Güncelleme Tarihi:
‘ÖNERİLER PAKETİ’ SONU GETİRDİ
Aynı günlerde ekonomi ve sosyal politikada yaşanan görüş ayrılıkları yeniden alevlendi.
Hükümetin büyük ortağı SPD vergi artışında ısrar etti.
Küçük ortak FDP buna karşı çıktı.
Taze borç alınmasına da...
Dönemin FDP Genel Başkanı ve Federal Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich Genscher, bu gelişmeler üzerine koalisyonu terk etme sinyalleri verdi.
Nitekim FDP’li Federal Ekonomi Bakanı Otto Graf, 9 Eylül 1982’de Başbakan Helmut Schmidt’e partisinin işsizliğe karşı mücadeleyi de içeren bir ‘öneriler paketi’ sundu.
SPD’nin politikasıyla örtüşmeyen talepler içeren bu ‘öneri paketi’ni alan Başbakan Schmidt, FDP’nin koalisyonu terk etmesini beklemedi.
Ve 17 Eylül 1982 tarihinde FDP’ye güveni yitirdiklerini ilan ederek, muhalefetin ‘güvensizlik oylaması’ talep etmesini istedi.
Aynı gün FDP’li 4 bakan istifa etti ve ortaklık bitti.
FDP ‘cephe değiştirerek’, ana muhalefet CDU/CSU tarafında yer aldı.
Ve 1 Ekim 1982’de yapılan ‘yapıcı güvensizlik oylamasında’ CDU lideri Helmut Kohl, CDU/CSU ve FDP’li 279 parlamenterin 256’sının desteğiyle başbakanlık koltuğuna oturdu.
Ve CDU/CSU-FDP ortaklığı, 1998 yılında SPD ile Yeşiller iktidarı devralıncaya kadar devam etti.
GÖRÜŞ AYRILIKLARI VAR
İşte son dönemlerde gözler yeniden FDP’ye çevrildi.
SPD ve Yeşiller ile oluşturulan ‘üçlü koalisyonda’ talepleri dikkate alınmayan FDP’nin, yapılan kamuoyu yoklamalarına göre sistematik olarak oy kaybına uğraması ve Almanya’da bugünlerde genel seçim olsa yüzde 5 barajını aşamayacağının ortaya çıkması üzerine parti içinden ‘koalisyonu terk edelim’ sesleri yükselmeye başladı.
Zira FDP’nin nükleer santralların kapatılmaması talebi dikkate alınmadı.
FDP karşı olduğu halde Yurttaş Parası’na “Evet” denildi.
Çocuk Güvenlik Parası’na da öyle.
FDP karşı çıktığı halde düzensiz göçün engellenmesinde ilerleme kaydedilmedi.
FDP vergi artışına karşı çıkmakta.
FDP taze borç alınmasına karşı çıkmakta.
Başka alanlarda da görüş ayrılıkları yaşanmakta.
Bunları göz önünde bulunduran FDP Genel Başkan Yardımcısı ve Federal Meclis Grup Başkan Yardımcısı Wolfgang Kubicki, “Bu koalisyon yasama döneminin sonuna kadar gitmez” diyor.
Hatta FDP’li 26 politikacı, ortaklaşa yayınladıkları bir ‘açık mektup’ta, Federal Meclis Grubu’na “Koalisyonu terk edelim” çağrısında bile bulundu.
KURTULUŞ DEĞİL, İNTİHAR OLUR
Evet...
FDP, 1982 yılında ‘cephe değiştirdi’ ama iktidarda kaldı.
Şu anda böyle bir olasılık aritmetik olarak mümkün değil.
Çünkü CDU/CSU ile FDP’nin sandalye sayısı ‘ikili koalisyon’ için yeterli değil.
CDU/CSU, FDP’nin koalisyonu terk etmesini, erken seçim yolunun açılması için istiyor.
Ancak erken seçim FDP için soru işaretleriyle dolu.
Her ne kadar halk SPD, Yeşiller ve FDP koalisyonundan memnun olmasa da koalisyonu terk etmesi halinde seçmenlerin FDP’yi ‘cezalandıracağından’ hareket ediliyor.
Zaten son dönemdeki kamuoyu yoklamaları da bugünlerde genel seçim olsa FDP’nin toplam oyların ancak yüzde 3’ünü ya da 4’ünü alarak barajı aşamayacağını gösteriyor.
Yani FDP’nin koalisyonu terk ederek erken seçim yolunu açması, ‘kurtuluş’ değil, bile bile intihar anlamına gelir.