Celal ÖZCAN / BERLİN
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2015 13:30
Bu haftaya damgasını vuracak iki film vizyona girdi. Biri Berlinale'de yarışan, Amerikalı insan hakları savunucusu Martin Luther King'i anlatan Selma filmi. Diğeri ise bir aşk komedisi olan Traumfrauen (Rüya Kadınları) filmi.
“Bir hayalim var” sözüyle tüm dünyayı etkileyen Martin Luther King üzerine yapılan Selma filmi, Berlinale'de yarıştı. Amerikan'ın tarih
dramını anlatıyor. Çok ünlü “I have a Dream”, (Bir hayalim var) konuşmasıyla, Amerika'daki siyahların beyazlarla eşit haklara sahip olması için pasif direnişi başlatan Martin Luther King biyografisi Selma filmi. Ama belgesel değil. Bir sinema filmi, yer yer eski siyah beyaz tarihi görüntülerin perdeye yansıdığı. Alabildiğine duygu dolu. Amerika'da siyahların nasıl ayrımcılığa uğradığını etkileyici sahnelerle beyaz perdeye getiren ve insana, “Böyle bir şey nasıl olur” dedirtecek kadar, tarihi yakınlaştıran bir
film. Siyah oyuncu David Oyelowo, Martin Luther'i başarıyla oynuyor. Film, ilk kez bir siyah olarak Martin Luther'in 35 yaşında Stockholm'de Nobel Barış Ödülü'nü alma töreniyle başlıyor.
RÜYA KADINLAR
Almanya'nın başarılı senaryo yazarı Anika Decker'in yönettiği “Traumfrauen” (Rüya Kadınları) filmi bir aşk komedisi. Kadınlar erkeklerin
rüyasındaki gibi ama erkekler değil. Hepsi de yanlış bir erkeğe düştüğü hissini taşıyor. Aşk acısı çekiyorlar. Fazla kilolarından yakınıyorlar. Leni (Hanna Herzsprung) nişanlısının aylardır kendini aldattığını öğrenince, dünyası kararıyor. Kız kardeşi Hannah (Karoline Herfurth) çekingen biri. Vivi (Palina Rojinski), aşk acısı yaşamamak için bol bol sevgili değiştiriyor. Filmde Almanya'nın en yıldız oyuncuları oynuyor. Hannah Herzsprung, Karoline Herfurth, İris Berben. Erkek oyuncu olarak ise Almanya'nın yeni genç jönü, Tunus kökenli Elyas M'Barek yine başarılı oyunculuğuyla dikkat çekiyor.