Güncelleme Tarihi:
Yalova'da kamp yapan Yıldız ve Genç Kadın Güreş Milli Takımı sporcuları, güreşte “erkek sporu” algısını yıkmaya çalışıyor.
Kadın Güreş Milli Takımlar Teknik Sorumlusu İsmail Kosukoğlu, Türkiye'de geçmişi 2000 yılına dayanan kadın güreşinin erkeklere oranla daha hızlı ve seyir zevki daha yüksek olduğunu söyledi.
Kosukoğlu, kadın güreşinin son olimpiyatlarda önemli bir seyirci potansiyeline sahip olduğunu vurgulayarak, “Daha esnek, daha yumuşak olduğu için daha çok oyunlara geliyor. Bayan güreşlerinde künde olsun, tek kol, kafa kol, köprüden kurtulma, erkeklere göre daha fazla enstantane yaşatıyorlar. Kadın güreşinin seyir zevki daha üst düzeyde oluyor” dedi.
Genç Bayan Güreş Milli Takım Antrenörü Ali Osman Kara ise daha önce erkeklerle çalıştığını, ancak bayanların da bu sporu iyi yaptığını söyledi. Ailelere seslenen Kara, şöyle konuştu:
“Bu bir erkek sporu değil. Avrupa'da ve dünyada çok iyi sporcular var. Biz de ülkemizde artık başaracağımıza inanıyoruz. Bayan güreşinin seyircisi daha fazla. Güç olarak olmasa bile estetik ve teknik açıdan erkeklerden daha iyiler.”
“Yadırganıyorlar ama...”
Gençler kategorisinde Avrupa ikinciliği bulunan 20 yaşındaki güreşçi Hafize Şahin, güreşe ilkokulda beden eğitimi öğretmeni sayesinde başladığını belirterek, Türkiye'de bayanların güreş yapmasının yadırgandığını söyledi.
Şahin, şöyle konuştu:
“Bu konuda ailem her zaman yanımda oldu. Bu yüzden buraya kadar gelebildim. Gelecek için her sporcunun hayali olan olimpiyatlara katılmak istiyorum. 'Güreşçiyiz' denilince biraz tepki topluyoruz. Özellikle fizik olarak yakıştırmıyorlar. Biraz yadırganıyoruz. Fakat güreş bizim ata sporumuz. Türk kadını güçlüdür. Her işin üstesinden gelecek kapasiteye sahiptir. Biz de ülkemizi elimizden geldiğince temsil etmeye çalışıyoruz. Bu yüzden bize destek olunmasını istiyoruz. Yadırganacak bir şey yok,”
Ailesi izin vermedi, o vazgeçmedi
Henüz 17 yaşında olmasına karşın kariyerinde Türkiye ve Avrupa şampiyonlukları bulunan, son olarak dünya üçüncülüğü elde eden Evin Demirhan da güreşe arkadaşlarının teşvikiyle başladığını belirtti.
Siirt'te yaşadığını kaydeden Demirhan, güreşe ilk başladığında ağabeyi ve babasının karşı çıktığına dikkati çekti. Demirhan, şunları söyledi:
“Güneydoğu'da kızların birçoğu okumazken ben güreş sporunu yapıyorum. İlk başlarda ağabeyim hiç izin vermemişti. Daha sonra Türkiye Şampiyonası için antrenörüm babamı zor da olsa ikna etti. İlk şampiyonamda Türkiye şampiyonu olduktan sonra ağabeyim de karışmadı. 'Bu iş bayan işi değil' gibi tepkiler aldık. Bence güreşi bayanlar çok iyi başarıyor. Fırsatlar verilince insan her şeyi başarabilir. Bunun da göstergesi ilk kez katıldığım Avrupa şampiyonasında birinci olmak. Bayanlara destek ve fırsat verilmesini istiyorum.”
Milli güreşçi Nuray Karadağ da atletizmden sonra güreş sporuna yöneldiğini belirterek, “Çevremdeki çoğu kişi 'kadından güreşçi mi olur?' diyor. Ama artık bu devirde bayanlar da bu sporu yapıyor. 'Erkek kadın işi' diye bir şey yok. Biz bu yargıyı kırmak istiyoruz” dedi.
Yeni nesiller de başlasın
Güreş antrenörü olan babası sayesinde ata sporuna başlayan 19 yaşındaki Büşra Kenger de kariyeri boyunca Avrupa ve Türkiye'de çeşitli dereceler elde etti.
Kenger, çevresinden bunun erkek sporu olduğu yönünde olumsuz eleştiriler aldığını, ancak bu baskılara karşın güreşi sevdiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
“(Bu erkek sporu, neden yapıyorsunuz?) gibi birçok yorumlar, baskı gördük. Neden olmasın birçok başarı elde ediyoruz, nasıl voleybol, basketbol bayanların yaptığı bir sporsa güreş de bayanların yapabileceği spor. Birçok başarı elde ettik. İlerde de elde edeceğimizi düşünüyorum. Yeni gelen nesile destek verilmesini ve onların da bu spora başlamasını kesinlikle öneriyorum.”