayışı bu eyaletin çok büyük bir ayıbı” diye konuyu özetliyor Keltek.

CDU üyesi İlhami Kurtuluş da “Hessen seçimini Türkler etkiledi ama sağduyulu Almanlarla Almanya kazandı” görüşünde. Kurtuluş'a göre kimseye Türk olduğu için adaylık önerilmeyecek. Başarılı gençlere iş düşüyor. “Haydi gençler partilere girin ve aktif roller üstlenin. Vakit geliyor” bu çağrı da Kurtuluş'tan.

BİRLİK CEMİNDE NELER YAŞANDI

Aleviler için çok önemli günleri geride bıraktık. 12 gün boyunca oruç tutup, Kerbela'yı andılar. Orada yaşanan acıları yüreklerinde hissettiler. Cem Vakfı Avrupa Koordinatörü Alişan Hızlı, hafta sonunda Dinslaken'de düzenledikleri Birlik Cem'i ve Aşure Günü'ne davet etti. Davet eden Hızlı olunca, icabet etmemek olur mu? Kalabalık bir davetli Orkide Düğün Salonunu doldurmuştu. Kimler yoktu ki? Düsseldorf Başkonsolosu Hakan Olcay, SPD Milletvekili Lale Akgün, DİTİB Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Üstün, Müşavir Sadettin Kılıç, HÜR Türk Genel Başkanı Hasan Tekin, Caferiler Birliği Başkanı Mehmet Irmak, Avrupa Demokrasi Vakfı Başkanı Aydın Yardımcı, Milli Görüş'ten Mehmet Rüzgar, TAM'dan Yunus Ulusoy, Duisburg Uyum Meclisi Başkanı Şevket Avcı, ATİB Onur Başkanı Musa Serdar Çelebi, UETD Genel Sekreteri Salih Altınışık cemde yer alan konuklar arasındaydılar.

Günün önemini Başkonsolos Olcay vurguladı, “Aslında farkımız yok. Ehlibeyt sevgisi hepimizin ortak noktası değil mi” Ev sahibi Alişan Hızlı da ekledi: “Bu sözün üstüne daha ne denir?” diye. Benim dikkatimi ise Türkiye'nin en genç dedesi 19 yaşındaki Ozan Uluçay çekti. Okuduğu mersiyelerle salondakileri ağlatan genç dede, bağlamadaki ustalığıyla da gönülleri fethetti.

TÜRÇE ŞARKI SÖYLÜYORLAR

Köln-Neuehrenfeld'deki Overbeck İlkokulu'nda şu sıralar Türkçe şarkılar, türküler, Türk yemekleri gırla gidiyor. Türk ve Alman çocuklar hep birlikte kısır pişirip, Atatürk'ü öğreniyorlar. Bütün bunların ardındaki isim ise Comenius projesi kapsamında Türkiye'den gelen ve bu okulda staj yapan İngilizce öğretmeni Gülümser Efeoğlu. Gülümser öğretmen, hem Türk ve Alman eğitim sistemlerini karşılaştırdığı, hem de Türk kültürünü buradaki yavrulara anlattığı için de çok mutlu.