Herkül’ün aşkını gömdüğü Amalfi

NAPOLİ Körfezi’nin güneyinde, Sorrento ve Salerno arasında uzanan 50 kilometrelik bir sahil şeridini oluşturan Amalfi Sahilleri, eşsiz manzaraları inanılmaz doğası ve tarihiyle gezgincilerin rüyalarını süsleyen bir bölge. Amalfi Sahilleri, İtalya’nın Campania bölgesinde yer alan inanılmaz bir doğa güzelliğine sahip, keskin virajlı ve denize dik yükselen kayalıklı sahil şeridi boyunca ve ardındaki tepeler üzerinde konumlanmış birbirinden tatlı pitoresk köy ve kasabalardan oluşan bir bölgenin tamamı. ‘Amalfi’ kasabası ise bu kıyı bölgesinde konumlanan beldelerden yalnızca biri. Amalfi kıyı şeridi, denize dik yükselen keskin ve sarp kayalıklara sımsıkı tutunmuş irili ufaklı romantik, tarihi kasaba ve pastel renkli balıkçı köyleriyle şüphesiz, Avrupa’nın en muhteşem ve ihtişamlı kıyı şeridi. Mitolojideki hikayesi ise; Amalfi, Herkül’ün aşık olduğu su perisiymiş fakat Amalfi ne yazık ki çok genç yaşta ölmüş ve aşkları bu yüzden kısa sürmüş, sevgilisinin genç yaşta ölümüne çok üzülen Herkül Amalfi’yi dünyanın en güzel yerine gömeceğine yemin etmiş ve onun şerefine Amalfi’yi inşaa etmiş. Belki de bu yüzden bu sahil şeridine gelip, dik yamaçlar üzerinde yan yana kurulmuş rengarenk evleri, kıyı şeridinin doğasındaki güzelliği, vahşiliği, ve bakirliğini görenler; tıpkı Herkül gibi ilk görüşte aşık oluyor Amalfi Sahillerine.

MASALSI MANZARALAR, TEHLİKELİ YOLLAR
Amalfi sahilinin daracık, uçurumlarla dolu keskin virajlı sahil yolunda arabayla ilerlerken girip çıktığınız her viraj, karşınıza nefes kesen masalsı manzaralar çıkarıyor çıkartmasına da, diğer yandan da insanın yüreğini ağzına getiriyor. Bu sahil şeridinde araba kullanmak için birinci şart; ya aynı İtalyan şoförler gibi -ki onların avantajı bu yolları ezbere bilmeleri- çok usta bir şoför olacaksınız ya da öyle bir şoföre rastgeleceksiniz! 50 kilometrelik bu yol gerçekten de macera ve adrenalin sevenler için biçilmiş kaftan. inanılmaz derecede dikkat gerektiren bu yolu hafife alırsanız uçurumdan aşağı kısa bir iniş yapabilirsiniz. Bu yol bol uçurumlu ve öyle dar ki neyle giderseniz gidin en az 2 saat sürüyor. Zaten sürekli korna eşliğinde devam ettiğiniz yolda karşılıklı iki araç denk geldiğinde geçitlerde trafik duruyor, hatta geri geri gitmeniz gerekiyor. Ben otobüsle yoldaydım ve en az iki kez otobüs geçebilsin diye tüm araç konvoyunun geri geri gidip yol verdiğine şahit oldum.

AMALFİ’YE BAHARLARDA GİDİN!
Bütün dünya sosyetesinin, ünlülerin ve yat sahiplerinin uğrak yerlerinden birisi haline gelen Amalfi Sahilleri ve Capri Adası nefes kesici güzelliğiyle ve macera dolu süprizleriyle insanı büyülüyor. Amalfi Sahilleri, İtalya’nın en çok turist ağırlayan bölgelerinin başında geliyor. (Temmuz ve Ağustos ayları yerli ve yabancı turistlerin en yoğun olduğu ve aşırı sıcakların yaşandığı aylar. Amalfi geziniz için bahar ve sonbahar aylarını tercih edin. Bu sürede bile, iklim ılıman ve hava sıcaklığı 20 ila 25 derece arasında. Kasım ayından Paskalya tatiline kadar olan süre bütün cafe, restoran ve tarihi yerler kapalı olduğu için tercih edilmemesi gereken bir dönem. Güney İtalya’nın ılıman iklimi ve deniz sıcaklığı açısından bahar ve sonbahar ayları gezi için ideal) Muhteşem doğal güzelliklerin olduğu bu sahil şeridi aynı zamanda zengin tarihiyle de geçmişin yansımalarını günümüze ulaştırıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Amalfi Sahilleri, özellikle son yıllarda artan popülaritesi nedeniyle aşırı turistik ve aynı zamanda da haddinden fazla pahalı ama yine de kesinlikle keşfedilmesi gereken bir bölge.

