Hem destek hem köstek

Oysaki hem CDU Genel Başkanı Friedrich Merz hem de aynı zamanda Bavyera Eyalet Başbakanı olan CSU lideri Markus Söder, aylardır muhafazakâr kanat Birlik Partileri’nin, yani CDU/CSU’nun başbakan adayını 1 Eylül’de Saksonya ve Thüringen’de, dün de Brandenburg’da yapılan genel seçimlerden sonra, muhtemelen de ekim ayı başlarında açıklayacaklarını yineleyip durmuşlardı.
Ama hiç de öyle olmadı...
Adı CDU/CSU’nun olası başbakan adayları arasında geçen Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyalet Başbakanı CDU’lu Hendrik Wüst, Merz ile Söder’in hesaplarını altüst etti.
*
Geçen hafta pazartesi günü Düsseldorf’ta KRV CDU Teşkilatı Yönetim Kurulu toplantısında, “Benim görev yerim KRV’dir. Uzun uzun düşündükten sonra CDU için, KRV için ve Almanya için sorumluluklarım olduğundan, başbakan adayı olmama kararı verdim” diyerek gelecek yıl yapılacak genel seçimlerde ana muhalefet CDU/CSU’nun başbakan adayı olmayacağını ilan etti.
Toplantıdan sonra da kameraların karşına geçerek aynısını tekrarladı ve CDU Genel Başkanı Friedrich Merz’in aday olmasını istediğini belirtirken, CSU lideri Markus Söder’e de Merz’i destekleme çağrısında bulundu.
Brandenburg seçimlerini ve ekim ayını beklemeden, Wüst’ün açıklamasının ertesi günü Fiedrich Merz ile Markus Söder, Berlin’deki Bavyera Eyalet Temsilciliği’nde ortaklaşa bir basın toplantısı düzenlediler.
Mikrofonu önce Söder aldı ve “Birlik Partileri’nin başbakan adayı Friedrich Merz’dir” dedi.
Daha birkaç gün öncesine kadar “Başbakan adayı olmaya hazırım” diyen Söder’in birden tutum değiştirmesi hiç şüphesiz gelişmeleri yakından izleyen herkes gibi muhtemelen Friedrich Merz’i de şaşırttı.
Ama iki lider basın toplantısında tam bir “birliktelik” sergilediler.
İktidar değişikliğini gerçekleştirmek ve Almanya’yı çok daha ileri taşımak için el ele vererek tam bir dayanışma sergileyeceklerini ilan ettiler.

‘YEŞİLLER’LE ORTAKLIK OLMAZ’
Evet...
Ana muhalefet kavgasız, dövüşsüz başbakan adayını belirledi.
Ya muhtemel ortak veya ortaklar?
Alman Anayasası’nın 23 Mayıs 1949’da kabulüyle resmen kurulan Almanya Federal Cumhuriyeti’nde şimdiye kadar hiçbir parti tek başına iktidara gelecek oranda oy alamadığı için hep koalisyon hükümetleri kuruldu.
Yapılan kamuoyu yoklamaları, seçimlerden en güçlü parti olarak çıkmasına kesin gözüyle bakılan CDU/CSU’nun en az bir, belki de iki ortağa ihtiyaç duyacağını göstermektedir.
Böyle olduğu halde CSU lideri Markus Söder, daha önceki dönemlerde de olduğu gibi, aynı gün “Bizim için ‘siyah yeşil (CDU/CSU-Yeşiller) koalisyon imkânsız” dedi.
Hatta çok açık bir biçimde “CSU, böyle bir ortaklığı engeller” tehdidinde bile bulundu.
CDU lideri Friedrich Merz de daha şimdiden ortalığı kızıştırmamak için “Şu anki görünüşüne göre Yeşiller’le ortaklık olmaz” açıklamasında bulundu.
*
CDU, Almanya’nın en yoğun nüfuslu eyaleti KRV’de ve Schleswig-Holstein’da Yeşiller’le ortaklık etmektedir.
Hatta Baden-Württemberg’de Yeşiller’li başbakanın küçük ortağıdır CDU.
CDU, Saksonya’da Yeşiller ve SPD ile Brandenburg’da da SPD liderliğindeki koalisyon hükümetine Yeşiller’le birlikte ortaklık etmektedir.
Evet...
Hem CDU’nun hem de ‘kardeş parti’ CSU’nun tüzüklerinde “Sağ popülist AfD ile de Sol Parti ile de kesinlikle işbirliği yapmayacağız” denilmektedir.
Almanya’daki özgürlükçü demokratik sistemi, hukuk devletini devre dışı bırakmayı hedefleyen ve bir çok eyalette “kesinleşmiş aşırı sağcı” kategorisine alındığı için faaliyetleri Anayasa Koruma Teşkilatları tarafından izlenen AfD ile ortaklık edilmemesi yerindedir.
Bu şarttır...
Buna kimsenin itirazı olmamalıdır.

CDU/CSU YANLIŞ YOLDA
Ama başta iklim koruması, karbondioksit salınımının azaltılması için benzinli ve mazotlu yeni araçların 2035 yılı itibariyle trafiğe çıkmasına izin verilmeyip elektrikli otomobil üretimine ağırlık verilmesi, yenilenebilir enerji üretiminin hızlandırılması gibi alanlarda farklı bir tutum sergileyen ve demokratik bir parti olan Yeşiller’e CSU’nun ortaklık kapısını daha şimdiden tamamen kapatılmasını ve CDU’nun da buna “kerhen destek” vermesini anlamak mümkün değildir.
Almanya’da iktidarı devralmaya göz diken CDU/CSU yanlış yoldadır.
Demokratik partiler birbirleriyle konuşmalı, gerekirse ortaklık etmelidir.
“Yeşiller’le ortaklık imkansız” diyen Markus Söder, CDU lideri Friedrich Merz’in başbakan adayı olmasına tam destek verirken, bu tutumuyla da “köstek” olmaktadır.
Merz’in başbakan olması yolunu kapatmaktadır.
Söder’in bu tutumunda ısrar ve inat etmesi, her şeyden önce Almanya’nın ve bu ülkede yaşayan insanların zararına olacaktır.
Bu gerçek de hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir...