Güncelleme Tarihi:
Çağlayan, Şikago'dan geçtiği Los Angeles'da temaslarda bulundu. Los Angeles Ticaret Odası'nı, Los Angeles Limanı'nı ve California Türk Amerikan Ticaret Odası'nı (CATA) ziyaret etti.
Bakan Çağlayan, buralarda yaptığı konuşmalarda, bölgeye Türkiye'den dış ticaret bakanı başkanlığında ticaret heyeti ziyaretinin ilk kez yapıldığını, ilk olmayacak bu ziyarette karşılıklı ticaret, sektörel ve coğrafi avantajların tespit edilmesi, rakip olunan alanlarda bile işbirliğine gidilmesi gerektiğini söyledi. Kaliforniya'nın çok büyük olanakları bulunan bir eyalet olduğunu, devlet olması durumunda dünyanın 7., sadece Los Angeles'ın bile dünyanın 18. büyük ekonomisi konumunda bulunduğunu kaydeden Çağlayan, eyaletin ithalatının Türkiye'nin ithalatından yüzde 50 daha fazla olduğunu belirtti.
Türk heyeti olarak Kaliforniya'ya güç katmaya ve güç almaya geldiklerini anlatan Çağlayan, şunları söyledi:
“Size daha çok mal satabileceğimiz sektörleri buraya getirdik. Sizden önde olduğumuz sektörler de var. 80'den fazla ülkede 170 milyar dolarlık altyapı, üstyapı inşaatı yapan son derece gelişmiş müteahhitlik sektörümüz var. Sizin pazarlarınıza müteahhitlik alanında girmek istiyoruz. Krizde bile yıllık 20 milyar dolar taahhüt alıyorlar. Dünyanın en büyük 225 şirketinde Çin'in 51 şirketi var. Biz 31 şirketle ikinci sıradayız.”
Türkiye'nin “yüzakı” olan çok önemli sektörlerin başkanlarının, liderlerinin heyette olduğunu bildiren Çağlayan, espri yaparak, “Burada. Bizde bir atasözü var. Hem ziyaret hem ticaret diye. Dolayısıyla para harcıyorlar. Kazanamazlarsa burada kalır, işlerinizi de ellerinizden alırlar” diye konuştu.
“ABD-TÜRKİYE TİCARET RAKAMINI İZAHTA ZORLANIYORUM”
60 yıllık stratejik ortaklığa sahip iki ülke olan ABD ile Türkiye arasındaki ticaret rakamını izahta zorlandığını bildiren Çağlayan, “Eğer bizler sizleri iyi tanırsak, sizler de bizleri iyi tanırsanız aramızdaki ticaret çok daha üst seviyelere çıkar. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda ABD masası kurduk. Somut önerim olacak bugün veya yarın hazırlayacağımız bir mutabakat zaptıyla işbirliği anlaşması yapalım. İspanya ile yapmışsınız. Türkiye ekonomisi son derece güçlü, iç pazarı kuvvetli bir ülke” dedi.
AK Parti olarak 2002 yılında yüzde parlamento çoğunluğuyla iktidara geldiklerini ve siyasi istikrarı sağladıklarını bildiren Çağlayan, bunun sonucu olarak son krize kadar Türkiye ekonomisinin 24-25 çeyrek büyüme gösterdiğini, 6 yılda 75 milyar dolar yabancı sermaye çektiğini vurguladı.
Türkiye'nin üretim rakamları ve Avrupa'daki yeriyle ilgili bilgiler veren Zafer Çağlayan, ABD'nin 3,4 trilyon dolarlık dünya hizmet ticaretinden 500 milyar dolarlık pay aldığını, Türkiye'nin 33 milyar dolarlık hizmet ticareti olduğunu kaydetti.Bütün komşularıyla sıfır sorun politikasıyla iyi ilişkiler kuran Türkiye'nin bu ülkelerle ticaretini 6 yılda 7 kat artırdığını anlattı.
Türkiye'nin geçmişte sınır komşularıyla ciddi problemleri olduğunu, neredeyse çatışma yaşanacak duruma gelindiğini ama sıfır sorun politikasıyla sorunların bittiğini, bugün sınırda ortak çalışmalar yapıldığını bildiren Çağlayan, “Suriye, Lübnan ve Ürdün ile ortaklığa gitti. Ortak Bakanlar Kurulu toplantıları oluyor. Libya ile de benzer gelişmeler olacak” dedi.
“TİCARETİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİN TESPİTİ VE GİDERİLMESİ GEREK”
Geçen yıl ABD Başkanı Barack Obama ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir araya gelerek oluşturdukları model ortaklığı kurmak için Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile birlikte görevlendirildiklerini hatırlatan Çağlayan, öncelikle mevcut ticaretin önündeki engellerin tespiti ve giderilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Çok önemli teşvik sistemleri getirdik. 50 kişiden fazla eleman çalıştıran araştırma-geliştirme merkezleri masraflarını vergiden düşüyor, sosyal sigorta primlerini de 5 yıl devlet ödüyor. Belirlenen sektörlerde teşvik kapsamına girerseniz. Yeri devlet sağlıyor, kurumlar vergisini yüzde 20 yerine yüzde 2 ödüyorsunuz. 2023 hedefimiz dünyanın en büyük 10 ekonomisine girmek, 1 trilyon dolarlık dış ticaret hacmi yapmak, dünya çapında en az 10 marka yaratmak. Dinamik bir ekonomiye sahibiz. Bu yapmak zor değil. Türkiye olanaklarıyla aslında 300 kilometre hız yapacak 300 beygirlik bir araca benziyor. Bu geziyle aslında Türkiye'yi bir road show'a çıkardık.”
EKSEN KAYMASI TARTIŞMALARI
Türkiye'nin bölgesinde barışın, huzurun, refahın olmasını isteyen bir ülke olduğunu, 60 yıldır ABD ile de bu amaçla çalıştığını belirten, Mavi Marmara olayından bahseden Çağlayan, şöyle devam etti:
“Türkiye'nin Yahudilerle hiçbir problemi yoktur. Problem şu anki İsrail hükümetinin çıkardığı bir sorundur. Uluslar arası komisyon, gemilerin iade edilmesi, özür borcunu yerine getirmesi ve tazminat hakkı. İsteğimiz budur.Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği ve Kıbrıs konusunda önü kesilmek istenmiştir. AB konusunda kararlı, emin adımlarla devam ediyoruz. Bakanlar kurulunun her toplantısının değişmeyen konusu AB. Kıbrıs konusunda Birleşmiş Milletler eski genel sekreteri Kofi Annan'ın planını kabul eden taraf Türk olmuş, AB üyeliğiyle ödüllendirilen taraf ise Rum kesimi olmuştur.
Türkiye'nin ekseni çok nettir. Dünyanın 224 ülkesi ve bölgesine 20 bin çeşit mal satan bir ülkedir. Dünyanın her tarafıyla siyasi, ticari, diplomatik ilişkilerini geliştiren, mal satan bir ülkeyiz. Buna da devam edeceğiz. Türkiye'nin ekseninin kaydığını söyleyenlere kendilerine baksınlar derim. Türkiye'nin ekseni dünya eksenidir. Asla arkasını batıya dönmeyecektir. Yönü batıdır.
Ermenistan konusunda 2005 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konunun tarihçilere bırakılmasını söylemiştir. Her türlü belge açılarak... Ermenistan ile bir anlaşmada imzalanmıştır. Amerikalılara Ermeni konusunu net anlattım. Ülkemizde 100 bin Ermeni yaşamakta. Ermenilerle hiçbir problemimiz yok. İnşallah provakasyon sona erer.
İran, Türkiye'nin sınır komşusudur. İran'da olan biten herşey Türkiye'yi ilgilendirir. Benim yatırımımı, benim turizmimi etkiler. Hiçbir ülkenin komşularını seçmek durumu yoktur. Türkiye'nin Brezilya ile yapmak istediği mutlaka barışcıl bir çözüme ulaşmaktır. Türkiye nükleer silahın amaç dışı kullanılmasına kesinlikle karşıdır. Yalnız bu İran'ı da İsrail'i de sizi de bizi de bağlamalıdır. Türkiye, İran'ın avukatı değildir.”
Çağlayan, Türkiye'nin mükemmel bir toprak olduğunu, Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Boşnağıyla, Yahudisi, Ermenisi, Sünnisi, Alevisiyle aynı gökkuşağının renkleri gibi bulunduğunu, farklılıklarının en büyük renkleri, avantajları olduğunu söyledi.
ABD'deki Türklerle gurur duyduğunu, dünyanın en büyük ekonomisinde bir yere gelmelerinin, işletme sahibi olmalarının çok büyük başarı olduğunu söyleyen Çağlayan, şöyle konuştu:“55-60 ülkeye gittim. Gittiğim her yerde Türklerin son derece başarılı olduğunu gördüm. Bizim problemimiz gücümüzün farkında olmamak. Türk diasporası dünyanın her yerinde. Dini, mezhebi, ırkı ne olursa olsun biz yaradılanı yaradan da dolayı seviyoruz. Büyüklerimiz insanı yaşat ki dünya yaşasın, insanı yücelt ki dünya yücelsin demiş.”
