Ahmet İNCEL/DHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 21, 2014 11:39
Gerontolog (Yaşlılık Hastalıkları Bilimcisi) Semra Altınışık, Almanya’da yaşayan Türklerin göçmenliğin getirdiği zorluklar nedeniyle Almanlara oranla daha fazla demans hastalığına yakalandığını söyledi. Altınışık gurbet sendromu"nun demansı körüklediğini belirtti.
Münih’teki Schwabing Kliniği’nde Türkçe konferans veren Gerontolog Semra Altınışık, Almanya’da yaşayan Türklerin göçmenliğin getirdiği zorluklar nedeniyle Almanlara oranda daha fazla demans hastalığına yakalandığını söyledi. Türklerin Almanlara oranla 10 yıl daha erken yaşlandığını vurgulayan Altınışık, "Vardiyalı çalışma, zorlu işlerde çalışma ve yabancı düşmanlığına maruz kalma gibi olumsuz koşullar Türklerin demansa yakalanma olasılığını arttırmaktadır" dedi.
BÜYÜK ARTIŞ BEKLENİYOR
Neuperlach Kliniği’nde görevli Semra Altınışık, Almanya’da 1,4 milyon demans hastası olduğunu belirterek, "Almanya’da yaşayan yaklaşık 200 bin civarında 60 yaş üzeri Türk var. Maalesef özellikle yurttaşlarımız arasında önümüzdeki yıllarda demans hastası insan sayısında büyük artış beklenmektedir. Hastalık ileri yaşlarda unutkanlıklarla başlıyor. Hafıza bozuklukları, yönelim bozukluğu, konuşma bozukluğu ve yemek yapmak, alışveriş gibi günlük yaşam aktivitelerinde zorluklar gibi belirtileri var" diye konuştu.
YAKINLAR DA ZORLUK ÇEKİYORAltınışık, hastalığın kesin bir tedavisinin olmadığını ama ilaçlarla ilerlemesinin geciktirildiğini belirtti.
Gazete okumak gibi düşünsel faaliyetler, düzenli bedensel hareketler, dengeli beslenme ve sosyal yaşamda aktif olmanın demansın başlamasını önlemede etkili olduğunu söyleyen Gerontolog Semra Altınışık şu bilgileri verdi:
"Birinci derecede akrabalarda demans olması, beyni etkileyen kafa yaralanmaları, Parkinson gibi hastalıklar, inmeler, alkol, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı demansa yakalanma rizikosunu artırmaktadır. Demans hastası yakınları çok zorluklar çekiyor. Demans semptomları ile başa çıkmada hasta yakınlarına önemli görevler düşmektedir. Çok sevdiğiniz yakınınızın becerilerini kaybetmesine tanıklık ederken, bir yandan da giderek tuhaflaşan davranışlarını görmek sizi çok üzecektir. Demansa yakalanmış bir yakınımızın her sözünü olumsuz algılayıp, ona karşı tavır almamalıyız, onun davranışının ardında hastalığının yattığını hiç akıldan çıkarmamalıyız."
Türkçe konferansı özellikle birinci ve ikinci nesilden Türkler izledi.