Hauptschule’den mesleki eğitime

Güncelleme Tarihi:

Hauptschule’den mesleki eğitime
Oluşturulma Tarihi: Ocak 28, 2013 00:00

Eski bir Çin atasözü şöyle der: Hayat boyu mutlu olacaksanız, mesleğinizi sevin!

Haberin Devamı

Almanya’da Hauptschule’nin 9. ve 10. sınıfına giden gençlerimiz, şubat ayının başında karnelerini alacaklar. Böylece şubat ayından itibaren mesleki eğitim maratonu başlayacak.

Önce meslek seçimi konusunda yapılan bir yanlıştan başlayalım. Meslek seçimi yaparken
şu soruyu sormayın: Hangi meslekte daha çok para kazanılır? Öncelikle sormanız gereken soru, kişilik sorusudur. Eğer kişiliğiniz, para için seçtiğiniz mesleğe uygun değilse, para yerine sıkıntı elde edersiniz.

Almanya’daki mesleki eğitim maratonun en zor tarafı, hedefe giden birden fazla yolun olması. Gençlerimiz koşmak
istiyor, fakat çoğu kez hangi yoldan hedefe koşacağına karar veremiyor. Bu kararsızlığın genellikle üç sebebi var:

1. İlgi alanlarını bilinçli bir şekilde saptamamak,
2. Yeteneklerini ve becerilerini yeteri kadar tanımamak ve
3. Alman Eğitim Sistemini bilmemek.

1. İlgi alanları:
Hauptschule’nin 8. veya 9. sınıfına giden öğrencilerin yapacağı ilk şey mesleki ilgi alanları hakkında kafa yormak olmalıdır. Bu konuda profesyonel yardım almak mümkün. Çocuğunuzla birlikte gidip yardım alacağınız kurumlardan biri, İş Ajansındaki Mesleki Bilgilendirme Merkezi’dir (Berufsinformationszentrum, BIZ).

2. Yetenekler ve beceriler:
İkinci aşama gençlerin kendi yeteneklerinin (Fähigkeiten) ve becerilerinin (Fertigkeiten) farkına varmasıdır. BIZ bu konuda da yardımcı olmaktadır. Çocuğunuz ilgi alanına, yeteneklere ve becerilere uygun iki veya üç mesleği seçebiliyorsa, ne mutlu size.

Fakat ilgi alanına uygun mesleklerle, yeteneklere uygun meslekler birbirinden farklı olabilir. Bu durumda yeteneklere ve becerilere uygun mesleklere öncelik verilmesi daha doğru olur. Bu noktadaki en büyük sorunu nedir? Gençlerin çok beğendikleri, fakat yeteneksiz veya beceriksiz oldukları bir mesleğin eğitimini alabilmek için
zaman kaybetmeleridir. Kaybedilen zamanla birlikte umutsuzluğa düşen, kendisini tamamen yeteneksiz veya beceriksiz zanneden binlerce gencimiz var.

İki veya üç mesleğe yoğunlaşan bir gencin hedefine ulaşması daha kolay. Hem zamansal açıdan, hem de başvurulan işyerini veya üst düzeydeki okulu olumlu etkilemek açısından.

Dikkat edilmesi gereken birinci nokta, ilgi alanları, yetenekler ve beceriler konusunda mümkün olduğu kadar erken p r o f e s y o n e l y a r d ı m almaktır. Eğer çocuğunuz 9. sınıfın sonunda Hauptschule’den ayrılacaksa, çocuğunuzu 8. sınıfta profesyonel yardım almaya yönlendirmelisiniz.

3. Alman Eğitim Sistemini tanımak:
Alman Eğitim Sistemi karmaşık. Hauptschule’den sonraki eğitim imkanlarının çokluğu ve karmaşıklığı bu konuda doğru dürüst bilgi edinmeyi zorlaştırıyor. Bilgi eksikliği de karar vermeyi zorlaştırıyor. Karar verme zorlaşınca, başvuru tarihleri kaçırılıyor veya kimsenin seçmediği olanaklar seçilmek zorunda kalınıyor.

Bu güçlüğü aşmanın yolu, önce kendi yeteneklerini tanımak. Sonra arama çemberini daraltmak. Ancak bu şekilde daha gerçekçi kararlar verilebilir. Gidilebilecek okullar hakkında verimli bilgi sahibi olmak kolaylaşır. Çünkü gidilebilecek okulların sayısı azalır. Az sayıdaki okul hakkında ayrıntılı bilgi edinmek daha kolaydır. Bu bilgiyi örneğin okullara gelen meslek danışmanlarından (Berufsberater) veya ilgili müdür yardımcısından almak mümkün. Tüm bunları yaparken yukarıdaki Çin atasözünü de unutmayın.

Uzun sözün kısası: Ya seçtiğiniz mesleği sevin, ya da sevdiğiniz mesleği seçin!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!