Oluşturulma Tarihi: Haziran 04, 2015 00:00
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünya en büyük göç dalgasıyla karşı karşıya. Tüm dünyada 51 milyon civarında insan göç halinde. Göç alan Almanya bile göç veriyor.
Geçen günlerde Münih’te hastanede yatan bir tanıdığımı ziyarete gittim. İnsan Berlin’de bunun farkına varmıyor. Sonuçta Berlin bir dünya kenti ve her dil konuşuluyor. Münih’teki gördüğüm manzara dünyadaki göç akınının en canlı örneği oldu benim için. Hastane çalışanları, doktorundan, hemşiresine, laboratuvar asistanından, temizlikçisine varıncaya kadar göçmen ağırlıklı. Romanyalı, Polonyalı, İspanyol... Almanca bilgileri çok taze.Almanya, ABD’den sonra dünyada en çok göç alan ikinci ülke. Ama Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) yeni yayınladığı göç raporuna göre Almanya aynı zamanda göç veren ülkelerin de başında.
3.4 MİLYON ALMAN
OECD’nin Yurtdışındaki Yetenekler başlığıyla hazırladığı rapora göre Almanya, Meksika, İngiltere, Çin ve Hindistan’dan sonra göç veren ülkeler sıralamasında beşinci sırada. OECD ülkelerinde 3.4 milyon Alman yaşıyor. Bunun 2 milyonu çalışıyor. Yılda 140 bin civarında Alman, başka ülkelerde çalışmak üzere göçüyor. Yurtdışına göçen Almanların eğitim
düzeyi çok yüksek. 1.4 milyonu lise veya meslek okulu, 1.2 milyonu üniversite mezunu. 46 bini doktorasını yapmış. Yurtdışındaki Almanlar, Almanya’dakinden daha yüksek kalifiye işlerde çalışıyor. Yüzde 13’ü yönetici pozisyonunda. Yurt dışında en yüksek Alman nüfusu 1.1 milyonla ABD’de. İngiltere ve İsviçre’de yaşayan Alman nüfusu, ülke başına 270 bin civarında.
TEHDİT EDİYOR
Avrupa veya OECD ülkeleri içinde yaşanan bu iç göçün yanında, asıl iç savaş ve şiddetin sebep olduğu büyük bir göç dalgası yaşanıyor. Ülke içi ve dışı dahil tüm dünyada 51 milyon civarında insan göç halinde. Bunun 16.7 milyonu mülteci konumunda. 2015 yılı başından beri sadece İtalya’ya gelen mülteci sayısı 40 bini aşkın. İnsanlar hayatlarını kurtarabilmek için yerini, yurdunu terk ediyor.
Avrupa, göç yükünün altından kalkmakta zorlanıyor. Aşırı sağ ve popülist politikacılar göç sorununu kullanarak, iktidarları zorluyor. En son örnek Avusturya. Aşırı sağcı Özgürlükler Partisi (FPÖ) “Kendi Vatanında Yabancı”, “Yeni Camiler Yerine Yeni Konut” gibi yabancı düşmanı sloganlarla iki eyalette seçimlerden zaferle çıktı. Bu gelişme Avrupa’daki yerleşik siyasi düzeni ciddi biçimde tehdit ediyor.