Hayatın vazgeçilemez parçası cinsellik

Düzenli seks hayatı insanın dengeli yaşamasında büyük rol oynar. Ancak toplumumuzda hala televizyon izlenirken ekrandaki bir öpüşme sahnesi veya yatakta yarı çıplak bir çift görüldüğünde, “ahlak dışı” olduğu gerekçesiyle hemen kanal değiştirilir. İnsanlarımız karşı cinsleriyle seks hakkında pek konuşamadıkları gibi, özellikle evli çiftlerde bu büyük bir sorun olarak karşımıza çıkar. Hatta boşanmalara bile yol açabilir.

Din, töre, gelenek, görenek, aile ve çevre baskısıyla yetişen toplumumuzun bireylerinin bir çoğu hala seksüel konularda sorunlarına bir çözüm bulamamıştır. Günümüzde evlenmek istediği kadından hala bakire olmasını isteyenler çoğunluktadır. Toplumumuza yerleşmiş olan "gerdek gecesi” kavramı bile hala toplumun büyük çoğunluğunda kabul görür.

İşte cinsellik konusunda aklınıza gelen tüm soruları, yanlış bilinenleri Kehl'deki Avrupa Psikoloji Merkezi'nin sahibi Psikoloji ve Kişisel Eğitim Uzmanı olan Erdinç Üstündağ'dan öğrendik.

Kültürümüzde cinsellik ne derece önemlidir?

-Her kültürde cinsellik büyük önem taşır. Bizim kültürümüzde de doğal olarak önemlidir. Huzurlu, mutlu ve güzel bir evlilik için cinsellik konusu gerçekten çok önemlidir. Cinsel beraberlik öncesi ön sevişme, hassas bölgelerin okşanması ve öpülmesi, beraberlik öncesi gerginliği alır. Yumuşamayı sağladığı gibi seks ile geçen dakikalarının daha uyumlu geçmesini sağlayacaktır. Çünkü bayanların cinsel organının ön tarafındaki noktadan (vajinasından) gelecek olan sıvı ilişki başlangıcını kolaylaştıracak ve acı veren sürtünmeyi önlemiş olacaktır. İlişki anında eşler, fantezileri doğrultusunda değişik şekillerde sürdürürler. Önemli olan taraf doyum noktası sağlandıktan sonra erkeğin penisini hemen vajinadan çekmemesi ve bir süre daha içinde kalmasıdır. Bunlar cinsel kültür için önemli konulardır. Böylece çiftlerin evlilik hayatlarını daha sağlıklı sürdürmeleri sağlanacaktır.

Cinsel ilişkiler hakkında Türk toplumunda ne gibi yanlış bilgiler yaygın?

-Toplumda cinsel hayatla ilgili gerçekten birçok yanlış düşünce ve inançlar var. Özellikle bu konularda üstü kapalı konuşmayı çok seviyoruz. Bazı nesneler cinsellik ile birleştirip öyle algılandığı zaman sorunlarda beraberinde geliyor. Başlıca halkımız arasında "yanlış" olan düşünceleri şöyle sıralayabiliriz:

-Cinsel sorunumdan ötürü bir uzmana gidersem küçük düşerim.
-Erkeklik organın uzun olması zevki artırır, kısalığı zevki azaltır.
-Cinsel birliktelikte idareci erkektir, bayanın düşüncesi alınmaz veya önemli değildir.
-Erkek eğer güçlü erkekse, her zaman ilişkiye hazır olmalıdır.
-Seks anında fantezi kurmak doğru değildir.
-Her şeyde olduğu gibi, cinsel beraberliklerde başarıya ve doruk noktasına ulaşmak çok önemlidir.
-Cinsellik sadece organların birbirine teması ile olur.
-Mastürbasyon zararlıdır.
-Eğer erkeğin penisi sertleşmiyorsa o erkek değildir.

Cinsel iktidarsizliğin başlıca nedenleri nedir?

