Güncelleme Tarihi:
“SABAH saat 9 gibi uyandım. Niyetliydim. Oturma odasına geçtim, çocuklarımla biraz televizyon izledik. Sonra benim kızım 09.30 gibi içeri girip daha sonra annesinin yanına gitti bir şeyler anlatmaya çalıştı ama biz önce farkına varamadık. Sonra içeriyi bir anda duman kapladı. Odaya girdiğimde ateş üzerime doğru geldi. Yerde yanan mumu gördüm o anda. Tam olarak göremedim kızım mı yaptı diye, ama mumdan çıktığını düşünüyorum. Söndürmeye çalıştım. Su attıkça benzin atar gibi yeniden alev alıyordu. Bir şeyler kurtarma çalıştım ama baktım ki alevler her tarafı sarıyor, çocukları dışarı çıkardım, komşuları uyarıp dışarı çıkmalarını sağladım. Elimden ne geldiyse kurtarmaya çalıştım ama onu da yapamadım. Kendi canımı zor kurtardım. Dolap ayağıma düştü, elim biraz yandı. İyiyiz yani, ben çocuklarımı kurtardığıma, onlara bir şey olmadığına şükrediyorum. Allah büyüktür, Allah kerimdir. İnşallah bu günleri de atlatacağız. 2 oğlum bir kızım var. Mağdur durumdayız biraz. Biraz birikimimiz vardı. Türkiye’de biraz planlarımız vardı. Ev tutacaktık. Onlar da yandı kül oldu. Durum bu. Allah, düşmanın başına bile böyle bir şey yaşatmasın. Dolap çok sayıda kitap vardı. Hepsi yandı ancak bir mucize gibi Kur’an-ı Kerim yanmadı.”
Koronavirüs salgını nedeniyle 2 ay önce işten çıkarıldığını belirten Fatih Uçar, 2012 yılından beri kiracı olarak aynı evde oturduğunu şu an zor durumda olduğunu söyledi. Türkiye’nin Viyana Başkonsolosu Asip Kaya, Fatih Uçar’ı arayarak durumu hakkında bilgi aldı.