Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'da Anamuhalefet Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) genel başkan yardımcılığına getirilmesine kesin gözüyle bakılan Aydan Özoğuz, “Almanya'da artık 'biz' ve 'onlar' yok. Hepimiz biziz” derken, partisinin bu yönde önemli ve olumlu sinyaller verdiğini söyledi.
SPD'nin pazar günü Berlin'de başlayacak kurultayının ikinci gününde yapılacak seçimlerde genel başkan yardımcılığı için yarışacak olan Aydan Özoğuz, adaylık teklifinin doğrudan Genel Başkan Sigmar Gabriel'den geldiğini de belirtti. 2009 yılında yapılan genel seçimlerde SPD Federal Meclis milletvekili seçilen Aydan Özoğuz Hürriyet'in sorularını şöyle yanıtladı:
Teklif Gabriel'den
-Genel başkan yardımcılığına aday olmanız için teklif kimden geldi?
Yazın direkt olarak Sigmar Gabriel, bir toplantıdan sonra benim yanıma gelerek, “Sana bir şey soracağım. Ben SPD genel başkanlığı yardımcılığı için senin aday olmanı istiyorum. Buna ne dersin” diye sordu. O günlerde göçmen kökenli kotası da Gabriel'in aklındaydı. Ben de kendisine “bunu düşünmem lazım” yanıtını verdim. Kendisiyle bu işin zorluklarını ve iyi yönlerini konuştuk. Bu öneri üzerinde birkaç hafta düşündüm. Hatta bir gün benim politik hayata atılmamda etkin rol oynayan Hamburg Eyalet Başbakanı Olaf Scholz geldi ve kendisinin de Gabriel'in genel başkan yardımcılığım için aday olmam önerisini desteklediğini söyledi. Tabii benim için bu da çok önemliydi. Çünkü şu andaki genel başkan yardımcılarından biri de Olaf Scholz'tur. Scholz'un beni desteklemesine çok sevindim. Beni kendisi başka bir gün yine aradı 'Siz kadınlar çok farklısınız. Biz erkekler olsaydık böyle bir önerinin üzerine hemen atlardık' dedi.
-Çevreniz bu öneriyi nasıl karşıladı?
Baştan kimseye söylemedim. Sadece aile içinde konuştuk. Eşim bu öneriyi çok sevindirici buldu. Hatta ben o kadar beklememiştim. 'Keşke böyle bir adım atsak' dedi. Eşim her zaman SPD'nin muhafazakar kanadında yer aldı. Ama o hemen olumlu bir tavır sergiledi. 'Bu hem toplum, hem parti için iyi bir şanstır' dedi. Bizim için hepimiz için iyi bir şans olduğunu söyledi. Hatta ben daha karar vermeden, eşim vermişti bile. Tabii 8 yaşındaki kızımızı ikna etmek o kadar kolay olmadı. Annesinin daha çok yollarda olacağı düşüncesi onu epeyce zorladı. Ama yine de ikna etmeyi başardık.
-Sigmar Gabriel bu önerisini sonra resmen açıkladı. Parti içinden ne gibi tepkiler aldınız?
Önce göçmen kotası düşüncesi açıklandı. Buna tepkiler bölgeye göre farklıydı. 'Neden böyle bir kotaya gerek var?' gibi tepkiler geldi. Bu yöndeki tepkileri kendi seçim bölgemde de duydum. Benim genel başkan adaylığım önerisine ise açık bir tepki görmedim. Mutlaka 'bu da nereden çıktı?' diye düşünenler olmuştur. Ama bu yöndeki yaklaşımlar bana ulaşmadı. Hatta tam tersi bir çok insan beni aradı ve mesaj gönderdi, beni cesaretlendirenler oldu. Yani açık açık destekleyenler oldu. Benim bölgemden hiç tanımadığım insanlar E-mail atıp 'bu çok şahane bir adım' diye yazdılar. 11 yıldır siyasetin içindeyim, hiç de böyle olumlu tepkiler almamıştım diyebilirim.
-Göçmen kökenli birinin SPD gibi köklü partide genel başkan yardımcılığına getirilmesi bu toplum için, parti için ve göçmen kökenliler için ne ifade etmektedir?
Bence göçmen olmaktan ziyade “yabancı” hissi veren bir ismim var. Annem, babam Türk, ismim de Özoğuz. İnsanlar bu ismi duyunca genelde hep 'yabancı' gözüyle bakıyor. Ama artık Almanya gibi bir ülkede, böyle bir toplumda bu durum yadırganmaz hale gelmeli. Bu çok doğal ve normal olmalı. Çünkü artık Almanya'da 'biz' ve 'onlar' yok. Hepimiz biziz. Bu ülkeyi hepimiz birlikte şekillendiriyoruz ve şekillendirmeyi sürdüreceğiz. Ama ne yazık ki, Almanya'da bazı çevreler hala 'biz' ve 'onları' körüklemektedir. Bu ülkedeki tüm demokratlar buna kararlı bir biçimde karşı çıkmalıdır. SPD'nin yönetim birimlerinde göçmek kotası uygulaması girişimi önemli bir sinyaldir. SPD geleceğe dönük olarak bu yönde olumlu ve önemli sinyaller vermektedir. SPD, göçmen kökenlilerin politik katılımlarına önem verdiğini bu yaklaşımıyla da açık bir biçimde ortaya koymaktadır.
Aydan Özoğuz kimdir?
Aydan Özoğuz, 31.5.1967'de Almanya'nın Hamburg kentinde doğdu. İlk ve orta öğrenimi aynı kentte yaptı. 1986 yılında liseyi bitirdikten sonra İngiliz ve İspanyol Filolojisi ile edebiyat öğrenimi yaptı. 1989 yılında Alman vatandaşlığına geçti ve 1994 yılından itibaren Körber Vakfı'nda çalıştı. 2001-2008 yılları arasında Hamburg Eyalet Parlamentosu milletvekilli olarak partisinin Uyum ve Göç politikası sözcülüğünü yaptı. 2009 yılındaki genel seçimlerde de Federal Meclis milletvekili seçildi.