Güncelleme Tarihi:
BİR KARTAL GİBİ...
Malaika’yı zafere koşarken seyrettim. Ellerini önce havaya kaldırıp, sonra eğilip uzun bacakları üzerinde yaylanarak bir kartal gibi uçuşunu izledim televizyonda.
Çok heyecan vericiydi.
Üç kez 7 metrenin üzerinde atladı. Yüzünde, genç, masum, mütevvazı bir tebessüm. Atlama aralarında bir kenara oturup meditasyon yaptı. Yarış, sinirlere hakim olmayı, rahat olmayı gerektirir. Malaika, bunun için Hindistan’a giderek meditasyon kursları almış.
8 yaşından beri spor yapıyor.
Daha ilkokulda atletizm yeteneği keşfedilmiş.
Malaika’nın Doha’da Almanya için altın madalyaya uçtuğu gün Almanya’nın Zwickau kentinde neonazi terör örgütü NSU’nun ilk kurbanı Enver Şimşek anısına konulan bank saldırıya uğradı. Neonazi oldukları sanılan saldırganlar iki gün önce Enver Şimşek anısına dikilen meşe ağacını da kesmişlerdi. Ardından da meşe ağacının yerine konulan bankı tahrip ettiler.
Bir yanda Almanya adına yarışan, başarılarıyla Almanya’nın ekonomisine, kültürüne, sporuna üstün katkılar sağlayan göçmenler, diğer yanda terör kurbanı masum insanların anısına bile tahammül edemeyenler.
Bir yanda Malaika’nın başarısını borçlu olduğu Almanya. Diğer yanda mülteci yurtlarını, camileri kundaklayan ırkçı kafalar.
Bunlardan hangisi Almanya?
Asıl Almanya, elbette bu ikinci gruptakiler değil. Asıl Almanya, rengine, kökenine bakmadan, ayrım yapmadan insanları yeteneğine göre teşvik eden Almanlarla bunun karşılığını veren göçmenlerin ortak Almanyası.