Güncelleme Tarihi:
HALLE saldırısının birinci yılında konuşan Cumhurbaşkanı Steinmeier, insan onurunu dokunulmaz kılan Alman anayasasının herkese görev yüklediğini vurguladı ve “Müdahale etmeliyiz, metroda, kafede, okul avlusunda, sokakta, internet ortamında. Herkes ama herkes bizim demokratik hukuk devletimizin değerlerini savunmak zorunda. Herkes ama herkes başkalarının insan onuruna dokunulduğu yerde ayağa kalkmalı” dedi. Biz ve onlar diye toplumu ayrıştırmaya çalışanların şiddete zemin hazırladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Steinmeier, kırmızı çizgi çekmek gerektiğini belirtti ve “Ülkemizde insan düşmanlığına, şiddet bir yana, sözle bile izin vermeyelim” çağrısında bulundu.
KINAMAK YETERLİ DEĞİL
Steinmeier sözlerine şöyle başladı: “Bir yıl önce burada, Halle’de bir kabus yaşandı, güpegündüz, Almanya’nın ortasında, üstelik Almanya’da. Bir yıl geçti, ama acı ve öfkemiz dinmedi. İki insan hunharca öldürüldü. Yanlış zamanda yanlış yerde oldukları için.” Cumhurbaşkanı Steinmeier daha çok kan dökülmesinin kurşunlarla delik deşik olmasına rağmen sinagog kapısının açılmaması sayesinde, mucize olarak önlendiğini kaydetti ve şöyle konuştu: “Halle saldırganının nefreti sadece Yahudilere yönelik değil. Müslümanlara, göçmen kökenlilere, kadınlara ve solculara da yönelik. Aslında planı bir camiye saldırmaktı.”
Halle benzeri saldırıları sadece kınayıp normal hayata dönmenin yeterli olmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Biz hepimiz tavır almak zorundayız. Bu mücadeleyi birlikte yürütmeliyiz” diye konuştu.
‘KAYITSIZ KALAMAYIZ’
Steinmeier sözlerini şöyle sürdürdü: “Göçmenler, mülteciler, Müslümanlar bizim ülkemizde hakarete uğruyor, dışlanıyor, tehdit ediliyor, öldürülüyor, camilere saldırılıyor, duvarlarına yazılar yazılıyor. Bunlara karşı kayıtsız kalamayız. Bunların hiçbirini kabul edemeyiz. Bugün Halle saldırısı kurbanlarını anıyoruz. Birkaç hafta önce Hanau’da kurban yakınlarıyla beraberdim. Hemen sonra Münih’te 40 yıl önceki Oktoberfest kurbanlarını andık. Münih, Halle, Hanau. Bu uzun bir kanlı çizgi ve bu çizgi diğer olaylara, NSU cinayetlerine, Walter Lübcke cinayetlerine kadar uzanıyor. Aşırı sağın toplumda ve tarihimizde derin kökleri var. Bunu ilk olarak NSU cinayetleriyle fark ettik. Geç, çok geç. Bu, bize uyarı ve görev olmalı aynı zamanda. Bu olup bitenler karşısında başımızı çeviremeyiz.”
‘SCHAEUBLE SALDIRIYI LANETLEDİ’
Federal Meclis Başkanı Wolfgang Schaeuble da saldırıyı lanetlerken, çok sayıda kişinin ibadet sırasında katledilmek istenmesini korkunç olarak değerlendirdi. Halle kentinde 9 Ekim 2019’da Stephan Balliet adlı aşırı sağ terörist Yahudilerin kutsal kefaret günü Jom Kippur’da sinagoğa saldırdı. Kapıya kurşun yağdıran terörist kapı açılmayınca, yoldan geçmekte olan bir kadına gözünü bile kırpmadan ateş ederek öldürdü. Ardından Kiez Döner adlı Türklere ait bir büfeye giden saldırgan bir müşteriyi öldürdükten sonra iki kişiyi de yaraladı. Olay yerinden kaçan saldırgan yolda polisler tarafından etrafı çevrilerek yakalandı.