Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2014 09:50
Almanya’ya 1973 yılında geldiğimde Berlin’de Hükümet eden Belediye Başkanı, yani Eyalet Başbakanı Sosyal Demokrat Partili (SPD) Klaus Schütz’dü.
Onu hiç tanımadım.
Yerine 1977 yılında aynı partiden Dietrich Stobbe geçti.
Onu da tanımadım.
35 yıl önce 1980 yılında Hürriyet’te çalışmaya başladıktan birkaç ay sonra SPD’li Hans Jochen Vogel, Berlin Eyalet Başbakanı oldu.
1981 yılı Ocak ayında göreve geldi ve aynı yıl Haziran ayında yapılan erken seçimleri kaybedince de çekip gitti.
Vogel, Willy Brandt kabinesinde Federal İmar ve İskan Bakanı (1972-1974, Helmut Schmidt hükümeti döneminde de Federal Adalet Bakanı’ydı (1974-1982).
Seçim kampanyası dönemlerinde birkaç kez uzaktan görmüştüm.
1983 genel seçimlerinde SPD’nin başbakan adayı olduğunda seçim kampanyasına katılıp söyleşi de yapmıştım.
* * *
1983 yılı Ağustos ayında Berlin Hürriyet’in büro şefliğine atandığımda Eyalet Başbakanı Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Richard von Weizsaecker’di.
Çeşitli vesilelerle bir araya geldik.
Berlin’de Türklerin Yıkık Kilise olarak nitelediği Gedaechtniskirche’nin karşısındaydı o zamanlar Hürriyet’in bürosu.
Aynı binanın girişinde bir Türk lokantası vardı.
Weizsaecker’i orada ağırladım.
Türk yemeklerini severdi.
Türkleri de.
26 Ekim 1983 tarihinde Berlin’de Türk ve Alman Futbol Milli Takımları arasında Avrupa Şampiyonası ele maçı oynanacaktı.
Alman medyası Türklerin olay çıkaracağı yönünde yayın yapıyordu.
Weizsaecker’le birlikte bir Türk aileyi ziyaret ettik.
Uzun uzun sohbet etti.
Türk böreği yedi, Türk çayı içti.
Barış ve dostluk mesajları verdi.
Buna Hürriyet’te geniş yer verdik.
Almanya Türkiye’yi 5-1 yendi.
Ama kayda değer hiçbir olay çıkmadı.
Weizsaecker, 1984 yılı Şubat ayında görevi bıraktı ve aynı yıl cumhurbaşkanı seçildi.
Yerine aynı partiden Eberhard Diepgen geldi.
Onunla da çeşitli vesilelerle bir araya geldik.
Söyleşiler yaptık.
* * *
1985 yazında Berlin’den ayrıldım.
1989 yılında Berlin Eyalet Başbakanı olan SPD’li Walter Mommper’le duvarlar çöktükten sonra tanıştım.
1999 yılı sonlarına doğru yeniden Berlin’e atandığımda Kırmızı kaşkollu Mommper’in makamında yine Diepgen oturuyordu.
Ama çok uzun sürmedi.
SPD’li Klaus Wowereit 16 Haziran 2001 tarihinde Berlin’in Eyalet Başbakanı oldu.
Eyalet Başbakanı seçilmeden 6 gün önce düzenlenen SPD’nin olağanüstü kurultayında uzun bir konuşma yaptı.
Konuşmasını bitirirken eşcinsel olduğunu ilan etti.
“Ben eşcinselim. Böylesi de iyidir” dedi. Almanya’da bu bir ilkti.
Wowereit’la göreve geldikten bu yana defalarca karşılaştım.
Defalarca söyleşi yaptım.
Gördüğü her yerde “Hallo Meister” (Merhaba usta, üstad) diye seslenir.
Birkaç hafta önce Yabancı Gazeteciler Cemiyeti’nin üyeleriyle birlikte Rotes Rathaus olarak bilinen Eyalet Başbakanlık binasında yeniden bir araya geldik.
Türk kökenli insanların yalnız Berlin’e değil, Almanya’ya önemli katkılarının olduğunu söyledi.
Yalnız işgücüyle değil, hem de her alanda.
Türk kökenli insanların artık buralı, Berlinli olduklarının altını çizdi.
“Görevi bıraktıktan sonra ne yapmak istiyorsunuz?” diye sordum.
“Golf oynayacağım” diyerek her zaman olduğu gibi muzipçe bir yanıt verdi.
Rahat bir insan.
Ve Woweriet 13 yılı aşkın bir süre sonra yarın görevi bırakıyor.
Güle güle Wowi. Güle güle Meister...