-İktidarsızlıktaki ana neden psikolojik olarak tanımlanır. Korku, panik veya heyecan bunun başlıca sebepleri arasında yer alır. Cehalet ve utangaçlıkta bunlara eklenebilir. Evlilik öncesinde veya gerdek gecesinde yaşanan bazı sorunları da belirtmekte yarar var. Yanı sıra toplumsal veya ailevi baskı, başarısız olma kaygısı ve saplantılar da bu konuda önemli bir rol oynamaktadır. Fizyolojik sebeplere de kısaca değinelim; Alkol bağımlılığı, sinir sistemindeki sıkıntılar, şeker hastalığı, vücut hormonlarındaki dengesizlik, felç durumları, beyin rahatsızlıkları, omurilik ve bel rahatsızları, bazı ilaçlardan ötürü oluşan sorunlar ve benzeri rahatsızlıklar bunlardan sadece bazıları. İktidarsızlığın farklı şekilleri vardır; Örneğin eşiyle uyumlu olamama veya zevk alamama gibi. Bunun yanında penisin sertleşmesinde sıkıntılar yaşamak. Ayrıca erken boşalma veya meni gelmemesi ve bunlara ek olarak organda oluşan sertleşmenin devamını sürdürememesi gibi konular.Bunları teşhis etmek için bir uzmana başvurmakta yarar vardır.

Erkeklerde erken boşalmanın nedeni var mıdır?

-Yine burada, yani erkeklerde erken boşalmada da psikolojik nedenler anahtar rol oynamaktır. Erken boşalmalar; ilişkiye başlayıp bir dakika geçmeden olan boşalmalar ve ilişki öncesi, yani organlar birleşmeden gelen boşalmalar diye iki gruba ayrılır. Erken boşalan kişiler; "O'nun geldiğini hissediyorum. Tutmak istiyorum ama engel olamıyorum" derler. İlişkilerde birbirini anlamak çok önemlidir. Bayanlar genelde 15 dakikadan önce doruk noktasına ulaşmazlar. İdeal birliktelik süresi 15-20 dakika arasında olanıdır. Bununla birlikte kendisi beğenmeme veya küçük görme, iletişim sorunları, utanma, cinsellikten soğuma, tatminde mutsuz olma gibi bazı sıkıntılar peşinden gelir. Çözüm yolu kesinlikle ilaç değildir. Bu özgüvenden kaynaklanan bir durumdur. Bu yüzden sorunu beyinde kabullenmek, eşinin desteğiyle bir uzmandan yardım almak gerekir.

Erkeklerde sertleşme sorunu neden kaynaklanır?

-Ereksiyon dediğimiz sertleşme sorunu yüzde 99 psikolojik bir sıkıntıdır. Ayrıca fizyolojik nedenleri de mevcuttur. Bu durum dünyada milyonlarca kişiyi etkilemektedir. Bundan kurtulamanın en önemli noktası konuyu bir uzmana açmak olacaktır. Birçok Türk erkeğinde de bu sorun yaşanmaktadır. Uzun sürmesi halinde erkeklerde özgüven sorununa neden olabilir. Bir kez daha belirtmek isterim; bu kesinlikle ayıp veya utanç duyulacak bir durum değildir. Herkesin başına belirli dönemlerde gelebilir. Bu konuda piyasada viagra veya benzeri haplar vardır. Ancak bu hapları kullanmakta uzun vadeli olarak çözüm değildir. Bir uzmanla konuyu mutlaka paylaşmak yarar sağlar.

Bayanlarda ilk gece sendromu ne derece önemlidir?

