Güvenin değil, güvenmeyin talebi

Güncelleme Tarihi:

Güvenin değil, güvenmeyin talebi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2024 03:45

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 6 Kasım akşamı küçük ortak Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Başkanı olan Federal Maliye Bakanı Christian Lindner’e kapıyı gösterip, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller’le oluşturulan koalisyonu sonlandırır sonlandırmaz, erken seçim yolunu açmak için yeni yılda güvenoyu isteyeceğini ilan etti.

Haberin Devamı

Güvenin değil, güvenmeyin talebi

HATTA güvenoyu oylamasının da 15 Ocak 2025’te yapılacağını ve en geç mart ayı sonunda da erken seçime gidileceğini açıkladı. Ancak başta ana muhalefet Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) olmak üzere sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD), Sol Parti ve Birlik Sahra Wagenknecht (BSW) ile koalisyonun bitmesine yol açan FDP, Şansölye Scholz’un güvenoyu talebinde bulunmak için, bu kadar beklemesi planına tepki gösterdi.
Bunun üzerine Scholz, 11 Aralık’ta güvenoyu başvurusunda bulunacağını ve oylamanın da 16 Aralık’ta yapılacağını açıkladı.
Partiler de kendi aralarında Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’e erken genel seçimin 23 Şubat’ta yapılması önerisinde bulunulmasına karar verdiler.

*

Haberin Devamı

İşte Şansölye Scholz, sözünde durdu ve 11 Aralık’ta Federal Meclis Başkanı Baerbel Bas’a “Sayın Federal Meclis Başkanı, Alman Anayasası’nın 68. maddesinde öngörülen şekilde bana güven duyulduğuna ilişkin oylama yapılmasını talep ediyorum. 16 Aralık 2024 pazartesi günü oylamadan önce bir açıklamada bulunmak istiyorum” yazılı başvuruyu bir kurye aracılığıyla iletti.
Ve bir saat sonra da kameraların karşına geçip, erken seçim yolunu açmak için güvenoyu talep ettiğini duyurdu.
Aslında Şansölye Scholz, kendisine güven duyulmasını değil, “güven duyulmamasını” istemektedir.
Çünkü Alman Anayasası’na göre erken seçime gidilebilmesi için Başbakan Olaf Scholz’un güven oylamasını kaybetmesi ve bunun üzerine Cumhurbaşkanı’na Federal Meclis’i feshetmesi talebinde bulunması gerekmektedir.
Yani planlanan şekilde erken genel seçimin 23 Şubat 2025 tarihinde yapılması için Şansölye Scholz’un güven oylamasını kaybetmesi şarttır.
Zaten herhangi bir “sürpriz” yaşanmaması için de, “azınlık hükümeti ortağı” Yeşiller’in “çekimser” oy kullanmasından hareket edilmektedir.

26 ARALIK’TA MECLİS’İ FESHETMESİ BEKLENİYOR
Şu andaki hesaplara göre 16 Aralık’ta yapılacak oylamayı kaybedeceğinden hareket eden Başbakan Scholz, oylamadan sonra Bellevue Sarayı’na giderek Cumhurbaşkanı Steinmeier’den Federal Meclis’i feshetmesi talebinde bulunacağını da açıkladı.
Yasalara göre Başbakan’ın bu talebinden sonraki 21 gün içinde Cumhurbaşkanı’nın Federal Meclisi feshetmesi ve o tarihten itibaren de 60 gün içinde erken seçime gidilmesi gerekmektedir.
Şu andaki hesaplara göre 16 Aralık’ta yapılacak oylamadan sonra Cumhurbaşkanı Steinmeier’in Federal Meclis’i 26 Aralık’ta feshetmesinden ve 23 Şubat’ta da erken seçimin yapılmasından hareket edilmektedir.
Tabii yeni bir hükümet kuruluncaya kadar Scholz hükümeti görevde kalacak.
Almanya’da şimdiye kadar 5 kez güvenoyu talep edilmiş ve oylama yapılmıştır.
Dönemin SPD’li Almanya Başbakanı Willy Brandt, Doğu Blok ülkeleriyle ilişkileri geliştirmek için başlattığı ‘Ostpolitik’ (Doğu Politikası) eleştirilere hedef olup bazı Sosyal Demokrat ve küçük ortak FDP’li parlamenterlerin CDU/CSU’ya geçmesi üzerine mutlak çoğunluğu kaybetti.
Bunun üzerine CDU/CSU Rainer Barzel’i başbakan adayı göstererek 27 Nisan 1972’de “yapıcı güvensizlik önergesi” sundu, ama kaybetti.
Ancak bütçe konusunda sıkıntı yaşayınca, erken seçime gidilmesi için Willy Brandt, güvenoyu istedi ve 22 Eylül 1972’de yapılan oylamayı “isteyerek” kaybetti.
19 Kasım’da yapılan seçimleri SPD ile FDP kazandı ve Brandt koltuğunu korudu.

*

Haberin Devamı

En yakın danışmanı Günter Guillaume’un Doğu Almanya adına casusluk yaptığının ortaya çıkması üzerine Brandt istifa edince, 1974 yılında yerine gelen SPD’li Helmut Schmidt de, orta menzilli füzelerin Almanya’ya yerleştirilmesi kararı yüzünden sıkıntı yaşayınca, 1982 yılı Şubat ayında güven oylaması istedi ve kazanarak göreve devam etti.
Ancak ekonomi politikası yüzünden FDP’nin “cephe değiştirip” CDU/CSU ile ortaklığa karar vermesi üzerine, CDU Genel Başkanı Helmut Kohl, 1 Ekim 1982’de “yapıcı güvensizlik önergesi” oylamasını kazanarak Schmidt’in koltuğuna oturdu.
Kohl, erken seçime gidilmesi için güven oyu isteyerek CDU/CSU’lu milletvekillerinin de desteğiyle 17 Aralık 1982’de yapılan oylamayı “isteyerek” kaybetti ve 6 Mart 1983’teki genel seçimlerde toplam oyların yüzde 48.8’ini alarak FDP ile ortaklığı sürdürüp koltuğunu korudu.
1998’de Kohl’ün yerine geçen SPD’li Gerhard Schröder, Afganistan’a Alman askerleri gönderilmesi için 16 Kasım 2001’de güvenoyu istedi ve kazandı.
SPD’ye seçmen desteğinin azalmaya başlaması üzerine Schröder, 2005 yılında “kaybetmek için” güvenoyu istedi.
Ve oylamayı “isteyerek” kaybederek erken seçim hedefine ulaştı, ama 18 Eylül 2005’teki seçimleri de kaybetti ve koltuğunu CDU’lu Angela Merkel’e kaptırdı.
İşte şimdi de gözler Şansölye Scholz’a çevrildi.
Güven oylamasını da koltuğunu da kaybetmesine kesin gözüyle bakılıyor...
Acaba?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!