Her gün ölmek istemiyoruz

Güncelleme Tarihi:

Her gün ölmek istemiyoruz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2013 10:07

İki Türk işçisinin zehirlenerek hayatını kaybetmesi sonrası aynı iş yerinde çalışanlartehlikenin farkında olsalar da konuşmaktan kaçınıyor. Kimliklerini açıklamakistemeyen bazı Türk işçileri, işyeri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Haberin Devamı

ALMANYA’nın Moers kentinde meydana gelen kimyasal madde zehirlenmesi sonrası nakliyat şirketi Rinnen, çalışanları ile kısa sürede iki defa toplantı yaptığı, gelişmelerin değerlendirildiği bildirildi. Mehmet Ablak ve Yakup Balcı’nın hayatını kaybettiği iş kazası sonrası kapanan bölümde çalışanlar, dün sabah yeniden işbaşı yaptılar. Diğer taraftan, çalışanların işyeri hakkında açıklama yapmamaları konusunda uyarıldıkları iddia edildi. Çalışma koşullarının ağır, bir o kadar da tehlikeli olmasına rağmen yeterli önlemlerin alınmaması eleştiri konusu yapılsa da çalışanlar sessizliklerini koruyor. Buna rağmen, zehirlenmenin gerçekleştiği bölümde çalışan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir Türk işçisi, “Her gün ölmek istemiyoruz” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.

GAZ ORANI ÖLÇÜLMEMİŞ

Türk işçisi, zehirlenerek hayatlarını kaybeden iki arkadaşının işyerinde ve çevrede çok sevildiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Arkadaşlarımızın hatası olabilir. m Büyük bir olasılıkla tankerin içine girilmeden gaz oranı ölçülmemiş. Bunun ihmal edildiği anlaşılıyor. Ben de aynı bölümde yıllardır çalışıyorum. Kağıt üstünde her türlü imkan var. Bizim çalıştığımız bölümde daha fazla çalışan olması gerekiyor. Beş yıkama yerimiz var. Bir yıkama noktası gıda ürünü taşıyan tankerler için genellikle boş tutulur. Geri kalan her noktada en az iki kişi olması gerekirken biz toplam dört kişi çalışıyoruz. Yeterli sayıda çalışan olsa bu tür kazalar olmaz. En azından son olayda olduğu gibi müdahale etmede geç kalınmaz.”

ÖLÜMLE BURUN BURUNAYIZ

Çalışana verilen bilgilerle ile tankerin son taşıdığı ürünün bazen hiç tutmadığını anlatan Türk işçisi, “Çalıştığımız işyerinde her zaman ölümle burun buruna geliyoruz. Tehlike her yeni bir işte yanımızda. İki lçüm aletimiz var. Arkadaşlarımızın ölçüm yapmadığı, hava değişim aletini de tankerin içine atmadıkları anlaşılıyor. Firmada çoğu Türk, ağırlıklı olarak yabancılar çalışıyor. İşin tehlikeli olduğunu hepimiz biliyoruz. Zorunlu olduğumuz için çalışıyoruz. Primli saat ücretimiz 10 Euro’yu ancak buluyor. Mehmet Ablak abi eğitimli olmasından tehlikeli durumlarda kimyasal maddeleri not eder, araştırırdı. Her gün ölüm korkusu vardı. Firmada sendikamız var ama çalışanlarla ilgilendiğini görmedik. Biz, kansere yol açan kimyasal madde taşımış tankerleri de yıkıyoruz. Bunu herkes biliyor. Kağıt üstünde, resmiyette her türlü imkan sağlanmış gibi gözükse de işyerimizdeki çalışma koşulları tahminin ötesinde ağır. İnşallah başka kazalar gerçekleşmeden ciddi önlemler alınır” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!