Geneleve haksız baskına 100 bin Euro tazminat
Güncelleme Tarihi:
Almanya’nın başkenti Berlin’deki ‘Artemis’ adlı genelevin işletmecileri Kenan ve Hakkı Şimşek kardeşler, 13 Nisan 2016’daki baskınla ilgili Berlin Adalet Senatörlüğü’ne açtıkları tazminat davasını kazandı. İki kardeş 100 bin Euro tazminat alacak. Senatörlük aynı zamanda işletme sahiplerinden özür dileyecek.
BERLİN Savcılığı, 13 Nisan 2016’da sabah erken saatlerde yaklaşık 680 polis, 7 savcı ve 220 gümrük memuru ile Avrupa’nın en bilinen genelevlerinden olan ‘Artemis’e baskın düzenleyip arama yaptı. Baskında, genelevin Türk işletme sahipleri Kenan ve Hakkı Şimşek kardeşler gözaltına alındı. Savcılık, 14 Nisan’da baskına ilgili düzenlediği bir basın toplantısında, burada çalışan kadınların ‘pamuk tarlalarındaki köleler’ gibi zorla tutulduğunu açıkladı. İşletme sahiplerine insan ticareti, cinsel sömürü ve organize suç örgüt gibi hareket etme suçlamalarında bulundu. Ayrıca Şimşek kardeşlerle ilgili ‘Al Capone’ benzetmesi yapıldı ve milyonlarca Euro’yu bulan bir vergi kaçırıldığını iddia etti. Şimşek kardeşler de suç örgütünün lideri olarak tanımlandı. İşletme sahipleri yaklaşık 4 ay gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Savcılığın iddianameyi hazırlama süreci uzun sürdü. Berlin Eyalet Mahkemesi, 16 Kasım 2018’de Artemis işletmelerine yönelik suçlamaları yetersiz bularak müteakip iddianameyi de kabul etmedi ve dava açmayı reddetti.
‘ÖN YARGILI, ABARTILI, KORKUNÇ’
Bunun üzerine Şimşek kardeşler Berlin eyaletine karşı tazminat talebiyle dava açtı ve özür dilenmesini istedi. 6 Mayıs 2022 tarihli bir kararda mahkeme başkanı, savcılığın davanın açılması için kullandığı ifadelerinin ‘kusurlu bir şekilde resmi göreve aykırı, ön yargılı, abartılı ve korkunç bir şekilde ifade edilmiş’ olduğunu belirtti. Eyalet adına Berlin Adalet Senatörlüğü şu açıklamayla 2016 yılındaki baskın nedeniyle özür diledi: “Berlin eyaleti, bu ifadelerin yol açtığı, özellikle o dönemde suçlanan kişilerin ve şimdiki davacıların itibar kaybına neden olan her türlü dezavantaj için özür diler.”
Şimşek kardeşler, talep ettikleri 100 bin Euro’luk tazminatı ise kanserli çocuklara yönelik bir hayır kuruma bağışlanmasını istedi. Mahkeme, tazminat miktarında uzlaşma sağlanması için her iki tarafı da çağırdı. Kasım ayında yapılan müzakere görüşmesinde kardeşlerin 100 bin Euro talebine karşı 50 bin Euro önerildi. Ancak Berlin eyaleti 10 bin Euro ödeyeceğini açıkladı. Bunun üzerine kardeşler talebini 30 bin Euro’ya düşürdü. Berlin eyaleti ise 10 bin artırarak 20 bin Euro ödemeyi kabul etti. Şimşek kardeşler ise 25 bin Euro olmasını istedi. Davalı konumundaki eyalet adına tazminat pazarlığına katılan temsilciler verilen arada amirleriyle görüşüp kararı ondan sonra bildirmek istedi. Yapılan telefon görüşmesi sonrası amirlerinin 20 bin Euro ödemekten de vazgeçtiğini ve ilk tekliflerinde olduğu gibi 10 bin Euro ödeyeceklerini belirtti.
Bu karara sert tepki gösteren mahkeme başkanı Dr. Cornelia Holldorf, “Bu, eyaletin en yüksek hukuk mahkemesi olan mahkemeye saygısızlıktır! Uzlaşma duruşmasında hiç bulunmayan bir amir, telefonda karar veriyor ve ‘Hayır’ diyor. Kamu sektörü hatalarının arkasında durmalı ve bunlardan sonuçlar çıkarmalıdır” dedi. Mahkeme başkanı, davalının talep edilen tazminat miktarını kabul etmemesi durumunda mahkemenin kendi kararını vereceğini bildirdi. Yaklaşık 1 ay sonra, dün yapılan duruşmada ise mahkeme, Berlin eyaletini 100 bin Euro tazminat ödemeye mahkûm etti. İşletmecilerin avukatı Ben M. Irle’ye göre Berlin eyaleti, savcılığın bariz ve ciddi hatalarını uzlaşma yoluyla kabul etme fırsatını kaçırdı. Irle, müvekkilleri Şimşek kardeşlerin, temyiz mahkemesinin tutarlı kararı sayesinde en azından hukukun üstünlüğüne olan güvenlerini bir nebze olsun yeniden kazanabildiklerini söyledi.
TAZMİNAT KANSER HASTASI ÇOCUKLARA
Şimşek kardeşler ise kazandıkları tazminatı Berlin’deki kanserli çocukların iyileşmesi için bağışlamak istediklerini açıkladı. B.Z.’ye konuşan Hakkı ve Kenan Şimşek, şunları söylediler: “Bizim için mesele hiçbir zaman para değildi. Derdimiz, her zaman hakkımızı savunmaktı. Birilerinin, polisin ve soruşturma makamlarının uygunsuz eylemleri nedeniyle başımıza gelenlerin yasal olmadığını kabul etmesini istedik. Berlin Temyiz Mahkemesi’nin verdiği net kararla bunu başardık. Tazminatı da minnetle kabul ediyoruz, ancak bununla hasta çocuklara daha çok yardım edilebilir.”