-İlk gece sendromu dediğimiz vajinismus büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu vajina girişini çevreleyen kasların istemdışı gerilmesinden kaynaklanan bir durumdur. Bu durum cinsel birleşmenin acılı olmasına ya da birleşmenin gerçekleşememesine yol açar. Eğer acı hissediliyorsa bu "vajinismus"tur. Toplum olarak bu konuda gerçekten hala büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Çocuklarımızı ve özellikle de kızlarımızı küçük yaşlardan başlayarak cinsellik konusunda korkutuyoruz. Erkekleri bir öcü gibi, bir tabu gibi gösteriyoruz. Daha sonra kadın günün birinde evlenip gerdek gecesine giriyor. Avrupa'nın göbeğinde yaşamamıza rağmen, evlilikten sonra günümüzde hala "kanlı çarsaf" bekleyen aileler olduğunu unutmamak gerekir. Söz konusu çarsaf gelmeyince sorunlar da haliyle kapıda bekliyor. Bu korkuyla büyüyen genç bir kadın, haliyle ilk gece cinsel birleşme sorunu yaşıyor. Burada gençlerimizi cinsel konularda temel olarak bilgilendirip eğitmeliyiz. Çünkü cinsellik hayatın bir gerçeği, vazgeçilemez bir parçasıdır. Bu sorunlar yüzden çiftler arasında büyük çatışmalar yaşanıyor, hatta evlilikler ayrılma noktasına kadar gelebiliyor. Bu da eğitimin, bu konuda ne kadar büyük bir rol oynadığını gösteriyor. Baskıcı olmak yerine, eğitici daha şeffaf olmakta yarar var. Netice itibariyle bu korkuyla büyüyen, baskı altında kalan genç kadın hiç hatası olmadan, yani kendi elinde olmadan suçlanabiliyor veya suçluluk duygusuna kapılabiliyor. Hatta kendisiyle alay edilme veya ettirilme noktasına getiriliyor. Vajinismus bir boşanma nedeni olmamalıdır. Aileler ve eşler sabırlı, anlayışlı olmalıdır.

Hangi dönemlerde cinsel beraberlikten uzak durulması gerekir?

-Kadınların regl (adet kanaması) oldukları dönemde, kadınlarda iltihap (mantar, HPV) gibi durumların olması halinde, hamilelik engel olmasa da sıkıntıyla başlayan hamileliklerin ilk döneminde, hamileligin son ayında ve Aids, HPV gibi bulaşıcı bazı hastalıklar durumunda (ancak bu durumda prezervatif kullanılarak cinsel birleşme olabilir) cinsel ilişkiden uzak durulması gerekir.

Cinselikten usanma veya bıkkınlık normal midir?

-Zaman zaman çiftlerin birlikteliklerinde usanma, bıkkınlık veya soğuma gözlenebilir. Örneğin 15 yıldır evli olan çiften, ilişkilerin halen ilk baştaki gibi olması beklenmez. Bu durum bazen kişilerin faydasına da olabilir. Çünkü varolan baskılar kalmaz ve kişiler daha rahat olurlar. Mesala eğer varsa, erken boşalma gibi sorunlar birden geçebilir. Usanma durumu, özellikle belirli gün veya saatte cinsel birliktelik yaşayanlarda sık sık gözlenir. Bu kişiler için hersey planlı ve programlıdır. Diğer bir konu ise, eğer çiftler arasında sıcak ve duygusal bir anlayış veya uyum yoksa, yine ilişkide soğumalar ortaya çıkar. Yanı sıra cinselliğe son derece fazla önem veren ve sanki dünyadaki her şeyden daha değerli gibi gören kişiler de yine bu sorunu yaşayabilirler. Cinsellikte usanma doğaldır. Çiftlerin arasındaki iletişimle bu durum çözülebilir. Eşler isterlerse beraberliklerini dans, sinema, tiyatro gibi sosyal faaliyetler ile rutin olmaktan kurtarabilirler.

Cinsel ilişkide duyulan acılar

-Cinsellik hem erkek, hem de kadın için zevk veren bir durumdur. Ancak kadın ve erkeğin çiftleşmesi sırasında bazen bazı ağrılar da yaşanabilir. Bunları şöyle sıralayabiliriz;

Erkeklerde; Penisin ucundaki sancılar, meni çıkarken oluşan yanmalar, penisin eğriliği, prostat ağrısı ve bazı iltihaplar.

Kadınlarda; Kadınlar cinsel konuda zayıf olan taraftır. Zaman zaman büyük ağırıları olabilir. Ancak kadın eşini memnun etmek adına bunu saklar ve bu acıya tahammül eder. Fakat bazı tahammül edemeyeceği ağrılar da meydana gelebilir. Vajinanın ön tarafındaki ağrılar, erkeğin penisin ona ilk girdiği an oluşan ağrılar, doğum öncesi ve sonrası ağrılar, cinsel organ iltihapları, sıvı salgılarının yetersiz oluşu ki, bu durum kadında yanmalara ve acıya yol açar. Ayrıca bazı organik sorunlar.

Erkek ve kadınlarda mastürbasyon önemli midir?

