Güncelleme Tarihi:
BU yıl Ramazan ayına, dünyayı sarsan koronavirüs salgınının yol açtığı sıkıntılı bir dönemde giriyoruz. Bu epidemi kısa sürede tüm dünyada on binlerce insanın hayatını kaybetmesine, büyük sosyal ve ekonomik zorlukların yaşanmasına sebep olmuştur. Bütün tedbirlere rağmen her gün yeni canlar almaya devam etmektedir.
Söz konusu salgında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine ve Almanya Türk toplumuna başsağlığı diliyorum.
Bu virüsle mücadele eden hastalarımıza acil şifalar temenni ediyor, hastalığı atlatan kardeşlerimize de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.
*
İçinde bulunduğumuz bu olağandışı dönemde hepimiz bir dizi sıkıntılara katlanıyor, kendi adımıza önemli fedakârlıklarda bulunuyoruz. Birçoğumuz belki bir süre daha, camilerde ettiğimiz duaları, kıldığımız namazları evlerimizde eda etmeye, her zaman sarılıp kucakladığımız büyüklerimizin hatırlarını bir süreliğine yalnızca telefonla sormaya, aile ve arkadaş ziyaretlerini ertelemeye, her yıl büyük bir sevinçle yaptığımız memleket seyahatlerimizi ileriki tarihlere bırakmak durumunda kalacağız. Bütün bu fedakârlıkların kendimizin, ailemizin ve toplumumuzun sağlığı için zaruri ve geçici olduğunu, bu özverili davranışların meyvesinin alınacağını, her karanlık gecenin ardında aydınlık bir sabahın olduğunu unutmamalıyız.
*
Diğer yandan, Avrupa çapında artan ırkçılık, yabancı ve İslam düşmanlığı bu yıl da yeni canlar almış, yüreklerimizi dağlamıştır. Bu vesileyle başta son Hanau saldırısı olmak üzere, şimdiye kadar yaşanan ırkçı saldırıda hayatını kaybeden kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, ailelerine sabır diliyorum. Almanya’daki iç huzur ve barışı tehdit, toplumu da tedirgin etmeye devam eden ırkçılık belasının bir an önce son bulması, aynı şekilde Suriye’den Filistin’e, Libya’dan Somali’ye kadar İslam coğrafyasında yaşanan acıların dinmesi hepimizin ortak dileğidir.
Kıymetli vatandaşlarımız; dünyamızı, İslam alemini ve Türk toplumunu derinden etkileyen bu gelişmeler karşısında birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Karşı karşıya olduğumuz bu sınamaların Almanya’daki Türk toplumu içerisindeki kardeşlik ve dayanışma duygularını daha da güçlendirdiğine inanıyor, mübarek Ramazan ayının birlikteliğimizi pekiştirmesini temenni ediyorum.
Geçtiğimiz yıllarda birlikte oruç açtığımız, dualar ettiğimiz toplu iftar sofralarını mevcut salgın dolayısıyla bu yıl arzu ettiğimiz gibi düzenleyemeyeceğiz. Yakınlarımızla, dostlarımızla, sevdiklerimizle daha az bir araya gelebileceğiz.
Mecburiyetten kaynaklanan bu eksiklikleri ileride inşallah telafi ederiz, yeter ki, sağlığımızı koruyalım. Özellikle bu dönemde sağlığımızın önemli ve öncelikli olduğunu aklımızda tutmalı, salgına karşı ilan edilen önlemlere Ramazan ayı boyunca da uymaya devam etmeliyiz.
Bu düşüncelerle önümüzdeki mübarek günlerin maneviyatımızı güçlendirmeye ve sahip olduklarımıza şükretmeye vesile olacağına inanıyor, Ramazan ayının huzurla ve sağlıkla geçmesini yürekten diliyorum.