Ahmet KÜLAHÇI / Fotoğraf: ABACA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 04, 2020 11:20
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, önceki hafta Ankara Hacı Bayram Veli Camii’ndeki cuma hutbesinde, “Ey insanlar! Canımıza, aklımıza, inancımıza, malımıza ve neslimize zarar veren şeylerden uzak duralım” çağrısında bulundu.
BU bağlamda, “Ey insanlar! İslam, zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti. Yılda yüz binlerce insan gayrimeşru ve nikâhsız hayatın İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim” dedi.
Bu söylemlerinden dolayı İnsan Hakları Derneği (İHD), Prof. Erbaş hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ankara Barosu da, sosyal medya hesabı Facebook üzerinden, “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın insanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmayı şaşkınlık ve ibretle izledik. Şaşkınlığımız, sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değerler üzerine inşa ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir” açıklamasında bulundu.
Bunun üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara Barosu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
*
Aynı günlerde Almanya’da da benzer bir olay yaşandı.
Almanya’nın Bremen kentindeki Protestan St. Martini Kilisesi’nin papazı
Olaf Latzel’in geçen yıl ekim ayında evlilikle ilgili düzenlenen bir seminerde, eşcinselleri ‘haydut, cani, suçlu’ olarak nitelediği, kadın ve erkek dışındaki cinsiyetleri ‘şeytani-satanik cinsiyet pisliği’ olarak nitelediği ortaya çıktı.
“Her ne kadar bu yüzden kimsenin öldürülmesine gerek olmasa da, eşcinsellik ölüme layık bir suçtur” dediği de.
Hıristiyan aleminin ruhani lideri Papa Francesco, eşcinsellere, boşanmışlara ve kürtaj yaptırmış kadınlara hoşgörülü davranılmasını ister, “Onlara merhamet ve sevgiyle yaklaşmalıyız. Kilise eşcinselleri cezalandırmak istemedi. Tanrı hepimizi özgür yarattı” derken, Olaf Latzel gibiler, adeta “Vurun eşcinsellere” demeyi sürdürdüler.
Papaz Olaf Latzel’in bu yaklaşımının sosyal medyada yayınlanması üzerine Bremen Savcılığı harekete geçerek, ‘halkı kışkırtma’ suçlamasıyla hakkında soruşturma başlattı.
Papaz Latzel ise tepkilerin ve eleştirilerin yoğunlaşması üzerine eşcinsellere insan olarak karşı olmadığını belirtirken, “Ancak yaptıklarına karşıyım. Eşcinsellik Tanrı’nın cinsiyet olarak yalnız erkek ve kadını tanıyan yaradılış düzenine aykırıdır” dedi.
Aslında Protestan Papaz Olaf Latzel’in bu ‘ilk suçu değildi’.
2015 yılında Katoliklerin ve Protestanların Müslümanlarla birlikte ibadet etmelerini ‘günah’ olarak nitelemişti.
“İslam Almanya’ya ait değildir” demişti.
Müslümanların kutsal
Ramazan Bayramı için, “Saçmalık” demişti.
“Davet edilseniz bile gitmeyin, temiz kalın” demişti.
Budizm’in kurucusu Gotama Buda’yı “Şişko, yaşlı, yağlı bay” olarak nitelemişti.
Bremen Savcılığı o zaman da Papaz Olaf Latzel hakkında ‘halkı kışkırtma ve başka dinlere hakaret’ suçlamasıyla soruşturma başlatmıştı.
Ama uzun bir süre sonra ‘din ve düşünceyi ifade özgürlüğü kapsamında’ denilerek, Papaz Latzel’e adeta ‘böyle devam et’ yolu açılmıştı.
*
Geçen hafta Karlsruhe’deki Helios Kliniği’nde kalp damar cerrahı olarak 20 yıldır çalışan ve sosyal medya hesabından, “Bir hekim olarak eşcinselliğin, transseksüelliğin hastalık olduğunu belirtmek isterim” paylaşımında bulunan Türkiye kökenli Metin Çakır, hemen görevden alınmıştır.
Papaz Olaf Latzel ve onun gibiler ise hâlâ görevlerini sürdürmektedir.
Evet...
Almanya’da 1 Ekim 2017 tarihinde eşcinsel çiftlerin evlenmelerine resmen izin veren yasa yürürlüğe girdi.
O zamandan beri en az 20 bin eşcinsel evlilik resmi kayıtlara geçti.
Bunlar arasında hem Federal Meclis olarak bilinen
Alman Parlamentosu’nda hem de eyalet parlamentolarında görev yapan milletvekilleri bile var.
Hatta bakan olanlar bile.