BİR KEZ OTOBÜS BİR KEZ DE TEKNE
Ben bu bölgeyi keşfetmeye Napoli’yi baz alarak önce Capri Adası’ndan başladım daha sonra sırasıyla Sorrento, Positano, Amalfi ve Ravello kasabalarını gezdim. Gidişte kara yolunu ve otobüsü dönüş yolunda ise tekne ve feribotu tercih ettim. Bölgedeki en yaygın ve sıklıktaki ulaşım şekli otobüs. Sita Otobüsleri, Sorrento ile Salerno arasında gün boyu sefere yapıyor.

Bilet ücretleri varış noktasına göre farklı o yüzden bileti alırken nereye gidip nasıl döneceğinizi satıcıya söylerseniz size en uygun bileti veriyor. Otobüslerin Salerno, Amalfi ve Sorrento’da ana durakları bulunuyor. Amalfi kıyı şeridi boyunca sık sık ara duraklar mevcut. Bölgede günübirlik geziler çok yaygın o yüzden bir Sita otobüs saati çizelgesi edinin ve son otobüsleri kontrol edin. Aksi taktirde son varış noktanız olan kendi kasabanıza yürümek ya da astronomik rakamlara taksiye binmek zorunda kalabilirsiniz!. Diğer bir ulaşım alternatifi de TravelMar tekneleri. Salerno–Amalfi–Positano ve Maiori–Minori –Amalfi arasında sefer yapan bu teknelerin sefer sayısı otobüse göre daha az ve fiyatı daha yüksek ama hem inanılmaz zaman kazandırabilir hem de denizden kıyı şeridi manzarası da harika. Benim önerim bir kez otobüs ile gidiş veya dönüş bir kere de tekne ile gitmek. Çünkü otobüsle giderseniz usta İtalyan şoförü eşliğinde uzun ama maceralı bir yolculuğun yanı sıra tüm kıyı şeridinin müthiş manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Tekneyle gezi ise bu benzersiz kıyılara denizden bakarak bambaşka manzaralar yakalamak açısından oldukça keyifli.

DENİZİN ORTASINDA BİR CENNET
Capri, pırıl pırıl parlayan turkuaz ve çivit mavisi bir denizin ortasındaki cennet. Capri Adası binlerce yıldır imparatorlar, kraliçeler ve yazarların şimdi de jet sosyetenin, ünlülerin, sanatçıların, doğa ve deniz meraklılarının ve de gezginlerin uğrak noktası olan gerçek bir çekim merkezi. Capri; inişli-çıkışlı yüksek kayalıkların arasından daracık merdivenlerle inilen gizli koyları ve deniz mağaraları, kayalıkları, limon ağaçları ve begonvillerle bezenmiş sokakları ile doğanın, denizin, şıklığın ve zarafetin gerçek adresi. Capri Adası iki kasabadan oluşuyor: Güneyde Grande ve Piccola limanları arasında ki Capri ve Monte Solara’nın diğer yanında yer alan Anacapri. Merkezdeki Piazzetta’ya ulaşmak için funikülere binmek gerekiyor.

