Güncelleme Tarihi:
Ruhsatsız silah ve mermi bulundurma su?unu işlediği gerek?esiyle hakkında yakalama emri ?ıkartılan C.B. tutuklanarak cezaevine kondu. Yapılan yargılama sonrası 10 ay hapis cezasına ?arptırılan C.B. Mustafa Kemalpaşa Cezaevi'nde cezasını ?ekti. Cezasını ?ekmesine rağmen, hakkında ?ıkartılan yakalama kararı kaldırılmadığı i?in Emniyet'in yaptığı kontrollerde bir?ok kez gözaltına alınan C.B. Adalet Bakanlığı ve İ?işleri Bakanlığı aleyhine 3 bin YTL maddi ve 15 bin YTL de manevi tazminat talebiyle dava a?tı.
YAKALAMA EMRİ SİLİNMEDİĞİ İÇİN İŞE GİREMEDİ
Ankara 1. İdare Mahkemesi, idarelerin üstlendikleri kamu hizmetlerini gereği gibi yerine getiremedikleri i?in olayda hizmet kusuru bulunduğuna, davacının gözaltına alınması sebebiyle şoförlük mesleğini yapamaması sonucu uğradığını belirttiği zararını kanıtlayamaması nedeniyle maddi tazminat isteminin kabul edilemeyeceğine karar verdi. Mahkeme, hakkında kesinleşen infaz edilen hükme rağmen Gizli Bilgi Tarama Sistemi'nden silinmediği i?in farklı zamanlarda gözaltına alınmasından dolayı davacının duyduğu elem ve üzüntünün kısmen kabulüne ve bin YTL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiğine karar verdi.
Adalet Bakanlığı ve İ?işleri Bakanlığı, verilen kararı temyiz etti. Dosya, Danıştay 10. Dairesi'nin önüne geldi. Mahkemenin verdiği kararı oybirliğiyle onayan Danıştay 10. Dairesi verdiği emsal kararda şu görüşleri dile getirdi:
"Savcıların yargılama görevi kapsamında yürüttükleri hizmetler dışında, yasalarla verilmiş idari görevleri de bulunduğundan, yaptıkları idari görevler nedeniyle ve bu kapsamda tesis edilen işlemlerden dolayı Adalet Bakanlığı'nın sorumlu tutulabileceği; hakkında kesinleşen ve infaz edilen hükme rağmen, Genel Bilgi Toplama Sistemi'nden silinmediği i?in, farklı zamanlarda gözaltına alınan davacının duyduğu elem ve üzüntü karşılığı manevi tazminat ödenmesi gerektiği a?ıktır. Bu nedenle davacının uğradığı manevi zararın olayda hizmet kusuru bulunan davalı idarelerce tazmini gerekmekte olup, davalı Adalet Bakanlığı'nın iddiası yerinde görülmemiştir"