-Latince "Elle bozma" anlamına gelen mastürbasyon kişinin kendisini tatmin etmesidir. Bu durum kişilerin evlilik öncesi kendini cinsel tatmin etmek için kullandığı yoldur. Erkek ve kadınların farklı mastürbasyon şekilleri vardır. Bunu yaparken hayal ve fantezi gücü kullanılır. Erkeklerde daha çok fiziksel, yani elle dokunmayla gerçekleşir. Kadınlarda ise bu şart değildir. Bayanların, yani bakire olanların dikkat etmesi gereken konu, parmaklarıyla kızlık zarına doğru fazla içeri girmemelerine dikkat etmeleri gerekir. Bazı kadınların duşta basınçlı su ile orgazm oldukları da bilinmektedir.

Mastürbasyon zararlı mıdır?

-Evlilikten sonra halen mastürbasyon yapılıyorsa ve bu çiftlerin cinsel hayatını olumsuz yönde etkiliyorsa, burada bir sıkıntı vardır. Yoksa mastürbasyon aşırıya gitmemek kaydıyla gayet normaldir. Aşırıya gidiliyor ve evliyken cinsel hayatı etkiliyorsa zararlıdır. Eğer kontrolsüz yapılırsa erken boşalmaya da neden olabilir. Eldeki basınç vajinadaki basınçtan daha fazladır. Bu yüzden el daha fazla zevk verebilir. Çünkü, eldeki basıncı mastürbasyon sırasında erkeğin kendisinin kontrol etme imkanı vardır. Bu yüzden erkeklerde elle tatmin olma durumu alışkanlık yaparsa, ilişkiler arasındaki cinselliği olumsuz etkileyebilir.

Cinsellikte orgazm nedir?

-Cinsel orgazm her iki tarafında mutlu olarak cinselliği noktalaması ve doruk seviyesine ulaşmasıdır. Evlilikteki mutluluk için orgazm oldukça önemlidir. Ancak orgazm duygusunu tarif etmek kolay değildir. Beynin uyarılması ile başlayıp fiziksel olarak devam eden bir duygudur. Bayanların orgazm olayı erkeklerden biraz daha uzun sürer. Bayanlar bu konuda daha hassastır ve daha çok dokunma isterler. Erkeğin boşalmadan sonra cinsel organını hemen çekmemesi bir bayan için çok önemlidir.

Cinsel beraberlikten önce nelere dikkat edilmelidir?

-Öncelikle cinsellikte her iki tarafın da duyguları dikkate alınmalıdır. Sadece tek taraflı duyulan ilgiyle meydane gelen cinsel ilişkide mutluluk sağlanması güç olacaktır. Eşler birbirleriyle iletişim kurup açık ve net konusmalıdır. Kısacası cinsellik birliktelik kesinlikle bir tecavüze dönüşmemelidir. Bir tarafın cinsel isteği yoksa ve karşı taraf ısrar ediyorsa, kişiler evli olsalar dahi, bu bir tecavüzdür. Tabi ki hijyen ve temizlik de yine dikkat edilmesi gereken diğer bir konudur. Eğer bir rahatsızlık varsa cinsel ilişki sırasında mutlaka prezarvatif kullanılması gerekmektedir.

Cinselliğin ve iktidarsızlığın belirli bir yaşı var mıdır?

-Kadınlarda genelde 50'li yaşlarda, menapoz döneminde başlar. Yumurtalar bu dönemde bazı hormonları üretmediği için kadınlar doğurtkanlığını yitirir. Bu dönem kadının iktidarsızlık yaşıdır ve psikolojik sorunlara yol açar. Agrasiflik ve tahammülsüzlük başlar. Erkekler ise, bu konuda daha farklıdır. Hormon üretimi konusunda zamanla bir gerileme ve azalma olur. Erkeklerin 60'lı yaşların başında bir sorun yaşadıkları bilimsel olarak açıklanmıştır. Böyle dönemlerde erkeklerde korku, panik, unutkanlık, güçsüzlük gibi değişik duygular oluşur. Erkeğin sperm üretme gücü hiç kesilmez daima üretir. Belirli bir zaman sonra performans kaybının yaşanması gayet doğaldır. Fakat kişi kendini zinde hisseder ve sağlığını korursa 80'li yaşlarda bile ölçülü şekilde cinsel birliktelik yaşayabilir.