Ahmet KÜLAHÇI / Fotoğraf: dpa
Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2019 12:14
Bundan tam 30 yıl önce, 9 Ekim 1989 akşamı, yaklaşık bir yıl sonra tarihe karışan ve eski Doğu Almanya olarak bilinen Almanya Demokratik Cumhuriyeti’nin Leipzig kentinde 70 binden fazla ‘özgürlük sevdalısı’ Doğu Alman, sokaklara döküldü.
ELLERİNDE “Özgür insanlarla dünyaya açık bir ülke. Bundan daha güzel birşey var mı?” yazılı pankartlarla.
Hiç şüphesiz göstericilerin çoğunun kafasından, “Polis ve askerler nasıl davranacaklar? Şiddet kullanacaklar mı?” sorusu geçiyordu.
Tedirginlikleri ve endişeleri vardı.
Ama korkulan olmadı.
Hiçbir olay çıkmadı.
Daha önceki günlerde düzenlenen gösterilerde polis cop kullandığı ve birçok göstericiyi gözaltına aldığı halde, Leipzig’deki dev gösteri barışçıldı.
Nitekim bu, ‘kansız devrim’in, ‘barışçı devrim’in ilk olumlu göstergesiydi.
Öyle de oldu ve hiç kurşun sıkılmadan iki
Almanya 3 Ekim 1990 tarihinde Batı Almanya olarak bilinen Almanya Federal Cumhuriyeti çatısı altında birleşti.
*
İşte 9 Ekim günü Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, ‘Pazartesi gösterileri’ ve ‘Pazartesi ayinleri’nin başlatıldığı Leipzig’deki Nikolai Kilisesi’nde düzenlenen 30’uncu yıl kutlamalarına katıldı.
Steinmeier, “9 Ekim, Almanların tarihinde büyük bir gündü. Sizlerle birlikte bu günü birlikte kutlamak için bugün burada olduğum müteşekkirim. Bu benim için bir onurdur. Davetiniz için yürekten teşekkürler” diye başladığı konuşmasında ‘barışçı devrim’in gerçekleşmesine ve iki Almanya’nın birleşmesine katkıda bulunan herkese övgüler yağdırdı.
Tabii tarihe karışan dönemin Sovyetler Birliği Lideri Mihail Gorbaçov’a da teşekkür etti.
Nikolai Kilisesi’nde Cumhurbaşkanı Steinmeier ve kiliseyi dolduran insanlar ‘kansız devrim’i kutlarken, Leipzig’e 40 km uzaklıktaki Halle kentinde Yahudilerin ibadethanesi sinagoga silahlı ve patlayıcı maddeli saldırıda bulunuldu.
Saldırgan Stephan B. isimli bir Alman’dı.
Yahudilerin en kutsal bayramı olan ‘Yom Kippur’ (Affediliş Günü - Bağışlanış Günü - Kefaret ve Tövbe Günü) kutlamalarının yapıldığı sinagogun kapısını açamayan Yahudi ve İslam düşmanı, ırkçı, aşırı sağcı saldırgan, yoldan geçen ve tepki gösteren 40 yaşındaki bir kadını kurşunlayarak öldürdü.
Daha sonra otomobiline binip Türklerin işlettiği bir döner büfesinin önünde durdu ve yine silahına saldırıp 20 yaşında genç bir insanı öldürdü.
Saldırıyı duyduktan sonra Almanya Cumhurbaşkanı, Almanya’da yaşayan herkesi Yahudilerle dayanışmaya çağırdı.
Steinmeier, “Sevinç günü, hüzün gününe dönüştü” dedi.
“Bugün, utanç ve utanma günüdür” dedi.
Tabii iki kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyı şiddetle kınadığını da söyledi.
Almanya Cumhurbaşkanı, saldırının ertesi günü Saksonya Anhalt Eyaleti’ne bağlı Halle kentine giderek sinagogun önüne beyaz güller bıraktı ve Yahudi cemaatinin temsilcileriyle buluştu.
Ölenlerin yakınlarının acılarını paylaştıklarını, yaralılara acil şifa dilediklerini söyledi.
Yahudi cemaatine de, “Yanınızdayız. Sizinle birlikteyiz. Hepimiz biriz. Hepimiz biziz” mesajı verdi.
*
Berlin Senatosu Müsteşarı olan Filistin kökenli Müslüman Sawsan Chebli, saldırı akşamı Berlin’deki sinagogun önünde ‘Yahudilerle dayanışma’ gösterisine ve ‘uyarı nöbeti’ne katılma çağrısında bulundu.
Bu etkinliğe Başbakan
Angela Merkel de katıldı.
Merkel, Yahudi düşmanlığına da İslam düşmanlığına da Hıristiyan düşmanlığına da herhangi başka bir din düşmanlığına da Almanya’da yer olmadığının altını çizdi.
Almanya’da Yahudi ve İslam düşmanlığının tedirgin edici bir biçimde arttığına dikkati çeken Sawsan Chebli de, “Yahudilere saldırı, hepimize saldırıdır. Demokrasiye saldırıdır” dedi.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) saldırıyı kınadı ve “Bu saldırı, topumsal birlikteliğe, barış içinde birlikte yaşamımıza saldırıdır” açıklamasında bulundu.
Almanya İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici, Milli Görüş Berlin Bölge Başkanı Said Jurnal, İslam Federasyonu Başkanı Murat Gül, Halle’ye giderek sinagogu ziyaret ettiler ve Yahudi cemaatine geçmiş olsun dileklerini ilettiler.
Bu tam bir dayanışma göstergesiydi.
Almanya Türk Toplumu (TGD) da ırkçı ve Yahudi düşmanı saldırıyı şiddetle kınarken, aşırı sağa karşı yerli, yabancı, göçmen kökenli tüm demokratlara bir araya gelerek daha kararlı bir mücadele vermeleri çağrısında bulundu.
*
Evet, Almanya’daki Türkler de Türkiye kökenliler de her türlü din düşmanlığına karşıdır.
Almanya’daki Türk toplumu, “Gün, dayanışma günüdür” diyor.
Hem de çoğulcu demokrasinin korunması için her türlü din düşmanlığına, ırkçılığa, yabancı ve sığınmacı düşmanlığına karşı ‘toplumsal dayanışma günü”.