Göçmenlerin kabinelerde yer alma zamanı geldi

Güncelleme Tarihi:

Göçmenlerin kabinelerde yer alma zamanı geldi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2011 22:21

Hamburg'da 20 Şubatta yapılacak eyalet parlamentosu seçimlerinde SPD ile Senato ve Belediye Başkanı olmasına kesin gözle bakılan eski Federal Çalışma Bakanı Olaf Scholz Hürriyet'e verdiği özel röportajda “Daha çok göçmen kökenli siyasetçilerin bakan olarak Almanya'daki kabinelerde yer almasının zamanı çoktan geldi” dedi.

Haberin Devamı

Scholz isim vermeden Merkel'in Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği konusundaki tutumunu da eleştirerek, “Batı dünyası için, ki Türkiye Batıya dahildir, Türkiye'nin tam üyeliği büyük bir gelişme olur. Bu aynı zamanda Almanya'da yaşayan Türkler içinde güzel bir sinyal olur. Türkiye'nin tam üyeliğine karşı çıkan bazı CDUlu siyasetçilerin söylemleri Almanya'da yaşayan Türkler içinde hiç de hoş değil. Almanya'daki Türklerin topluma uyumu isteyen, Türkiye'nin AB'ye uyumu da istemelidir” dedi.

Hamburg'da 20 Şubatta yapılacak eyalet parlamentosu seçimleri için anketlerde açık farkla önde görülen SPD'nin Senato ve Belediye Başkanı aday Olaf Scholz, Hürriyet'e özel röportaj verdi.

St. Georg semtindeki SPD eyalet merkezinde sorularımızı yanıtlayan eski Federal Çalışma Bakanı Scholz, önemli mesajlar verdi.

20 Şubat sonrası Senato ve Belediye Başkanı olmasına kesin gözle bakılan Scholz, Hamburg'da başta Türk kökenliler olmak üzere göçmen kökenlilere yakınlığıyla tanınıyor. Scholz, sorularımızı şöyle yanıtladı.

Haberin Devamı

HAMBURG'UN YÖNETİMİNE TALİBİZ

Sayın Scholz SPD anketlerde Hamburg'da yüzde 45'lerde görülüyor. Almanya genelinde bunun çok altında. Hamburg'daki bu büyük desteği neye bağlıyorsunuz?

SPD Hamburg teşkilatı tüm kentin geleceğini sürekli düşünen bir parti. Ekonomiden anlayan ama aynı zamanda toplumdaki birliği ve dayanışmayı önemli bir görev olarak bir partiyiz. Hamburglular iyi bir yönetim istiyorlar. 'Sorumluluk', 'Mantık' ve “Saydamlık' tekrar eyalet hükümetinin prensipleri olmalı. Bu nedenle anketlerde büyük bir destek görüyoruz, hatta SPD'den farklı bir parti çizgisinde olanlardan bile.

Bunun CDU-Yeşil Alternatif Liste (GAL) koalisyonunun iflas etmesiyle de alakası var mı?

CDU-GAL koalisyonu iyi çalışmadı. Bunu halk biliyor. İş dünyasından, işçilerden ve çocukları için iyi eğitim isteyenler ve kentte kültür için çabalayanlarda bunu söylüyor. Büyük eleştiri var.


HERŞEYİN BAŞI EĞİTİM

SPD'nin ile senatonun başına geldiğinizde neler değişecek?

İlk başta bütçeyi düzenleyeceğiz. Paramızı idareli kullanacağız. Bu geleceğimiz için çok önemli. Çünkü biz gelecek nesillere borç bırakmak istemiyoruz. Bu nedenle liman ticaretinin artmasını sağlamak için Elbe Nehri'ni derinleştireceğiz. Böylece daha büyük gemiler Hamburg'a gelebilecek. Geleceğimiz için diğer önemli bir konu gençlerin ve çocuklara kendilerini geliştirebilecek ortam sağlamaktır. Bu nedenle özellikle Hamburg genelinde yuvaların sayısının artırılması ve CDU-GAL koalisyonu tarafından getirilen yuva ücreti zammının geri alınacağı sözünü verdim. Yuvalar ve yuvada çocuklara verilen yemekler tamamen ücretsiz olmalı. Hamburg gibi zengin bir şehirde bu mümkün olmalı. Çünkü bazı veliler tüm çabalara rağmen çocukları için her şeyi yapma imkanına sahip değil. Aynı zamanda okulların durumu da düzeltilmeli. Temel öğretim okullarında sınıf nüfusunun küçük olmasını hep talep ettim. SPD'nin ısrarı üzerine şimdi temel öğretim okullarındaki sınıflarda öğrenci sayısı 23'ü geçmeyecek. Hatta yoksul semtlerdeki okullarda öğrenci sayısı sınıflarda 19'u geçmeyecek.

