Güncelleme Tarihi:
Günay, Türkiye'deki kazılarla ilgili soruları yanıtladı. Bir?ok ören yerini gezdiğini belirterek, bazı kazılardan memnuniyetini dile getiren Günay, "Kazı yerlerini artık kendi ?ocukları gibi sahiplenip, büyütmeye, geliştirmeye ?alışan kazı başkanlarını görünce, o heyecanı ilgiyle, saygıyla alkışladığını" kaydetti.
Bazı ören yerlerinde ise kazının "yapılıp yapılmadığının bile belli olmadığını" ya da işlerin yavaş ilerlediğini ifade eden Günay, "Kazı başkanlarımızın bilimsel kaygı ve bilgilerine saygı duyuyorum. Siyasi erk kullandığımız i?in, bunları yok sayamayız ama bazılarının arayışları biraz ağır davranmaya yatkın. Bir makale üretmeyi, o konuda bir yazı yazmayı öne alıp, bazen kazıyı ikinci plana ve uzun zamana yaydıkları olabiliyor" diye konuştu.
"RUTİNE BAĞLANAN YERLERDE D?Ş?K TEMPO"
Ertuğrul Günay, bilimsel araştırma ve ?alışmaların daha heyecanla yapılabileceğini kaydederek, "Yeni arkadaşlarımızın daha büyük gayretle, daha büyük aşkla ?alıştıklarını, kazı işinin neredeyse rutine bağlandığı yerlerde de bu işin ?ok düşük tempoda ilerlediğini görüyorum" değerlendirmesini yaptı.
Kazılarla ilgili yeni bir değerlendirme yapmaları gerekebileceğini dile getiren Günay, şöyle devam etti:
"Biz, konuya başka a?ılardan, ülke ve dünyaya tanıtma a?ısından, daha işin i?inde olanlarda, bu konuda daha bir heyecan, gayret, ?abuk davranış bekliyoruz. Belki ikisi arasında dengeyi tutturmamız gerekecek. Biraz yorulmuş, artık heyecanını yitirmiş, bir geleneksel iş olarak kazı başkanlığını sürdüren bazı hocalarımız, belki bize önümüzdeki süre?lerde izin verecekler. Daha heyecanlı, daha gayretli, daha coşkulu, hem bilimsel ?alışma a?ısından hem fiziki olarak kazı mekanlarını geliştirmek a?ısından, heyecanı yüksek bi?imde ifade eden yeni kazı başkanları arayacağız."
T?RKİYE YABANCI KAZI BAŞKANLARININ G?ZDESİ
Türkiye'de şu anda 90'ı yerli, 44'ü yabancı olmak üzere 134 kazı ?alışması yapılıyor. Ayrıca, 36 müze ve 83 kurtarma kazısı ile 100'den fazla yüzey araştırması da halen devam ediyor.
Türk akademisyenler tarafından yürütülen kazılarda, Ankara ve İstanbul üniversitelerinden hocaların ağırlığı var. Şu anda Ankara ?niversitesi'nden 16, İstanbul ?niversitesi'nden 15 ve Ege ?niversitesi'nden 9 öğretim üyesi kazı başkanlığı görevini sürdürüyor.
Kazılara, yabancı ülkelerdeki üniversite ve kurumlardan da yoğun talep geliyor. Kazı yapmak i?in Türkiye'yi se?en yabancı arkeologlar arasında ilk sırada Almanlar geliyor. Şu anda, Aizanoi, Didyma, Troia, Alexandria Troas, Boğazköy, Doliche, Göbeklitepe, Milet, Oymaağa?, Pergamon, Pompeiopolis, Priene ve Sirkeli Höyük olmak üzere 13 ören yerinde Alman kazı başkanları ?alışmalarını sürdürüyor.
Türkiye'de en fazla kazı yapanlar arasında ikinci sırada yer alan İtalyan kazı başkanları da bu yıl, Aslantepe, Elaiussa Sebaste, Hierapolis, İasos, Kyme, Tyana, Yumuktepe ve Karkamış olmak üzere 8 tarihi mekanda ?alışıyor.
İngiltere'den 6 kazı başkanı da Amorium, Boncuklu Höyük, Çatalhöyük, Domuztepe, Kerkenesdağ ve Kilisetepe'deki kazıların başında. Bunun yanında, bazı ören yerlerinin kazı başkanları da ABD, Avusturya, Japonya, Hollanda, Bel?ika, Fransa, Kanada ve İsve?'ten gelen akademisyenlerden oluşuyor.
Ayrıca, bu yıl, 15 kazıyla en fazla İzmir'de tarihi değerler gün yüzüne ?ıkarılırken, onu 14 ören yeriyle Antalya takip etti. Muğla'da ise Labraunda Antik Kenti, Stratonikeia, Pedesa, Kaunos, İasos ve Tlos antik kentleri ile Be?in Kalesi ve Burgaz'da kazılar yapıldı.
YEREL Y?NETİMLERLE İŞBİRLİĞİ
Türkiye'de kazılar, bakanlığın ödenekleriyle yapılıyordu. Yeni bir ilke kararıyla, denetimin bakanlıkta olması, kazı başkanlarının yetkilerinin saklı kalması ve koruma kurallarının direktiflerine uyulması şartıyla, yerel yönetim veya tüzel kişilere, kültürel mirasın ayağa kaldırılmasına ilişkin yetki devri düzenlemesi yapıldı. Bazı arkeologlar bu durumu, kültürel mirasın "istismar edilebileceği" iddiasıyla eleştirirken, Günay, bu düzenlemeyi şöyle savundu:
"Bir belediye geliyor, o yöredeki ören yerine, gelir paylaşımı anlaşması altında ciddi bi?imde kaynak ayırabileceğini söylüyor. Neden işbirliği yapmayayım? Yani, orada trilyonluk büt?eleri teslim ettiğimiz bir yerel yönetim neden bilet gelirinden kü?ük pay alarak ve büyük yatırımlar yaparak, benim bir ören yerimin kazı, restorasyon, müze yapımı masraflarını bizimle paylaşmasın? Bizim istediğimiz, tarihimizi milletimizle birlikte sahiplenip, ayağa kaldırmak."
Bakanlığın imkanlarının bazı noktalarda kısıtlı kaldığını ifade eden Günay, bu tür girişimlerle, daha fazla sayıdaki ören yerlerinin ortaya ?ıkarılabileceğini sözlerine ekledi.