Gözler emeklilerde

BUNU bilen partiler de seçim öncesi konuşmalarında sürekli emeklilerin sorunları ve emeklilik yaşıyla ilgili açıklamalar yapmaya başladı.
Seçim öncesi tüm bu açıklamalar, oyları için emeklilere göz kırpmak olarak yorumlanmakta.
Ülkedeki emekli sayısı her geçen yıl artmaktadır.
Çünkü yaş ortalaması sistematik olarak yükselmektedir.
Almanya’da günümüzde kadınlarda yaşam beklentisi 83.6, erkeklerde 78.9 yaştır.
Resmi verilere göre Almanya’da yılda yaklaşık 328 milyar euro emekli aylığı ödemesi yapılmaktadır.
Bunun 230 milyara yakını vergi girdilerinden aktarılmaktadır.
Almanya’da doğum oranının yüksek olduğu 1960’lı yıllarda dünyaya gelenlerin emeklilik yaşı yavaş yavaş geldiği için, emeklilerin finansmanına dönük bazı hesaplar yapılmaktadır.
Yapılmak zorundadır da.
Bazı ekonomi kurumları, Almanya’da şu anda 67 olan emeklilik yaşının 70’e yükseltilmesinin kaçınılmaz olacağını savunmaktadır.
Hatta emeklilik yaşının 2052 yıllından itibaren 70’in üzerine çıkmasının şart olacağını savunanlar bile vardır.
Şu anda geçerli yasalara göre Almanya’da 65-67 yaşları arasında emekli olunabilmekte.
2031 yılından itibaren 67 yaşını dolduranlar yasal olarak emekli olabilecekler.
Tabii belirli ölçüde ücret kaybını göze alarak şu anda da 67’sinden önce emekli olabilmek mümkün.
*
Almanya’da köklü partilerin seçim programlarında bakıldığında, bazı alanlarda paralellik olsa da emeklilik konusunda farklı bir tablo ortaya çıkıyor.
Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) emeklilik yaşının 67’de kalmasını istiyor.
Şu anda olduğu gibi bundan sonra da devlet destekli emeklilik sigortası, iş yeri emekliliği ve özel emeklilik sisteminin sürdürülmesini istiyor.
CDU/CSU’nun başbakan adayı Armin Laschet de, bu ülkede refah düzeyinin bu hale gelmesi için yıllarını veren insanlar için emeklilik yaşının yükseltilmesine “Hayır” diyor.
Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) başbakan adayı Olaf Scholz da öyle.
2018 yılında CDU/CSU ve SPD’nin ortaklaşa imzaladığı ‘Büyük Koalisyon Hükümeti Sözleşmesi’nin şekillenmesinde etkin rol oynayan ve Federal Maliye Bakanlığı’nı üstlenen Başbakan Yardımcısı Olaf Scholz, bugün işe başlayan 17-18 yaşındakilere bile 67’sinde emekli olabilme garantisi verilmesini istiyor.
Hatta emekli aylığının son dönemlerdeki net gelirin yüzde 48’inden daha düşük olmaması garantisi verilmesini de.
Yeşiller de bu konuda SPD’den farklı düşünmüyor.
Emeklilik yaşının 67’de kalmasını istiyor.
Emekli aylıklarının da şu anda olduğu gibi uzun vadeli olarak son dönemlerdeki net gelirin yüzde 48’inin altına düşmemesini de.
Yeşiller, iş yeri emekliliğinin daha cazip hale getirilmesini de istiyor.
Hatta emekli olunması konusunda esnek davranılmasını ve isteyenlere 67’sinden önce de emekliye ayrılma imkanı kılınmasına “Evet” diyor.
Yeşiller, emeklilik sigortasının bir ‘yurttaşlık sigortasına’ dönüştürülmesini de istiyor.
Dar gelirliler için devlet destekli ‘temel emeklilik garantisi’ verilmesini istiyor.
‘Liberaller’ olarak bilinen Hür Demokrat Parti (FDP) de genel emeklilik sigortasının yanı sıra iş yeri emekliliği ve devlet destekli özel emeklilik sigortasının geliştirilmesini istiyor.
Sol Parti ise emeklilik yaşının 67’den 65’e düşürülmesini istiyor.
40 yıl çalışıp emekli sandığına düzenli prim ödeyenlerin ücret kaybı olmadan emekli olmalarına imkan kılınmasını istiyor.
Hatta emekli aylığının son dönemlerdeki net gelirin yüzde 48’inden yüzde 53’e çıkarılmasını da.
Sağ popülist AfD ise emeklilik yaşının sabit tutulmasına karşı çıkıyor.
“İsteyen istediği yaşta emekli olsun” diyor.
Tabii bunun nasıl finanse edileceğinin hesabını bir türlü veremiyor.
*
Evet...
Almanya’da genel seçim öncesi gözler emeklilere çevrildi.
Dönemin CDU’lu Federal Çalışma Bakanı Norbert Blüm, 1986 yılındaki genel seçimler öncesi “Emeklilik (emekli aylığı) garanti!” yazılı 15 bin afiş bastırıp seçim kampanyası sürdürmüştü.
Şimdiye kadar bir sakatlık olmadı.
Bakalım gelecek nesillerin emeklilikleri de garanti olacak mı?