Her biri ayrı bir hikaye

NRW Eyaleti Uyum Müsteşarı Zülfiye Kaykın, misafir işçilerin edebiyatının artık yeni bir Alman edebiyatına dönüştüğünü belirterek, “Her işçinin göçü ayrı bir hikayedir. Bu potansiyeli edebiyatçılarımız değerlendirmeli. Ruhr Bölgesi’nin çeşitli kentlerinde gerçekleştirilecek birçok edebiyat akşamları ile iki toplumun daha fazla bütünleşmesi sağlanacaktır. Hazreti Ali’nin ‘Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ sözü bu tip organizasyonların hedefi olmalıdır” dedi.

Ruhr Kitap Fuarı’nın artık bir gelenek olduğunu da ifade eden Kaykın, şöyle dedi:
“Sanat, kültür ve edebiyatın, beraber yaşamın, uyumun temel taşlarındandır. Eyalet hükümeti olarak uyumu siyaset aracı olarak görmüyoruz. NRW’de yaklaşık 4 milyon göçmen kökenli yaşıyor. Bu insanların potansiyelini kamu alanlarını onlara daha fazla açarak kullanmalıyız.”

TÜRKLER ZENGİNLİK KATTI
Essen Başkonsolosu Şule Özkaya ise 50 yıllık göç tarihinde Ruhr Havzası’nın ayrı bir önemi bulunduğunu belirtti. Özkaya, “Ruhr Havzası’ndaki Türkler bu bölgenin sanayisinin gelişimine önemli bir katkı sağlarken, kültürüne de zenginlik katmışlardır. Beraberlerinde getirdikleri kültür, sanat ve edebiyatları artık Alman-Türk edebiyatının oluşmasını sağlamıştır. İki toplumun kaynaşması için edebiyatın önemli bir yeri vardır” diye konuştu.

ORHAN PAMUK'TAN SONRA İLGİLENİYORUZ
NRW Kültür Vakfı Başkanı Fritz Behrens, vakıf olarak Ruhr Kitap Fuarı’nı desteklediklerinden beri bu fuarın Almanya’daki edebiyat festivalleri içinde önemli konuma geldiğini belirtti. Nobel Edebiyat Ödülü ve Alman Barış Ödülü’nü kazanan Yazar Orhan Pamuk’un bu başarısından sonra Avrupalılar olarak artık Türk edebiyatı ile ilgilendiklerini belirten Behrens, “Fuarın iki kültür arasında köprü görevi gördüğünü ve NRW’de yaşayan yaklaşık 1 milyon Türk’ün edebiyatının bu kitap fuarı ile gündeme taşındığına dikkati çekti.

'MİSAFİR İŞÇİ' ALMAN-TÜRK EDEBİYATI OLDU
FUARIN onur konuğu Yazar Aras Ören, Almanya’da 40 yıl önceki Türklerin edebiyatının misafir işçi edebiyatı olarak tanımlandığını, daha sonra göçmen edebiyatı ve 2000’li yılların başından beri ise Almanya’da uluslararası edebiyat olarak tanımlandığını söyledi. Bugün ise küreselleşen dünyada kozmopolitik edebiyat olarak tanımlandığını ifade eden Aras Ören, “Almanya’daki Türk kökenli yazar ve şairlerin ürettiklerine bugün artık Alman-Türk edebiyatı deniliyor” dedi. Etkinlikte Ören’e NRW Uyum Bakanlığı Müsteşarı Zülfiye Kaykın ve Ruhr Kitap Fuarı’nın organizatörü Fikret Güneş tarafından onur ödülü verildi. Açılışta Nefes Grubu da dinleti sundu.