Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'DA Federal Meclis olarak nitelenen Alman Parlamentosu'nda 612 milletvekili vardır. Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri'nin (CDU/CSU) 223, Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) 222, Hür Demokrat Parti'nin 61, Sol Parti'nin 53 ve Yeşiller Partisi'nin 51 milletvekilinin yanı sıra bağımsız iki milletvekili bulunmaktadır. Her ülkede olduğu gibi Almanya'da da milletvekili aylıklarında ne zaman artış gündeme gelse toplumun her kesiminden tepkiler gelir.
Nitekim yine öyle oldu ve milletvekili aylıklarına zam planları son günlerde yoğun bir şekilde ülkenin gündemine yerleşti. Geçen yıl kasım ayında milletvekili aylıklarının 1 Ocak 2008 tarihi itibariyle 7009 Euro'dan 7 bin 339 Euro'ya, 1 Ocak 2009'dan itibaren de 7 bin 668 Euro'ya yükseltilmesi kararlaştırıldığı halde, CDU/CSU ve SPD'nin iki kademede 491 Euro ek zam yapılarak 2010'da 8 bin 159 Euro'ya yükseltme planı ciddi sıkıntı yarattı.
Muhalefet partileri, CDU/CSU ve SPD'li parlamenterleri “aç gözlülükle” suçlarken, SPD içinde bazı milletvekillerin de bu plana diş biledikleri gözden kaçmadı.
Halk ise “zaten bizim vergilerimizi işlerine geldiği gibi çarçur ediyorlar” diyerek, milletvekillerine ve politikaya duyduğu güvensizliğini dile getirdi.
Almanya'da toplu sözleşme görüşmelerinde yüzde 4'ün üzerinde zam yapılmaması için direnilen bir dönemde, milletvekili aylıklarında 3 yıl içinde yüzde 16'ya ulaşan ücret artışına tepki gösterilmesi doğaldır.
Almanya'da 20 milyona yakın emeklinin “Yıllarca verdiğimiz emeğimizin karşılığı olarak bizim maaşımıza yüzde 1.1 oranında zammı yeterli gören milletvekillerinin kendi aylıklarını bu denli artırması insafsızlıktır” diye serzenişte bulunması da doğaldır.
Hatta bundan daha doğal bir şey olamaz.
Ancak madalyonun bir de öteki yüzü vardır.
Almanya'da sokaktaki insanından aydınına, öğrencisinden bilimadamına, berberinden medya mensubuna kadar kiminle konuşsanız hepsinin de “nitelikli insanlar politikaya atılmıyor” diye yakındıklarını duyarsanız.
Bu yakınmalara katılmamak mümkün değildir.
Ama burada “acaba nitelikli insanlar niçin politikaya atıl mıyor, politika yapmak istemiyor?” sorusunun yanıtları arasında hiç şüphesiz “para” da vardır.
Almanya'da bölüm başkanı bir hekim yılda 180-250 bin Euro arasında para kazanmaktadır.
Almanya'da cerrahların yıllık kazancı 160-300 bin Euro arasındadır.
Almanya'da bir otel menajerinin yıllık kazancı 150 bin Euro'ya kadar ulaşmaktadır.
Almanya'da bazı banka yöneticileri ile otomotiv sanayi kuruluşlarının Yönetim kurulu Başkanları'nın yıllık kazançları milyonların üzerindedir.
Bunlar arasında yılda 10 milyon Euro'nun üzerinde kazananlar da vardır.
Almanya Başbakanı'nın ise yıllık kazancı 240 bin Euro civarındadır.
1993 yılnda 5300 Euro alan milletvekili aylığı 1995'te 5778 Euro'ya, 2001'de 6749 Euro'ya, 2003'te 7009 Euro'ya ve 2008 yılında da 7339 Euro'ya yükselmiştir.
Bu artış hiç şüphesiz “tuzlu” bir artıştır.
Milyonlarca insan Hartz IV ödemeleri ve emeklilik aylığı ile geçinmek için mücadele verirken milletvekillerinin aldığı para hiç de az değildir.
Ama bir ülkenin iyi yönetilmesi için “nitelikli” politikacılara ihtiyaç vardır.
Tabii nitelikli insana da “iyi ödeme” yapılması gerekmektedir.