Adanın en yüksek noktası ise İmparator Tiberius’un bir zamanlar yaşadığı Tibero’nun tepesinde yer alan, salaş ve sade Jovis Köyü. Köye mutlaka gidip nefes kesici manzaralarıyla imparatorun ikametgahının kalıntıları olan Villa Jovis’i ziyaret edin. Anacapri, Capri Adası’nın doğal güzelliklerinin korunduğu en özel bölgesi; dar sokaklarında yürüyüş yaparak Villa San Michele ve Axel Munthe Müzesi gezilebilecek noktalar. Augustus Botanik Bahçeleri’nde ise adaya özgü tüm bitki, ağaç ve çiçekleri bir arada görebilirsiniz. Panoramik manzaralar için Monte Solara’nın tepesine teleferik ile çıkarak 590 metre yükseklikte gün batımında Faraglioni kayalıklarını izlemenizi öneririm.

İMPARATORLARIN MAĞARALARINI GEZİN
Tarih meraklıları için, The Mueso del Centro Caprense Ignazio Cerioada Ada’nın geçmişine dair eserler, objeler ve fotoğraflar sergileniyor. Yürüyüş sevenler için manzaralar eşliğinde bir rota: Piazzetta Cerio’dan Convent of St Teresa’ya yürüyüp oradan da Punta Cannone’ye tırmanış. Ayrıca La Miglierave Villa Damecuta’ya ulaşan yollar adanın diğer güzel yürüyüş rotaları. Yüzmek için Marina Piccola ve Faraglioni Kayalıkları’nı tercih edebilirsiniz. Bir zamanlar Romalı imparatorlarının özel banyoları olarak kullandıkları ‘Blue Grotto–Grotto Azzurra’ mağaralarına tekne gezisi yapmanızı mutlaka öneririm.

ÜNLÜLERİN TERCİHİ SORRENTO
Sorrento Yarımadası’na adını veren Sorrento Kasabası Amalfi kıyısındaki turizmin temeli sayılıyor. Yaklaşık 16.600 nüfuslu bu kasaba kuruluşundan beri her zaman sanatçılar tarafından çok sayıda yazı ve fotoğrafta ölümsüzleştirilmiştir. Bunun nedeni ise devasa Vezüv Yanardağı’nın engelsiz manzarasına sahip teras şeklindeki eşsiz konumu. Sarp uçurumlar, volkanik kayalar ve yemyeşil doğayla renklenen kasaba Amalfi Sahilleri’ne günübirlik turlar yapmak ve uygun fiyatlarda konaklamak isteyenler için en doğru adres. Saint Anthony Bazilikası, Saint Filippo e Giacomo Katedrali ve Fransisken manastırı görülmesi gereken tarihi yerler arasında. Ayrıca, şehir bahçesi Napoli Körfezi’nin muhteşem manzarasına sahip. Eski şehir merkezinde isimsiz şair heykeliyle Piazza Tasso, Yunan şehir kapısı ve Romanesk kemerli eski şehir duvarınıda görmenizi tavsiye ederim.

DÜNYA SOSYETESİNİN GÖZ BEBEĞİ POSITANO
Sorrento’ya en yakın sahil kasabası olan Positano, Amalfi gezisinde rastlayacağınız en şirin ve en ünlü kasabalardan biri daha doğrusu en ünlüsü. Dünya sosyetesinin ve ünlülerin de göz bebeği olan Positano kasabası; denize dik iken yamaçlardaki pastel renklerde boyanmış evleriyle sanki yağlı boya bir tabloyu andırıyor.. Mistik atmosteri, jakaranda ağaçları, begonvil ve sardunya ile bezenmiş daracık rengarenk labirent gibi sokakları da cabası.

Gün batımlarında ise güneşin kırmızı tonları kasabanın muhteşem manzarasıyla bütünleşerek büyüleyici bir görünüm alıyor. Positano’nun simgesi olmuş Santa Maria Assunta Kilisesi’nin çini kaplı kubbesini ve Kara Meryem ile Çocuk ikonasını görmek, Tanrılar Yolu olarak adlandırılan dik yamaçları çıkmak, sokaklarda dizilmiş birbirinden şık butikleri dolaşmak ve muhteşem gün batımını sahilde bulunan kafeteryalarda veya direkt kumsalda oturarak izlemek gerçekten de benzersiz bir duygu. Kasabanın bence en güzel zamanı gün batımına doğru günübirlik turistlerin şehri terk ettikleri zaman.

EN KÜÇÜK AMA EN ÜNLÜ: AMALFİ
Amalfi Sahilleri’ne adını veren Amalfi kasabası yaklaşık 5.200 nüfusuyla bu dağ silsilesi içindeki en küçük ama en ünlü kasabalardan birisi. Eski liman kenti, Orta Çağ’daki dört büyük deniz cumhuriyetine aitmiş ve bu yüzden de Doğu’ya giden ticari filoları kontrol ediyormuş. Bu küçük kasabanın antik Roma geçmişinin izleri bugün hala görülebiliyor. Dom Sant’Andrea Katedrali ve katedralin 11. yüzyıldan kalma bronz kapısı ve arka bahçesinde yer alan Chiostro del Paradiso ziyaret edilen en popüler yerler. Kasabanın limanında bulunan Orta Çağ tersanesi ‘Arsenale’ eski katır yolları ve merdivenleri ise adeta tarih kokuyor. Duomo meydanı ise kafeleri, dükkanlarıyla tüm gün boyunca kasabanın kalbinin attığı yer.

Kahvenizi yudumladıktan sonra karşınıza çıkan daracık sokakların arasına dalıp kaybolmanın keyfini çıkarın. Bunun yanı sıra günübirlik gidenlerin maalesef keşfedemedikleri kasaba yakınında ki ‘Valle delle Ferriere’ vadisindeki şelaleler ve nehirlere yürüyüş yapmak da oldukça keyifli. Kağıt üretiminin eski merkezi olan ‘Museo della carta’ kağıt müzesi de burada ve ziyaret etmeye değer. Kasabanın renkli şemsiyeli plajları oldukça kalabalık ancak denize girmek isterseniz hemen yürüme mesafesindeki Atrani’ye gidip orada yüzebilirsiniz. Amalfi’den Atrani’ye zaten yaklaşık 800 metre yürüyorsunuz ama kesinlikle değer çünkü bu yolun her köşesi ayrı bir fotoğraf motifi.

SANATSAL CAZİBESİYLE RAVELLO
Ravello kasabası 1953 yılında Richard Wagner onuruna kurulan ‘Ravello Festivali’ ile dünyaca ünlü bir kasaba haline gelmiş. Wagner’in anısına her yıl Ravello’da düzenlenen klasik müzik festivalinin sahnesi Villa Rufolo’nun bahçesine kuruluyor. Ravello kasabası sahilden yaklaşık beş kilometre uzaklıkta ve denizden 350 metre yükseklikte ve bu yüzden de kasabaya vardığınızda gerçekten nefes kesen manzaralarla karşılaşıyorsunuz. Akdeniz’e tepeden kuşbakışı bakan Villa Rufolo ve Villa Cimbrone’nin bahçeleri, bir yandan uçsuz bucaksız deniz, gökyüzü ve sahil manzaralarıyla nefesinizi keserken, bir yandan da çiçekleri, palmiye ağaçları, çeşmeleri, havuzları ve heykelleriyle ziyaretçileri büyülüyor. İtalya’nın eşsiz manzaralara nazır en güzel panorama bahçelerinin Ravello’da olduğu söyleniyor. Sanatsal cazibesi ve eşsiz panorama bahçeleriyle Ravello çok sayıda turist çekiyor olsa da çevredeki diğer kasabalara oranla konaklama ücretleri bu kasabada çok daha uygun yine de denizi kuş bakışı seyretmek uzun süre kalmak isteyenler için çok çekici olmayabilir.

EN SESSİZ BALIKÇI KÖYÜ NERANO
Oldukça küçük bir balıkçı köyü olan Nerano Amalfi Sahilleri’nin belki de en sessiz ve sakin köyü. Nerano köyü yakınında yer alan Massa Lubrense Park’ı ise 100 km’lik patika yollarıyla doğa ve yürüyüş severler için adeta bir cennet. Torca köyünden başlayıp, Marina di Crapolla sahili boyunca ilerleyerek, San Pietro Kilisesi’ne ulaşan rota süper.