Güncelleme Tarihi:
YIL sonu geldiğinde banka hesabınıza büyük bir umutla bakıyorsunuz ve fark ediyorsunuz ki bu yıl işvereninizden aldığınız Noel parası önceki yıllara göre daha az. Bu mümkün mü? Evet, çünkü bazı durumlarda işveren, bu özel ödemeyi gerçekten düşürebilir. Peki, hastalık durumunda Noel parasında kesinti olabilir mi?
HASTALIK HALİNDE NE OLUR?
Genel olarak, hasta veya raporlu olan çalışanların da Noel parası hakkı vardır. Ancak Alman Sendikalar Birliği’ne (DGB) göre, iş veya toplu iş sözleşmesi, hastalık nedeniyle iş göremezlik durumunda kesinti yapılmasını öngörebilir. Bu durumun yasal dayanağı 4 a maddesidir.
KUŞKULANDIĞINIZDA NE YAPMALISINIZ?
Bu bağlamda, patronların hastalık nedeniyle çalışanlarına yönelik özel ödemelerini azaltması yasal olarak mümkündür. Ancak bu kesintilerin sınırı vardır ve keyfi olarak yapılamaz. İşveren, Noel parasını, hastalık süresinin her günü için yıllık ortalama bir günlük çalışma ücretinin yüzde 25’ine kadar azaltabilir. Önemli olan hususun, bunun yalnızca, hastalık nedeniyle iş göremezlik durumunda yapılacak kesintilerin sözleşmede açıkça düzenlenmiş olması durumunda geçerli olmasıdır, diyor DGB’nin Hukuki Koruma Bölümü’nden Till Bender. Bremen Çalışanlar Odası’nın web sitesinde yer alan bilgiye göre, eğer yapılan ödeme bir 13. maaş niteliğindeyse ve yıl boyu yapılan çalışmayı ödüllendiriyorsa, bu tür bir kesinti mümkün değildir.
NOEL PARASIYLA 13. MAAŞ AYNI MIDIR?
Noel parası hakkında başka sorular da gündeme gelebilir. İşte yaygın varsayımlar ve bunların hukuki durumlarına ilişkin açıklamaları, sizler için derledik değerli okurlarımız:
Günlük dilde, Noel parası ile 13. maaşın genellikle aynı anlamda kullanıldığı bir gerçek. Ancak Saarland Çalışma Odası’ndan Anke Marx, bunun doğru olmadığını belirtiyor. Alman yetkilinin verdiği bilgiye göre, iki terim arasındaki en önemli iki fark şöyle:
* Noel parası, yalnızca işletmeye bağlılığı ödüllendirir.
* 13. maaş, iş sözleşmesinde düzenlenmiş yıllık özel bir ödemedir ve yapılan çalışmayı ödüllendirir.
DEVAM EDECEK: Noel Parası yasal bir hak mıdır ve kimler bu maddi desteği alabilir?
BUNU NOT EDİNİZ
SIK HASTALANANLAR İŞTEN ATILABİLİR Mİ?
SON zamanlarda sık sık hastalandınız ve çalışamadınız mı? O halde işvereninizin bunu nasıl karşılayacağı ve hatta hukuki yollara başvurup başvurmayacağı konusunda korku ve endişeye kapılmış olabilirsiniz. Almanya’da sigortalı bir işte çalışanlar için işten çıkarma veya uyarı alma konularında uygulamalar ve kanuni düzenleme nedir? Hastalık nedeniyle sık sık veya uzun süreyle rapor almak zorunda kalanların işten atılma tehlikesi var mı? Biraz da tatsız olan bu konuya değinelim.
EVET, BU TEHLİKE VAR
Her iki durum için de farklı kurallar geçerlidir. Yani sık sık veya uzun süreli hastalık nedeniyle işten ortaya çıkabilecek olan çıkarma tehlikesi belirli koşullar altında söz konusu olabilir. Bu tür bir işten çıkarma, “kişiye bağlı işten çıkarma” uygulaması olarak adlandırılır, diğer bir ifadeyle işten çıkarma nedeni çalışan kişinin kendisidir, diyor Gütersloh’tan iş hukuku uzmanı Kathrin Schulze Zumkley. İşverenin bu yönteme başvurmasında haklı gerekçeler olabilir, örneğin sık sık veya uzun süreli yoklukların ücret ödeme maliyetleri ve iş akışında ortaya çıkabilecek zorluklar gibi ciddi işletme külfetlerine yol açması gibi.
İş hukuku uzmanı Schulze Zumkley’e göre, işten çıkarmayı gerektirecek raporluluk durumunda belirli bir süre sınırı yok. Ancak örneğin, son üç yıl içinde her yıl altı haftadan fazla işe gelmediyseniz patronunuz sizi işten çıkarmayı düşünebilir.
GELECEĞE DAİR TAHMİN
Alman iş hukuku uzmanı Schulze Zumkley’e göre, patronunuzun sizi işten çıkarma kararı konusunda belirleyici olan husus sizinle ilgili geleceğe dair yapacağı tahmin ve beklentidir. İşten çıkarma kararı, son yıllardaki iş göremezlik durumları için bir ‘ceza’ olarak değil, gelecekte de benzer yüklerin devam edeceği varsayımıyla iş sözleşmesinin sonlandırılması gerekçesiyle verilebilir. Geçmiş yıllardaki yokluklar örneğin bir kol kırılması gibi tek seferlik durumlar nedeniyle olduysa ve gelecekte tekrarlanması beklenmiyorsa, bu işten uzak kalmalar işverenin gözünde olumsuz bir tahmine yol açmaz.
MENFAAT DENGESİ
Genel olarak, hastalık nedeniyle işten çıkarma durumunda her zaman bir menfaat dengesi gözetilmelidir. Burada işletmeye bağlılık süresi veya devamsızlıkları etkileyen bir engellilik durumu gibi faktörler de önem rol oynamaktadır. Ayrıca işteki devamsızlığa yol açan bir iş kazası da özellikle çalışanın lehinde dikkate alınır. Bu nedenle, hastalık nedeniyle işten çıkarmanın hangi noktada haklı görülebileceği konusunda genelleme yapılması mümkün değildir. Her vaka kendi özel koşullarında değerlendirilir.
UYARI CEZASI VERİLEBİLİR Mİ?
İş hukuku açısından, bir uyarı cezası sadece kontrol edilebilir kusurlu bir davranış için verilebilir. Diğer bir ifadeyle çalışanın farklı davranabileceği durumlar için uyarı cezası geçerlidir. Hastalık ise bireyin seçebileceği veya kontrol edebileceği bir durum olmadığına işaret eden Alman iş hukuku uzmanı Schulze Zumkley, bu nedenle hastalık bahanesiyle çalışana uyarı verilmesinin mümkün olmadığını söylüyor. Ancak bir çalışan hastalık numarası yaparsa, bu davranış yalnızca bir uyarı almakla kalmaz. Hastalık taklidi yapmak, Schulze Zumkley’e göre olağanüstü bir işten çıkarma sebebi dahi olabilir. Bizden uyarması. Bu vesileyle, tüm okurlarımıza huzurlu bir hafta sonu diliyoruz.