Halk kim?

Güncelleme Tarihi:

Halk kim
Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2013 00:00

ALMAN Kentler Birliği, 2007 yılı mayıs ayında Avrupa Birliği (AB) üyesi ülke vatandaşı olmayan yabancılara da yerel seçim hakkı verilmesini talep etti.

Haberin Devamı

Gerekçe çok net: Kentlerde seçim çağındaki yabancı sayısı her geçen yıl arttığı ve kentler onların da ödedikleri vergilerle finanse edildikleri halde, bu insanların yerel düzeyde seçme ve seçilme hakkına sahip olmamaları hiç de memnuniyet verici bir durum değildir.
Evet, aradan yaklaşık 5.5 yıl geçe Bremen bu yönde cesur bir adım attı. Bremen’de Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller’in oluşturduğu koalisyon hükümeti, eyalette yaşayan yabancıların da yerel seçimlerde oy kullanabilmelerine ve seçilmelerine imkan kılan bir yasa tasarısı hazırladı. Tasarı, Bremen Eyalet Parlamentosu’nda oy çoğunluğuyla kabul edildi. Tabii tasarının kabulüyle araların da Türk vatandaşlarının da bulunduğu yabancılara Bremen’de seçme ve seçilme hakkının gerçekleştiği anlamına gelmiyor. Şimdi sıra mahkemelerde...

Önce Eyalet Anayasa Mahkemesi karar verecek...
Sonra da Federal Anayasa Mahkemesi...
Aslında Bremen’in bu adımı Almanya’da bu yönde atılan ilk adım değildir. Almanya’da ilk kez 20 Şubat 1989’da Hamburg Eyalet Hükümeti, eyalet sınırları içinde değil, Almanya Federal Cumhuriyeti’nde en az sekiz yıldır yasal olarak yaşayan yabancılara pasif ve aktif olarak yerel seçimlere katılma hakkı verdi. Yani hem seçme hem de seçilme hakkını...
Tam bir gün sonra da, yani 21 Şubat 1989 tarihinde Schleswig-Holstein Eyalet Hükümeti, Alman Anayasası’nın geçerli olduğu yerde beş yıldır yasal olarak yaşayan ve ikamet eden Danimarka, İrlanda, Hollanda, Norveç, İsveç ve İsviçre (Bu ülkeler Alman vatandaşlarına yerel seçimlere katılma hakkı tanıdığı için) vatandaşlarına oy kullanma ve seçilme hakkı tanıdı.
Ama Hıristiyan Demokrat/ Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) Federal Meclis Grubu adeta ülke elden gidiyormuş gibi yaygara kopardı ve Federal Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Federal Anayasa Mahkemesi, 31 Ekim 1990 tarihinde oybirliğiyle aldığı kararla Hamburg ve Schleswig-Holstein’da yabancılara yerel seçimlere katılma hakkı yolunu kapattı.
Gerekçe: Bu durum Alman Anayasası’nın 20. maddesinin 2. bendindeki Egemenlik tümüyle halkındır (Alle Staatsgewalt geht vom Volke aus) ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Yani Federal Anayasa Mahkemesi yargıçları, volk’u (Halk) yalnız Alman vatandaşlarının oluşturduğu görüşünde birleşti. Ancak bundan birkaç yıl sonra durum değişti...
Maastricht Sözleşmesi’nde öngörülen şekilde, 1 Kasım 1993 tarihinde, AB ülkeleri karşılıklı olarak üye ülkelerden birinde yaşayan vatandaşlarına yerel seçimlere katılma hakkını resmen tanıdı. Hem de öyle 5 yıldır, 8 yıldır yaşanlara değil, 3 aydır ikamet edenlere bu hak tanındı. Yani şu Bizim Almanların “Alle Staasgewalt vom Volke aus” anlayışı da, volk anlayışı da birden değişiverdi...
Çünkü Almanya’da 1 Kasım 1993 tarihinden sonra yapılan yerel seçimlerde Alman vatandaşı olmadıkları halde, yani volk’u oluşturmadıkları halde Berlin’de, Münih’te, Köln’de, Hamburg’da veya Almanya’nın küçük bir beldesinde 3 aydır yaşayan bir Portekizli, bir İrlandalı, bir İspanyol, bir Fransız, bir Polonyalı ve diğer AB vatandaşları hem oy kullanıyor hem de seçilme hakkına sahiptir. Ama Almanya’da 50 yıldır yaşayan bir Türk vatandaşı bu haktan mahrumdur...
Tabii 4.5 milyona yakın seçim çağındaki diğer yabancılar da...
Gerekçe: Türkiye AB üyesi değildir...

Politikacılar, “Türkiye, AB üyesi olunca Türk vatandaşları da seçme ve seçilme hakkına sahip olacak” diye Türkleri teselli ediyorlar. Ama AB vatandaşlarına tanınan hakla Federal Anayasa Mahkemesi’nin kararının artık çok da inandırıcı olmadığından nedense hiç bahsetmiyorlar.
Tabii aynı politikacılar, bu durumun Alman Anayasası’nın 3. maddesindeki, “Bütün insanlar yasa önünde eşittir. Cinsiyeti, soyu, ırkı, dili, yurdu ve kökeni, inancı, dini veya siyasi görüşleri dolayısıyla hiç kimse mağdur edilemez ve hiç kimseye imtiyaz tanınamaz. Hiç kimse özür ve sakatlığından dolayı mağdur edilemez” ilkesiyle de bağdaşmadığını görmek de duymak da istemiyorlar...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!