Milli birlik kardeşlik projesi başlattıklarını, bunun bir devlet projesi olduğunu, 1982 darbe anayasasını değiştirme konusunda önemli adım attıklarını, bunları Türkiye'nin ihtiyacı olduğu, Türk insanı hak ettiği için, PKK terör örgütünün alçakça saldırılarını yok etmek için yaptıklarını bildiren Çağlayan, şöyle devam etti:
“Önemli olanın Türkiye Cumhuriyeti'nin birliği, beraberliği, bölünmez bütünlüğüdür. Laikliği her şeyin üzerinde tutuyoruz. 12 Eylül'ü asla unutamam. O tarihte arabam yok, Siteler'deki işyerime otobüsle gidiyorum. Böbrek taşı düşürmek üzere amcamın arabasıyla Ayaş kaplıcasına gidiyordum. Bir taraftan böbrek acım, bir taraftan 12 Eylül'ün acısı... Efendim yarın öbürgün yüce divandan kaçmak için anayasa değiştiriyorlar deniyor. Buna gülünmüyor bile. Dört dörtlük mü hayır değildir. Gönül isterdi ki topyekün yeni bir anayasa yapalım. Ama mevcut durum bu. Bu anayasa değişikliği, referandum bir AK Parti projesi değildir. Bir devlet projesidir.”
TİM BAŞKANI BÜYÜKEKŞİ: 50 BİN İŞADAMINI TEMSİL EDİYORUZ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Los Angeles Ticaret Odası'nda yaptığı konuşmada, 24 ayrı sektörü, ihracat yapan 50 bin işadamını temsil ettiklerini söyledi. Türkiye'nin ABD'ye ihracatının 2001 yılında 3,1 milyar dolarken, 2009 yılında 3,2 milyar dolara çıktığını bildiren Büyükekşi, şöyle konuştu:
“Diğer ülkelere ihracatımız bu dönemde 3,5 kat artmış. ABD ile yerinde saymış. 2001'de ABD'nin bize ithalatı 3,9 milyar dolarken, 2009 yılında bu rakam 8,6 milyar dolara çıkmış. Türk ihracatçıları, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın önderliğinde ülke ülke geziyor. Bizim eksenimiz tüm dünya. Onun için adım adım geziyoruz.”
Kendisinin Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Üyesi de olduğunu belirten Büyükekşi, Los Angeles'e İstanbul'dan kasım ayında başlayacakları direkt uçuşların uçak bulunamadığı için 2011 yılı mart ayına çekildiğini söyledi.
Los Angeles Ticaret Odası dış ilişkilerden sorumlu Başkan Yardımcısı Carlos Valderama, şehri tanıttı. Şehrin 17 milyonluk nüfusu ve ekonomisiyle bir dünya şehri olduğunu, limanının, Long Beach limanıyla beraber 350 milyar dolarlık işle dünya beşincisi, ABD'nin ise en büyük limanı durumunda bulunduğunu bildiren Valderama, şehrin Türkiye'ye 200 milyon dolar ihracat, 350 milyon dolarlık da ithalat yaptığını belirterek, “Türkiye ile ticaretimiz oldukça düşük. Los Angeles sizlerle çalışmayı dört gözle bekliyor” dedi.
Los Angeles Liman İdaresi Ticaret Servisi Direktörü Jim MacLellan, limanın 1 milyon doğrudan ve dolaylı iş yarattığını kaydetti.Şehrin ABD ticaretinin üçte birini, kargosunun yüzde 15'ini karşıladığını, krize kadar 15 yıllık istikrarlı büyüme sağladığını belirten Valderama, şunları söyledi:
“Şehir bir numaralı gümrük alanı. Çok büyük tüketici kitlesine sahibiz. Fiyatımız çok iyi. Rakipsiz demiryolu ve karayolu ağımız var. Endüstri ve ticaret şirketleri buraya yatırım yapabilir. ABD'nin en büyük üretim bölgesiyiz. Ürünlerinizi ABD ve tüm dünyaya ulaştırabiliriz. Şehirde 224 dil konuşuluyor. Nüfusun yüzde 46'sı deniz aşırı ülkelerde doğmuş.”
California Türk Amerikan Ticaret Odası (CATA) Başkanı Remzi Öten, ABD'nin akçiğerlerinden biri New York ile diğerinin Kaliforniya, hayallerinin Türkiye ve ABD'nin birbirlerini birincil ticaret ortağı olarak görmesi olduğunu söyledi.CATA Yönetim Kurulu üyesi Savaş Yılmaz ise Kaliforniya ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdi.