Gönüller müziğe doydu...
Güncelleme Tarihi:
Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyalet Kültür Sekreterliği’nin “Bağlama für alle-Herkese Bağlama” projesi kapsamında Essen Filarmoni’de düzenlediği Bağlama Günü’ne bendeniz ‘GECE KUŞU’da davetliydim. Her yaştan bağlama gruplarının çalışmaları, düzenlenen panel, sergilenen müzik evi ve müzik okulu standlarıyla, gün boyu 7’den 70’e herkesten büyük ilgi gören Bağlama Günü’nde gerçekleşen iki ayrı tarzda konser vardı ki, o muhteşem konserler hala
Gündüz konserinde sahne alan Bağlama Virtüözü Erol Parlak ve saz arkadaşlarının halk müziğinden sunduğu birbirinden güzel ezgiler, salonda bulunan Türk-Alman herkese buram buram Anadolu’yu yaşattı. Anadolu’nun değişik yörelerinde, “Bağlama çalış teknikleri, saz ve ses tavırları” konusunda yaptığı araştırma ve incelemeleriyle tanınan Erol Parlak’ın, Anadolu’da unutulmaya yüz tutmuş olan, el ile (tezenesiz) bağlama çalma tekniği “Şelpe”yi yeniden gündeme getirmesi ve genç nesillere öğretilmesinde yardımcı olması, gerçekten de takdire değer.
Aileleriyle birlikte gelen küçük yaştaki kız ve erkek çocukların büyük bir sessizlik içinde Erol Parlak beşlisi’nin konserini pür dikkat izlemelerine hayran kaldım. Düğünlerde, eğlencelerde, davul zurna sesleri arasında bağırıp çağıran çocukların o anki hali hala gözlerimin önünden gitmiyor. Demek ki, çocuk iyi eğitilirse çok güzel sonuçlar alınabiliyormuş!.. Hepsine kocaman bir Aferin...
Gece konserinin sanatçıları ise, Albümü ile 2008 Avrupa Dünya Müziği listesinde dördüncü sırada yer alan Taksim Trio’ydu. 11 parçanın yer aldığı enstrümantal repertuvarda Hüsnü Şenlendirici klarnetiyle, İsmail Tunçbilek bağlamasıyla ve Aytaç Doğan da kanunuyla muhteşem bir performans sergiledi.
Klasik Batı Müziği formlarını doğulu duygularla birleştirerek yeni bir sentez oluşturan müzik dünyamızın üç ünlü virtüözü tek bir nefes, tek bir ruh olarak ortaya koydukları müzikal zenginliği ruhumuza taksim etti. Hele, programları sırasında yaptıkları klarnet, bağlama ve kanun soloları bizi bizden aldı, başka diyarlara götürdü. Kanun taksimini dinlerken benliğimi bir duygu sardı ki, sormayın gitsin. Aytaç Doğan’ın sevgiliyi okşarcasına parmaklarını gezdirerek çaldığı kanundan dökülen nağmeler ruhumu sararken; tüm dertleri, problemleri, stresi, yorgunluğu atıverdim üzerimden bir anda... Hüsnü Şenlendirici, İsmail Tunçbilek ve Aytaç Doğan, en güzel şekilde icra ettikleri ruha hitap eden müzikleriyle kendilerini dinlemeye gelen Alman konuklara, Türk müziğinin sadece düğünlerde, eğlencelerde çalınan ‘gürültülü’ müzikten ibaret olmadığı bir kez daha kanıtladılar. İki saati bulan programlarında, Biçare/Gözüm/Bağlama Solo/Derdin Ne/Güle Yel Değdi/ Klarnet Solo/ Gitti de Gitti/ Kanun Solo/ Belalım/ Uşşak Oyun Havası/ Muhayyer Kürdi Saz Semaisi gibi eserleri seslendirirken, yıllarını müziğe adamış üç ünlü müzisyenin birbirleriyle nasıl etkileşim sağladığını, enstrümanlarındaki ustalıklarını görmenizi isterdim.