Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Berk, yaptığı açıklamada, göz hastalıklarının küçük yaşlardan itibaren tespit edilmesinin önemine dikkat çekti. Göz hastalığının belirlenmesinde fotoğrafların da etkili olduğunu belirten Berk, şöyle konuştu:
“Fotoğraflarda gözler tavşan gibi kırmızı renkte olur, parlar. Eğer fotoğrafta bu parlaklığı göremiyorsak bir sorun vardır. Gözde bu kırmızılık görünmüyorsa ya da tam tersi kırmızılık yerine göz bebeğinde bir beyazlık algılanıyorsa, bir göz doktoruna muayene olunması lazım. Göz bebeğin hemen arkasında mercek var, mercek saydamlığını yitirmiştir, dolayısıyla katarakt olabilir veya gözün içinde bir tümör olabilir. Özellikle çocuklarda ve bebeklerde bu sorun atlanabilir. Çünkü çocuklar ve bebeklerin göz kusurları büyüklerdeki gibi kolay anlaşılır değildir. Bu yüzden özellikle çocuk hekimlerinin ve ailelerin fotoğraflarda çocukların gözlerinde kırmızı renk var mı yok mu diye bakmalarını istiyoruz.”
Göz tembelliği
Göz tembelliği hastalığına da dikkat çeken Prof. Dr. Berk, bu rahatsızlığın tam kapasite kullanılmayan gözlerde geliştiğini anlattı. Bu rahatsızlığın, çocukluk döneminde normal gelişmeyen gözdeki görme azlığının genel adı olduğunu ve genellikle tek gözde oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Berk, 100 kişiden 3'ünde bunun görüldüğünü dile getirdi. Göz tembelliğine yol açan durumların kalıtsal olabileceğine işaret eden Prof. Dr. Berk, özellikle ailesinde göz tembelliği olan çocukların göz doktoru tarafından mutlaka muayene edilmesi gerektiğini bildirdi.
Prof. Dr. Berk, göz tembelliğinin tedavisi için en ideal zamanın, ergenlik çağı öncesi olduğunu ifade ederek, “Çünkü biz görerek doğmuyoruz. Görmenin öğrenilmesi, olgunlaşması 3 yılda oluyor. Bu yüzden bu dönemde her iki gözde de hiçbir problem olmaması lazım. Bir gözde problem varsa, mesela katarakt varsa, diğer göz öğrenmeye başlıyor. Ama perdeli göz görüntüyü arkasına düşürmediği için tembellik başlıyor” dedi.