Güncelleme Tarihi:
Çarşamba gününe kadar devam edecek olan fuarda, Türk-Alman Gıda Forumu (DTFOOD) ‘helal gıda’ sektörünü konu alan bir dizi forum düzenledi. Bu yıl, önceki yıllara oranla daha fazla ‘helal gıda’ sembolü görüldüğünü belirten DTFOOD Genel Müdürü Oğuz Evler, helal gıda sertifikasının tek elden verilmesi ve ürünlerin üzerinde bulunan, helal gıda ambleminin de standart olmasının gerektiğini söyledi.
OLMAYANA HARAM DİYEMEYİZ
Türkiye ve Avrupa’daki firmalara helal gıda sertifikası temin eden KAS International yetkilisi Uğur Ekici, helal gıdanın iki yönü olduğunu söyledi. Bir teknik yönü, bir de gıda hijyeni yani gıda güvenliğinin ön plana çıktığını belirten Ekici, helal sertifikası olmayan ürünlerin kesinlikle haram olduğu anlamına gelmediğini belirtti. Ekici, “Bazı durumlarda üst komitemizdeki ulema ekibine danışıyoruz. Bu komitede tartışılıyor ve öyle karar veriliyor. Çünkü helal belgesi vermenin vebali büyük” dedi.
SERTİFİKAMIZ İKİ AYRI YERDEN
Avrupa’da yaşayan Müslümanların dini inançlarına göre hazırlanmış ürünleri tercih ettiklerini belirten Baktat’ın sahibi Mustafa Baklan ise şöyle konuştu: “Bugün Almanya’da yıllık ortalama 5 milyar Euro civarında bir helal gıda pazarı var. Bazı kişiler ürünlerine rastgele tanınmayan bir cemiyetin, kurumun sertifikasını alarak ‘Helaldir’ yazıyor. Biz, firma olarak ürünlerimize iki ayrı kurumdan helal sertifikası aldık.
MALİYETİ DAHA YÜKSEK
Almanya’daki büyük gıda firmalarına Türk pazarı konusunda danışmanlık hizmeti veren Engin Ergün de helal gıda sertifikalı ürünlerin, aynı gramdaki sertifikasız ürünlere oranla daha pahalı olmasını şöyle açıkladı: “Helal ürünün sertifikası ayrı bir maliyet, katkısı, ham maddeleri daha pahalı olabilir. Ayrıca helal ürünler Almanya dışından geliyorsa nakliye maliyeti daha yüksek oluyor, bu da ister istemez ürün fiyatlarına yansıyor.”