Güncelleme Tarihi:
Meyvan’la ilk göz göze gelişimiz 1990’da, sıcak bir yaz akşamındaydı. Küçücük, 2 aylık kahverengi tüy yumağı, oyuncak gibi bir ayı, kendi boyunun 4 misli bir mavi çöp tenekesine zıplamaya çalışıyordu. Arkadan yaklaşıp kucağıma aldım. Kalbi avucumda atıyordu, korkmuştu. Küçücük kalbinin ve aklının kaldıramayacağı büyüklükte acılar yaşamıştı. Açtı, günlerdir... Susuzdu. Yanımda getirdiğim armudu verdim. Açlığına rağmen, önce gözlerimin ta içine baktı. Ben de onun... Ve derinliklerinde, coşan gözyaşı şelalesinde, bir anlık sevinç... Sanki bir gülümseme ışığı gördüm. Elimi yaladı. Nazikçe armudu aldı, başını omzuma güvenle bırakıp, yemeye başladı.
BABAM ÖLDÜĞÜNDE
EN ÇOK O AĞLADI
Zaman içinde annemi annesi, babamı babası, beni ablası olarak kabullendi. Geceler boyu gördüğü kabuslarından uyandığında, sımsıkı boynuma sarıldı.
HAYKOD Barınağı’nda ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yaptırdığımız mekanında serbestçe koştu, köpeklerle oynadı, ağaçlara tırmandı.
Babam öldüğünde en çok Meyvan ağladı. Annemi gördüğünde en çok Meyvan sevindi. Anneme sırtını kaşıtırken mutlu gurultular çıkardı. Petek balını tırnaklarını bıçak ve çatal gibi kullanarak, en zarif şekilde yedi.
Havuzdan çıkınca, başına havlusunu sarıp kurulandı. Traktör lastiği salıncağında sallanmayı,hulahup çevirmeyi çok sevdi. “Ayı” sözünün hakaret değil, iltifat olduğunu Meyvan öğretti bize.
Meyvan’ın rahatı için gereken her türlü bilgiyle donatılmış olarak, ona en iyi şekilde baktık. Aradan geçen 19 yıl boyunca, her gün, Meyvan bizi, biz Meyvan’ı daha çok sevmek, daha çok mutlu etmek için yarıştık.
Ve bir gün, Hayvan Hakları Federasyonu Başkanı bir Avukat bey ayılar hakkında hiçbir şey bilmeden, Meyvan için, “barınaktan alınmalı, ormana salınmalı” fetvası verdi. Bu ihbar üzerine Meyvancık yetkililer tarafından kontrol edildi; kış uykusunda olduğundan,neden uyandırıldığını bilemedi. Korktu, ürktü, ilk karşılaştığımız günkü gibi benim boynuma sarılmak, babamın arkasına saklanmak istedi.
Derneğimizin üyesi olduğu WSPA’dan uzmanlar gelip yerinde inceleme yaptılar, “bunca yıl her türlü ihtiyacı karşılanan, mekanına alışmış, ortamından şikayetçi olmadığı aşikar olan bu hayvanın, yer değişimine gerek yoktur” şeklinde karar aldılar.
Projenin resmi ortağı olan, THKD Başkanı, sayın Birgül Rona “Ayı Meyvan’ın, bir aylıkken geldiği ve 19 yılını geçirdiği yaşam alanından alınarak, Karacabey’deki ayı barınağına nakledilmesi, başlı başına ruhsal ve fiziksel bir travma olacaktır. Ayı Meyvan artık yabani bir hayvan değil, bir bakıma ehli, evcil bir hayvan karakterindedir. Bu nedenle, Karacabey’deki diğer ayıların arasına, doğal ortamına salınamaz” diye açıklama yaptı.
Şimdi onu sımsıkı kucaklayan, koruyan devlet ve hayvanseverlerin varlığı sayesinde Meyvan mutlu, artık korkmuyor. “Doğal Hayat”ında rahat ve huzurlu yaşamaya devam ediyor. Meyvan artık sizlere emanet.
Gamze Erkök- HAYKOD