Hem suçlu, hem güçlü
Güncelleme Tarihi:
Hessen Başbakanı Roland Koch, ülkede yabancı kökenli suçlu gençlerin sınırdışı edilmesini ve gençlere uygulanan cezaların sertleştirilmesini isterken, bir yandan da hükümette olduğu sürece eyaletteki polislerin sayısını yüzde 8.5 oranında azaltması, birçok hakim kadrosunu da iptal etmesi dikkat çekiyor.
ALMANYA'nın Münih kentinde bir metro istasyonunda yaşlı bir Alman'ın iki yabancı genç tarafından dövülmesi üzerine konuyu seçim malzemesi yapan Roland Koch, "iç güvenlik" kisvesi altında yabancılar üzerinden seçimleri kazanmak isterken, iç güvenlik konusunda önemli gediklere neden olduğu ortaya çıktı.
Polis ve hakimlere darbe
Alman Polis Sendikası (GdP) tarafından açıklanan rakamlara göre Roland Koch, görevde olduğu süre içinde polislerin sayısını yüzde 8.5 oranında azalttı. Koch'un yıllar önce "tasarruf tedbirleri" çerçevesinde polislerin sayısında tensikata gittiğine dikkat çekilirken, eyaletteki hakim sayılarının da önemli ölçüde azaldığı, sadece Frankfurt'taki Asliye Mahkemesi'nde 2004 ile 2006 yılları arasında 12 hakim kadrosunun iptal edildiği belirlendi.
Hessen'de 2000 yılında 16 bin 844 polis görev yaparken, 2006 yılında eyaletteki polis sayısı yüzde 8.5 gerileyerek 15 bin 409 olarak saptandı.
En uzun davalar Hessen'de
Öte yandan Hessen Eyaleti'ndeki gençlerin yargılandığı asliye mahkemelerinin de çok yavaş işlediği ve bir hakimin bir dava hakkında karara varmasının 4 ayı geçtiği bildirildi. Almanya ortalamasının üç ayı biraz geçtiğine dikkat çekilirken, Baden Württemberg Eyaleti'nde ise bir kararın 2.5 ayda verilebildiği vurgulandı.
Gençlerin işlediği davaların bakıldığı eyalet mahkemelerinde de durum farklı değil. Buna göre Almanya ortalamasının 5.4 ay olduğu bu davalar, Baden Württemberg'de 4 ay sürüyor. Hessen'deki eyalet mahkemelerinde ise bir karar ancak 8 ay sonra verilebiliyor.
Protesto etmişlerdi
Koch'un, hakimlerin ve polislerin sayısını azaltan bu politikası, Hessen Eyaleti'nin başkenti Wiesbaden'de 18 Kasım 2003 tarihinde polislerin isyan ederek sokaklara dökülmesiyle protesto edilmiş ve öğrencilerin ve diğer memurların da desteğiyle 35 bin kişi eylemlere katılmıştı.
Bu eylemde polisler çeşitli pankartlarla Koch'u protesto ederken, Koch'un yalancı olduğunu anlatmak için başbakanın burnunu "Pinokyo"ya benzettikleri bir fotoğrafını davulun üzerine yapıştırıp, davulu öyle çalmışlardı.