Gorbaçov bunu hak etmedi
Güncelleme Tarihi:
Rusya Federasyonu’nun 1991-1999 yıllarındaki ilk Devlet Başkanı Boris Yeltsin, 23 Nisan 2007’de 76’sında yaşamını yitirdi. Moskova’daki kurtarıcı İsa Kilisesi’ne bir katafalka konan naaşını 25 bine yakın kişi ziyaret ederek saygı duruşunda bulundu. İki gün sonra da aynı kilisedeki ayinden sonra kortej eşliğinde ünlü Türk şairi Nazım Hikmet’in de mezarının bulunduğu Kuğu Gölü’nün bitişiğindeki Novodeviçi Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Hem de devlet töreniyle.
Bayraklar yarıya indirildi.
Devlet televizyonlarında eğlence programlarından feragat edildi.
Devlet töreni düzenlenmesi kararını veren de, Yeltsin’in yerine gelen ve şu anda hâlâ Rusya Devlet Başkanı olan Vladimir Putin’di.
Zaten doğru olanı da buydu.
Yeltsin’in cenaze törenine Putin’le birlikte tüm kabine üyeleri katılmıştı.
ABD’nin eski Devlet Başkanları George Bush ve Bill Clinton, İngiltere’nin eski Başbakanı John Major, Almanya’nın o dönemdeki Cumhurbaşkanı Horst Köhler, Ukrayna Başbakanı Viktor Yanukoviç başta olmak üzere birçok ülkeden eski ve yeni devlet adamları da.
Tarihe karışan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetlerin Birliği’nin (SSCB) son devlet Başkanı Mihail Gorbaçov da oradaydı.
Yeltsin’in cenazesi Rusya Ulusal Marşı ve top atışları eşliğinde 3 bine yakın kişinin katılımıyla toprağa verildi.
DEVLET TÖRENİ DÜZENLENMEDİ
Geçen cumartesi günü de, 30 Ağustos’ta 91 yaşında aramızdan ayrılan Mihail Gorbaçov toprağa verildi.
Novodeviçi Mezarlığı’nda yatan ve 1999 yılında Almanya’da tedavi gördüğü Münster Üniversite Kliniği’nde yaşamını yitiren eşi Raissa Gorbaçova’nın yanında.
Ama sade bir törenle.
Devlet töreni de düzenlenmedi.
Bayraklar yarıya da indirilmedi.
İçinden gelmeyerek “Gorbaçov, dünya tarihinin akışını büyük ölçüde etkileyen bir politikacı ve devlet adımıydı” diyen Vladimir Putin, Gorbaçov’un cenazesine bile katılmadı.
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Devlet Başkanı Putin’in cumartesi günü bir dizi iş toplantısına katılacağını ve uluslararası telefon görüşmeleri yapacağını gerekçe gösterdi.
Cenazesine katılmayacağı sinyalini önceden veren Putin, perşembe günü Gorbaçov’un yaşamını yitirdiği Moskova Merkez Kliniği’ne giderek, naaşının bulunduğu tabutuna kırmızı güller koyup vedalaştı.
Gorbaçov’un tabutu daha sonra Kremlin yakınlarındaki Sendikalar Evi’ne götürüldü.
Binlerce kişi kendilerini özgürlüğe kavuşturan Gorbaçov’a hem teşekkür hem de veda etti.
Devlet töreni düzenlenmediği için Gorbaçov’un cenazesine yurt dışından Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın dışında yüksek düzeye katılım olmadı.
‘ALMANYA GORBAÇOV’A TEŞEKKÜR BORÇLU’
İki Almanya’nın birleşmesinin yolunu açan Gorbaçov’un cenazesine Almanya Büyükelçisi de katıldı.
Resmi devlet töreni düzenlenmediğinden davet edilmedikleri için, “Almanya Gorbaçov’a teşekkür borçlu” diyen Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de, Başbakan Olaf Scholz da, Moskova’ya gitmedi.
Ama Cumhurbaşkanlığı köşkü Bellevue Sarayı’nda da, başbakanlıkta da Almanya ve Avrupa Birliği (AB) bayrakları yarıya indirildi.
Moskova ile ‘Kardeş şehir’ Berlin’deki tüm kamu kurum ve kuruluşlarındaki bayraklar da.
Gorbaçov, ‘Glasnost’ (açıklık-saydamlık) ve ‘Perestroyka’ (yeniden yapılanma) politikasıyla milyonlarca insanı özgürlüğe kavuşturdu.
‘Demir Perdeleri’ yıktı, Soğuk Savaşı bitirdi.
Evet…
ÖZGÜRLÜK GETİRDİ
Mihail Gorbaçov, SSCB’nin sonunu getirdi, ama Azerbaycan, Beyaz Rusya (Belarus), Ermenistan, Estonya, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Letonya, Litvanya, Moldova, Özbekistan, Rusya, Tacikistan, Türkmenistan ve Ukrayna’yı da, insanlarını da özgürlüğe kavuşturdu.
Tabii ‘Doğu Blok’ ülkeleri Arnavutluk, Bulgaristan, Çekoslovakya (Çek Cumhuriyeti, Slovakya), Doğu Almanya, Macaristan, Polonya, Romanya, Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’ni (Bosna Hersek, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Slovenya) ve milyonlarca insanını da özgürlüğe kavuşturdu.
Ama ‘tarih yazan’ ve tarihe geçen Gorbaçov’un cenazesi devlet töreni düzenlenmeden kaldırıldı.
Tabii Gorbaçov bunu hak etmedi...