Her ile anjiyo merkezi şart

5 gün sürecek ve çarşamba günü sona erecek olan kongreye Türkiye’den başta Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Ömer Kozan olmak üzere çok sayıda kardiyolog katılıyor.

Türkiye’den gelen genç kardiyologlar, “Hedefimiz insan ömrünü uzatmak ve yaşam standardını iyileştirmek. Kardiyoloji çok hızlı gelişen bir alan. O nedenle tüm dünyadaki yeni gelişmeleri takip etmek için bu kongre çok önemli” dediler.

Türkiye’de birçok ilde anjiyo merkezleri varken, bazılarında kurulma aşamasında olduğunu, bazı illerde ise hiç bulunmadığını belirten Türk kardiyologlar, bu illerin de mutlaka bir anjiyo merkezine kavuşması gerektiğinin önemini vurguladı.

Çorum devlet hastanesinde görevli Dr. Osman Karaarslan, Çorum’da henüz anjiyo merkezi kurulmadığını, hastaları 2.5 saat uzaktaki Ankara’ya gönderdiklerini, fakat merkezin kurulma aşamasında olduğunu söyledi.
Anjiyo merkezi olan özel hastanelerin yakın illerde anjiyo merkezi kurulmasına sıcak bakmadığını eleştiren Dr. Karaarslan, bunun her ile anjiyo merkezi kurulmasında önemli bir engel olduğuna işaret etti.

Önlem alınmalı
Adıyaman Kahta’dan gelen Dr. Şükrü Karaca, araştırmalara göre 2017 yılında Türkiye’nin dünyanın en obez ülkelerinden biri olacağını ve bu gelişmeye karşı önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

Konya’dan katılan Dr. Mehmet Gülcan, son 10 yıl içinde Türkiye’de kardiyoloji alanında çok hızlı gelişmeler kaydedildiğini, örneğin girişimsel kardiyolojide Avrupa’da yapılan müdahalelerin aynısının Türkiye’de de yapılabildiğini vurguladı.

Dr. Süleyman Kanyılmaz, nüfusa göre Türkiye’de kardiyoloji uzmanı sayısının düşük olduğuna işaret etti.

Kahvenin tansiyonu yükseltmesi genetik
Avrupa Kardiyoloji Kongresi’nde açıklanan yeni bilimsel araştırmaya göre kahvenin insanlarda farklı tansiyon ölçülerine neden olması genetik.

Kahvenin insanlar üzerinde farklı etkilerini araştıran İtalyan kardiyoloji ekibinin başkanı Prof. Giulia Renda, insanlarda tansiyonun kahveye farklı reaksiyon göstermesinin Alpha2B-Adeno reseptörü denilen belirli bir gen variyasyonundan kaynaklandığını açıkladı.

Prof. Renda, genetik olarak yatkın olan insanlarda kahvenin sebep olduğu tansiyon yüksekliği rizikosu bulunduğunu vurguladı. Araştırma 110 kişi üzerinde denendi. Deneklere 40 mililitre kofeinsiz kahve ile birlikte kişinin kilosuna göre kilo başına 3 miligram kofein veya aynı miktarda kofeinsiz kahve verildi. Ardından 6 dakikalık aralarla 2 saati aşkın tansiyonları ölçüldü. 24 saat sonra yeniden test yapıldı. Başlangıçta kofein alanlara, bu sefer kofeinsiz, ötekilere kofeinli ürün verildi. Kofeinsiz ürüne göre kofeinin sistolik ve diyastolik tansiyonu kayda değer ölçüde yükselttiği tespit edildi. Belirli gen variyasyonlu deneklerde tansiyonun ötekilere göre daha yükseldiği belirlendi.