Güncelleme Tarihi:
Almanya’nın Münsterland Bölgesi’nde Coesfeld’e bağlı Ascheberg kasabasında yaşayan Bartınlı Mustafa Mert’in (44) hayatı, yaşadıklarına hakimi inandıramayınca kabusa dönüştü. Borcunu ödemesi için para verdiği arkadaşının parayı yatırmaması üzerine hakkında dolandırıcılıktan dava açılan Mustafa Mert, mahkemede suçlamayı kabul etmeyince 3 aylık mahkumiyet yerine 16 ay boyunca 7 ayrı cezaevinde adeta sürgün hayatı yaşadı.
ARKADAŞ KURBANI OLDU
Cezaevinde kaldığı sürede sağlığı bozulan ve 15 yıllık firmasını kapatmak zorunda kalan Mustafa Mert, hayatını karartan olaylar hakkında şunları söyledi: “2008 yılında zor durumdaki bir arkadaşıma bir kaç ay kapımı açarak evimde kalmasına izin verdim. Çalıştığım için vaktim olmuyordu. Bu yüzden aldığım mutfağın parasını yatırması için kendisine 2 bin 700 Euro verdim. O ise parayı Türkiye’de hasta olan annesine göndermiş. Bana söylemedi. Gelen tüm uyarı mektupları ve mahkeme davetiyelerini posta kutusundan alarak imha etmiş. Ağustos sonunda Türkiye’ye gidince bana telefonda durumu anlatıp 8 Eylül’de mahkemem olduğunu söyledi. Suçsuz olduğumu bildiğim için Unna’da mahkemeye avukatsız çıktım ve olayı aynen aktardım.”
YARGICI İNANDIRAMADI
Hakimin ifadesini inandırıcı bulmadığını ve kendisini yalancılıkla suçladığını kaydeden Mert, "Hakim, söylediğim isimde birinin olmadığını, benim olaydan sıyrılmak için böyle bir hikaye uydurduğumu öne sürdü. Sunduğum belgeleri kabul etmedi. Beni ve eşimi direkt nezarethaneye attırarak suçumu itiraf ettiğime dair kağıt imzalattırmak istedi. İmzalamayınca beni Dortmund, eşimi ise Gelsenkirchen cezaevine gönderdi. Dört gün tutuklu kaldık, sonra Kasım ayında yeniden mahkemeye çıkarılmak üzere salıverildik” diye konuştu.
REDDİ HAKİM İSTEDİ
Hakimin önyargılı davrandığı için reddi hakim talebinde bulunduklarını, ancak bu gerçekleşmeyince duruşmaya çıkmayarak protesto ettiklerini kaydeden Mert şunları söyledi:
“Mahkemeye çıkmayınca hakkımda tutuklama kararı çıkmış. Ancak durumdan ne avukatımın ne de benim haberim oldu. 8 ay sonra 21 Haziran 2009 tarihinde Soest’de çalışırken polis rutin kontrol esnasında hakkımda tutuklama kararı olduğunu belirterek beni tutuklayıp Dortmund cezaevine koydu. Bir gün sonra 6 haftalık 'ungehorsamshaft' itaatsizlik cezası verdiler. 19 Ağustos’da da çıkarıldığım mahkemede 3 ay ceza verildi. Savcı cezayı az bulup itiraz ettiği için ben itiraz edemedim. 5 hafta sonra savcı itirazını geri çekti. Ancak benim itiraz hakkım ortadan kalktı.”
16 AYDA 7 HAPİSHANE DOLAŞTI
Hakim ve savcıya itiraz edip suçsuzluğunu kanıtlamak istedikçe kendisinin üzerine gelindiğini öne süren Mustafa Mert, ”Suçlu olsam 3 ay yatar çıkardım. Ben suçsuzluğumu kanıtlamak için çabaladıkça onlar da eski dosyaları açarak bana tecil edilen ve süresi dolan 12 aylık eski mahkumiyetimi yüklediler. Çabaladıkça onlar da bir şeyler bulmaya çalıştılar. Haksızlığa boyun eğmediğim için Dortmund, Bielefeld sonra tekrar Dortmund, Bochum, Werl, Bielefeld, Detmold ve Hamm cezaevlerinde tehdit, hakaret ve şantajlarla sürgün hayatı yaşattılar. Bu süre zarfında üç avukat değiştirdim. Son avukatım Lothar Linz’in çabaları sonucu 8 Ekim 2010 tarihinde özgürlüğüme kavuştum” diye konuştu.
SAĞLIĞI BOZULDU, İFLAS ETTİ
Tutukluluk süresince hakkında açılan diğer tüm davalardan beraat eden Mert, mahkumiyet nedeniyle 1996’dan beri elektrik, havalandırma ve klima tesisatları yaptığı firmasını kapatmak zorunda kaldığını, yaklaşık 500 bin euroluk zarara uğradığını ve sağlığının bozulduğunu söyledi. Tüm yaşadıklarına rağmen yine de olayın peşini bırakmayan ve aldığı mahkumiyet kararlarının kaldırılası için dava açan Mert, mahkemeden duruşma günü beklediğini kaydetti.