Güncelleme Tarihi:
Almanya'nın Köln kentindeki merkezi bulunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB) Köln'deki genel merkez binasındaki soygun olayıyla ilgili Hukuk Danışmanı Avukat Mehmet Günet kamuoyunu bilgilendirmek için bir basın toplantısı düzenledi.
3 Ağustos 2010 Salı günü meydana gelen olayla ilgili açıklamalarda bulunan Günet, "Sabah saat 8.00 sularında binaya ilk gelen temizlikçiler ile cenaze fonu çalışanları tarafından binanın dış kapısı ile binadaki kilitli bulunan odaların kapıları kırılarak açıldığını tespit ederek durumu önce genel müdüre, daha sonra da polise bildirmişlerdir. Olay yerine gelen polis hemen çalışmalarına başlamıştır.
Muhasebe bölümüne zorla girmişler. Burada bulunan DİTİB'in iki kasası da fleks denilen elektrikli kesme aletiyle açmışlar. İçindeki para ve altınları almışlar. Zarf içinde makbuzlarıyla bulunan bazı altınlar yere düşmüş vaziyette bulduk. İki kasada bulunan toplam 28 bin 449 Euro, ile Pakistan'da açtığımız okulla ilgili arkadaşlarımızın masraflarını karşılamak üzere bozdurduğumuz 2 bin 450 dolar ile vatandaşlarımızın hibe ettikleri 640 gram altının 634 gramı çalındığı tespit edildi" dedi.
Polis vermeyin dedi
Olay yerindeki yerlerinde parmak ve ayak izleri alındığını belirten Günet, konuşmasına şöyle devam etti: "Daha sonra kurumda çalışan arkadaşlardan da parmak izi alındı. Polis olay sonrası soruşturmanın seyri açısından basına bilgi verilmesini istemediği için bilgi vermedik. Tüm çalışan arkadaşlardan ofislerindeki kayıp eşya listesini istedik.
Ancak para ve ziynet eşyalarının dışında kayıp eşya ve evrak yok. Bunları da polise bildirdik. Ayrıca olaydan sonra federal içişleri ve eyalet içişleri bakanlığına durumu yazılı olarak bildirdik. Ramazan ayından kısa bir süre önce yaşanan bu münferit olayda kafalar karışmasın diye kamuoyuna bildirmedik. Ancak biz bu olayın şokunu yaşarken hakkımızda hoş olmayan suçlamalar oldu. Bu da bizi derinden yaraladı."
Kasamızda 2006'dan beri altın var
Kasada bulunan altınlar konusunda da konuşan avukat Günet, "Kasamızdaki altınlar 2006'dan beri toplanan altınlar. Bunların hepsi zimmetlidir. Her altın için üç nüsha makbuz düzenlenir. Bir nüshası altınla birlikte zarfa konulur. İkinci nüshası muhasebe raporlarına girer. Üçüncü makbuz ise DİTİB Genel Başkanının mektubuyla birlikte kişiye gönderilir. Bağışlanan altınlar hurdaya çıkarılıp hemen paraya çevrilmez. Kermeste açık artırmaya çıkarılarak kişi adına daha fazla bağış elde edilir. 10 Ekim'deki kermeste bunlar satışa sunulacaktı.
Öte yandan DİTİB'de para alma yetkisi sadece veznedardadır. Bu veznedar odasında yani soygun olan odada dört kişi çalışıyor. Burada yine elden ödenen paralar için üç nüsha makbuz düzenlenir. Vatandaşımızın hiçbir şüphesi kalmaması açısından da devamlı olarak Alman maliyesi tarafından denetlenmeyi isteriz. Böyle sıkı kontrol ve denetleme mekanizmamız var. Cami için bağışlanmış günlük miktarı hergün internet sitemizden devamlı takip edebilirsiniz. Ayrıca bağışlarımızın büyük bir bölümü bankaya havale yoluyla girer. Bağış olarak yatıran vatandaşa eğer adresi varsa vergiden yararlanması için anında vergi muafiyet belgesi gönderilir."
Yüzde 64'ü bitti
Avukat Mehmet Günet, son çalışmalarla ilgili olarak da şu bilgiler verdi: "Tüm Müslümanların gurur duyduğu cami projesi için mimar tarafından 25 milyon 372 bin 102 Euro'luk bir hesap ortaya çıkarıldı. 878 bin 900 Euro sadece yıkım ve harfiyat için harcandı. Kaba inşaatın yüzde 64'ü bitti. Kaba inşaat için 5 milyon 714 bin 285 Euro harcandı. Sonuçta net olarak şu ana kadar 9 milyon 484 bin 850 Euro gider yapıldı. Elden ödeme yoktur. Hepsinin faturası ve kaydı vardır. Ödenen miktarların hesabını tek tek verebiliriz. Sorumluluğumuzu iyi biliyoruz."