Güncelleme Tarihi:
ALMAN-Türk Hukukçular Birliği (DTJV) kuruluşunun 25’inci yılı nedeniyle kuruluş yeri olan Hamburg’daki Max- Planck Uluslararası Hukuk Enstitüsü’nde seminer düzenledi. 1986 yılında şimdi Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi olan Prof. Dr. Tuğrul Ansay ve Prof. Wolfgang Seidler tarafından 20 üyeyle kurulan ve bugün 400’den fazla üyesi olan DTJV’nin 25’inci yıl dönümüne 20 yıldan beri birliğin üyesi olan Aşağı Saksonya Kadın, Aile, Sağlık, Sosyal İşler ve Uyum Bakanı Aygül Özkan ve Federal Parlamento Yeşiller milletvekili Memet Kılıç da katıldı.
Bir bakan, bir vekil
Seminerin açılış konuşmasını yapan Birlik Başkanı Prof. Dr. Jürgen Basedow’un “Birliğimizin ne kadar başarılı olduğunu bir üyemizin bakan, bir başka üyemizin ise milletvekili olmasından görebilirsiniz. Herhalde hem bakan, hem de milletvekili çıkaran başka bir dernek yoktur” sözleri salonda büyük alkış aldrı. Basedow, daha sonra Başkonsolos Devrim Öztürk ile birlikte seminerin onur konuğu olan Aygül Özkan’a sözü verdi. Özkan, 20 yıl önce üye olduğu DTJV’nin giderek büyümesini görmekten mutluluk duyduğunu belirtti. Konuşmasında özellikle işçi göçünün 50’nci yılına değinen Özkan, şunları söyledi:
Almanya’nın geleceğiyiz
“Benim anne ve babam gibi yüzbinlerce Türk kökenli için 1960’lı yıllarda bir ‘rüya ülkesi’ olan Almanya, büyüklerimizin gözünde bizler için yeni bir gelecekti. Süreç içinde Almanya vatanımız oldu ve bizler artık vatanımız olan Almanya’nın geleceğiz. Her alanda üstün başarılı. Almanya Futbol Milli Takımını düşünün. Farklı kökenden Almanlar aynı takımı zirveye taşıyor. Bu takımdan göçmen kökenli olanları çıkarırsanız aynı başarıyı gösterir mi? Toplum için de aynısı geçerli. Kökenimiz ne olursa olsun, hepimiz bu ülkenin insanı olarak el ele vererek, takım anlayışı içinde olursak huzur ve refah içinde yaşarız.”
Vizenin hukuki dayanağı yok
Federal Meclis Yeşiller milletvekili Memet Kılıç ise göç sürecinde özellikle iki Almanya’nın birleşmesinden sonra yaşanan ırkçılığa dikkat çekerek, “Almanya olarak Türk göçmenlere teşekkür etmemiz gerektiği kadar yaşanan ayrımcılıktan ötürü özür dilememiz gereken konular da var” dedi. Seminerde vize konusunu Adalet Divanı’na taşıyan Stuttgartlı avukat Rolf Gutmann da Türkleri yakından ilgilendiren AB hukukundan doğan haklar konusunda bir tebliğ sundu. Gutmann, Adalet Divanı’nın ÂET (AB) Türkiye Ortaklık Konseyi Katma Protokol anlaşmalarına dayanarak aldığı sayısızca karardan sonra hukukçular arasında Türklere vize uygulanmasının hukuki bir dayanağı olmadığını görüşünün hakim olduğunu ifade ederek, Türklere vize uygulamasında siyasi nedenlerin etkili olduğunu kaydetti.