Gurbetçiler dizilerde de “Öteki”

Güncelleme Tarihi:

Gurbetçiler dizilerde de “Öteki”
Oluşturulma Tarihi: Ocak 06, 2025 11:40

Doktora öğrencisi Cenk Çakar, Almanya’daki Türk göçmenlere yer veren son 30 yılda çekilen 15 dizi içinden 35 karakteri inceledi. İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ürün Yıldıran Önk’ün tez danışmanlığını yaptığı araştırmada, gurbetçilerin dizilerde ‘Alamancı’ ve ‘gavur’ gibi ifadelerle ötekileştirildiği vurgulandı.

Haberin Devamı

ALMANYA’daki Türk göçmenlere yer veren son 30 yılda çekilen 15 dizi içinden 35 karakteri inceleyen Yaşar Üniversitesi doktora öğrencisi Cenk Çakar, dizi sektörünün gelişmesine rağmen gurbetçilerin bu dizilerde dikkate değer oranda temsil edilmediğini, ‘Alamancı’ gibi ifadelerle anılan gurbetçilerin dizilerde de ötekileştirildiğini vurguladı. Gurbetçilerin dizilerde genellikle yüzeysel veya karikatürize edilerek tasvir edildiğini belirten Çakar, şunları söyledi: “30 yıllık bir sürece yayılan ana akım geleneksel televizyon kanallarındaki dizilere yoğunlaştık. Kanalların dağılımına dikkat ettik. Toplamda 35 karakteri inceledik. 30 yıl boyunca çekilen yerli dizi sayısını dikkate alırsak 35 karakter oldukça az. Bunların da sadece 4-5 tanesinde ana odak noktası gurbetçi aileler. Birçoğunda sadece bir karakter olarak görülüyor. Dizilerde gurbetçi karakterlerde; basmakalıp, marjinalleştirme ve karikatürleştirme yöntemleri kullanılmış. Ayrıca Almanya’daki Türklerin sosyokültürel hayatlarına dair gösterilmek istenmeyen konular ise çeşitli film stratejileriyle gözden uzak tutulmuş.”

Haberin Devamı

DİZİLERDEKİ TEMSİLLERİ
Almanya’daki Türkler 60-70 yıl boyunca her zaman iki kültür arasında kalmış iki tarafa da ait olmayan bireyler olarak biraz da yadırganarak temsil edilmiş. Türkçeyi de güzel konuşamıyor Almancayı da. Hiçbir yere ait değil gibi algılanıyor. Diziler, ilk jenerasyonu görgüsüz olarak resmediyordu. Sonraki jenerasyonu da karikatürleştiriyor ve komedi unsurları katıyor. Oysa göçmenlik sadece Türklere özel bir durum değil, dünyanın pek çok ülkesinde göçmen gruplar var. Ancak Almanya’daki Türkler ciddi anlamda geniş bir topluluk. Uzun süredir bir entegrasyon ya da tezde ifade ettiğim gibi bir kültürleşme süreci içindeler. Almanya’daki Türklerin kültürel olarak melezleştikleri, Almanya’da karşılaştıkları kültür ve Türkiye’den götürdükleri orijinal kültürü sentezleyip yeni üçüncü bir kültür oluşturdukları varsayımına dayanan bu tez çalışması onların Türkiye’deki televizyon dizilerindeki temsillerini sosyokültürel özelliklerine odaklanıyor. Bu çalışma, Türk televizyon dizilerinin gurbetçileri nasıl temsil ettiklerini, yani ötekileştirip dışlayan mı yoksa kapsayıp kucaklayan bir biçimde mi temsil ettiklerini araştırmaktadır.”

Gurbetçiler dizilerde de “Öteki”

‘BASTIRILMIŞ KADIN KARAKTERİ’
“Kadın temsillerine baktığımızda, kadınların çoğunlukla istedikleri hayatı yaşayamadıklarını gördük. Kadının cinselliği toplum kaygısı olarak görüldüğü için ergenlik çağına gelen kızların Türkiye’ye gönderilmesi ya da oradaki Almanlarla flört etmelerinin istenmemesi bir diğer ifade ile nerede yaşayacakları, kiminle evlenecekleri gibi hayatlarının aileleri tarafından kurgulandığını görüyoruz. Bastırılmış bir Türk kadını portresi var. Menekşe ile Halil dizisinden örnekleyecek olursak, kız Berlin’de gezemiyor, iş yerine ailesi götürüyor, Türkiye’den birisiyle başlık parası karşılığında evlenmeye zorlanıyor, Menekşe istemeyince de töre cinayeti ile karşı karşıya kalıyor. Aslında jenerasyonlar arasında da farklılıklar var. Anne karakterleri bu baskıyı kabul eden, direnç göstermeyen kadınlar. Henüz kültürleşmemiş kendi kültürünü küçük Almanya’sında sürdüren kadınlar. Bir sonraki jenerasyonda kabuğunu kırmaya çalışan kadınlar var. Bir de marjinal diye konumlandırdığımız kadınlar var. Türkiye’ye dönen ve Almancı olarak nitelenen kadınlar. Özellikle daha genç yaşta olan, özgürlükçü Türk toplumuna da uyum sağlayamayan bir tarzları var.”
Gurbetçiler dizilerde de “Öteki”

İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ürün Yıldıran Önk, Cenk Çakar

Haberin Devamı

‘IRKÇILIKLA MÜCADELE ETTİLER’
Türkiye’nin çok fazla beyin göçü verdiği bir dönemde olunduğunu vurgulayan Çakar, “60-70 sene önce oraya giderek yerleşmiş vatandaşlarımızla bu durum başlı başına bir paradoks oluşturuyor. Bu insanların memleket hasreti var. Çünkü uzun yıllar ırkçılıkla mücadele ettiler. Ayrıca yıllarca işçi sınıfı olarak büyük zorluklar yaşadıkları da oldukça net bir gerçeklik. İşte bu nedenle bu konuyu incelenmeye değer buldum” ifadelerine yer verdi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!