Hani Almanya’nın bir parçasıydık

Güncelleme Tarihi:

Hani Almanya’nın bir parçasıydık
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 2012 10:07

Türk dernekleri Almanya’da Köln Asliye Mahkemesi’nin sünnet yasağı kararına karşı bir araya gelerek, yasağın huzurlarını bozduğunu açıkladılar. Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileri, ‘İslam Almanya’ya aitti’ sözü nerde kaldı” dediler.

Haberin Devamı

ALMANYA’nın Münih kentindeki Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileri Köln Asliye Mahkemesi’nin sünnet yasağı kararına karşı ortak harekete geçti. Münih Trabzon ve Karadeniz Kültür ve Dayanışma Derneği’nde iftar yemeğinde buluşan Türk dernek temsilcileri, mahkemenin kararını düşünülmeden, bilinçsizce alınmış yanlış bir karar olarak niteledi.

Bu kararın Almanya’daki huzur ortamını bozacağı endişesi taşıdıklarını vurgulayan Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileri, üyelerinin sünnet yasağından çok rahatsızlık duyduklarını, bunu başka yasakların takip edeceği korkusu içine girdiklerini söylediler. Temsilciler, “Hani eski cumhurbaşkanı Christian Wulff, İslam Almanya’ya aittir demişti. Nerede kaldı bu söz” dediler. Sivil toplum kuruluşları, öteki Müslüman cemaati ve Yahudi Cemaati temsilcileriyle ortak hareket etme ve konuyu siyasi parti grup başkanlarına götürme kararı aldılar.

O sözü hatırlattı
Toplantıda konuşan Münih Trabzon ve Karadeniz Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Süleyman Aydın, eski cumhurbaşkanı Christian Wulff’un İslam Almanya’ya aittir sözü ve geçen yıl göçün 50. yılı kutlamalarıyla Almanya’da esmeye başlayan özlenen havayı sünnet yasağının tersine dönüştüreceği uyarısında bulundu. Süleyman Aydın, “Hani İslam Almanya’ya aitti? Nerede kaldı bu sözün mesajı? diye sordu.

Münih Konya Ereğliler Derneği Başkanı Sami Demirel, “Üyelerimizde Almanya nereye gidiyor? Bugün sünnet yasağı, yarın kurban yasağı mı? diye derin bir endişe var” dedi. TÜDEK Başkanı Mahir Zeytinoğlu, “Mahkemenin dini amaçlı sünneti adam yaralama suçu sayan sünnet yasak kararını, endişe verici buluyoruz” dedi.

Almanya ne istiyor?
MÜSİAD Münih Bavyera Şube Başkanı Salim Şahin, mahkemenin kararının insanların sosyal yaşantısına müdahale olduğunu uyardı ve “Almanya asimilasyon mu istiyor, yoksa entegrasyon mu” diye sordu. MÜSİAD teşkilatından Cenk Alican mahkemenin sünnet yasağı kararını Alman anayasasının “Herkes, yaşam ve beden bütünlüğünün korunma hakkına sahiptir” diyen ikinci maddesine dayanarak aldığını, ancak öte yandan aynı anayasanın dördüncü maddesinin din ve vicdan özgürlüğünü garanti altına aldığını, kararın bu açıdan çelişkili olduğunu savundu.

İslamifobi ve antisemitizm
Münih Yabancılar Meclisi Başkanı Nükhet Kıvran, danışma günlerine gelen Türklerin sünnet yasağından çok endişelendikleri mesajı aldıklarını vurguladı. Kıvran, sünnet yasağı kararının İslamifobi ve antisemitizmi güçlendirdiği uyarısında bulundu. DİTİB Eyalet Birliği yetkilileri Ömer Çavuşoğlu ve Serkan Çağatay, Hıristiyanlarda vaftiz ne kadar önemliyse, Müslümanlarda da sünnetin o kadar önemli olduğunu belirterek, yasağın din ve inanç özgürlüğünü zedelediği görüşüne dile getirdiler.

Herkes yaşamalı
Münihli Küpeliler Derneği sekreteri Mehmet Azünlü, dernekte yasağa karşı çok büyük tepki olduğunu söyledi ve “Herkes kendi dinini yaşamalıdır” dedi. Münih Bayburtlular Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Şeref Yaşaroğlu, Köln Mahkemesi yargıcının burada yaşayan din ve inançları tanımadan, bilmeden böyle bir karar aldığını eleştirdi ve kararın yanlış olduğunu söyledi. FC Anadolu Bayern Başkanı Coşkun belek, yasak kararının nasıl bir sonuç doğuracağının henüz tam algılanamadığını belirtti. Münih Türk Eğitim Ocağı Başkanı Engin Uyguntürk, Türkiye’de sünnet ettiririm rahatlığı bulunduğuna işaret ederken, SPD’li Ender Beyhan başka ülkelerde sünnet ettirmenin velileri buradaki yasal takipten kurtarmayacağını, doktorun ya da çocuğun arkadaşlarına anlatması durumunda komşuların suç duyurusunda bulunabileceğini uyardı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!