Hiçbir genç kız, genç erkek meslek eğitimsiz kalmamalı. Her gencin, özelliklide göçmen kökenlilerin meslek öğrenme imkanı olmalı. Bütçeyi iyi ayarlarsanız bunları hepsini gerçekleştirmek mümkün. Biz herşeyin hesabını kitabını yaptık, projelerimizin finansmanı sağlam.

Haberin Devamı

UYUM KURULU YETERSİZ

Göç politikasında sizin için öncelikler nelerdir?

En önemlisi göçmen kökenlilerin yoğun yaşadıkları semtlerin kalkınmasını sağlamamızdır. Bu semtler çünkü bizim geleceğimizdir. Bu semtlerdeki yuvalar ve okulların kentin en iyi yuvaları ve okullarıyla aynı seviyeye gelmesi için çaba harcamalıyız. Bu uyumu en iyi katkı olur. Burada yetişenler kendi geçimini sağlayacak konuma gelmeleri önemli. Bunun için de ailenin durumundan ve kökeninden bağımsız bu kentin her çocuğuna iyi bir imkan sunmamız gerek. Göçmen kökenlilere imkanları sunmamız lazım. Kentimizde okula yeni kayıt olan her iki öğrenciden biri göçmen kökenli. O halde ileride okulu bitirip belediyede çalışacak gençlerin de önemli bir oranı göçmen kökenli olmalı. Bu çok normal ve Hamburg'un geleceğini için önemli.

SPD'nin ve sizin başkanlığınız altındaki bir eyalet hükümetinde yapısal olarak ta bir değişiklik olacak mı?

CDU 2001 yılında Hamburg'da iktidara geldiğinde Eyalet Uyum Sorumlusu makamını kaldırdı. Ben ta o zamanlar bunun çok yanlış bir adım olduğunu söyledim. Bizim sorumluluğumuz altında uyumu kurumsal olarak aktif destekleyen bir yapılanma olacaktır. Bugünki Uyum Kurulu yetersiz. Mutlaka Uyum Kurulu'nda çaba harcayanlar oldu, ama sonuç olarak 2001'den öncekinden daha iyi bu bir şey değil. Göçmen kurum ve organizasyonlarına danışacağız. Mutlaka ileri doğru bir yapılanma olmalı.

KABİNELERDE GÖÇMENLER YER ALMALI

Uyum politikası için düşündüğümüz bir isim var mı?

Ben çok erken ve çok net bir şekilde seçim kampanyasında gölge kabine oluşturmayacağımı açıkladım. Seçimlerden sonra her alan için en iyi isimleri seçeceğiz. Hamburg SPD'si içinde çok uzman ve tecrübeli kişiler var. Ama Hamburg dışından, SPD'ye üye olmayan biri de olabilir.

Haberin Devamı

Hamburg Eyalet Parlamentosu'nun eski bir üyesi Aşağı Saksonya'da bakan oldu. SPD'nin iktidara gelmesi durumunda Hamburglu göçmenleri de böyle bir hoş sürpriz bekleyebilir mi?

Daha çok göçmen kökenli siyasetçilerin bakan olarak Almanya'daki kabinelerde yer almasının zamanı çoktan geldi Almanya'nın çeşitli parlamentolarında çok sayıda göçmen kökenli vekil mevcut. Bu seçimlerde de SPD adına çok sayıda göçmen kökenli milletvekili adayı. Onlar yıllar önce SPD'ye girdi. Partide önemli çalışmalar yaparak yukarı tırmandılar ve şimdi adaylar. Almanya'da bir siyasetçinin veya kabine üyesinin göçmen kökenli olmasının bir önem taşmadığı, haber değeri bile olmadığı ve normal görüldüğü, takdirde Almanya'da iyi yoldayız demektir.

Haberin Devamı

2008 seçimlerinde SPD Eyalet Başbakanı adayı Naumann'ın, gölge kabinesinde Aydan Özoğuz da vardı. Özoğuz'u SPD'ye kazandıran sizsiniz. Kendisiyle görüştünüz mü?

Ben söylediğimde kalacağım. Seçim kampanyasında gölge kabine kurmuyorum. Aydan Özoğuz ile çok çok iyi beraber çalışıyoruz. Yıllar önce ben kendisinden SPD adına eyalet parlamentosu için milletvekili adayı olmasını rica ettim. O zaman daha SPD üyesi bile değildi. O zamandan bu yana çok sağlam bir sosyal demokrat oldu. Kendisi herkesin takdirini kazanan çok çalışkan bir Federal Parlamento milletvekili.


Sayın Scholz, Sarrazin üzerine neler söyleyeceksiniz? Kitabını okudunuz mu?

Okudum. Ben kitaptaki bir çok bölümünü, özellikle insanın yeteneklerinin kökeni ile bağ kurulduğu bölümleri beğenmiyorum. Çünkü doğru değil. SPD kurulduğundan bu yana, yani bir asrı aşan bir süredir, hiç bir insanın kökeni bağlı olmadığı savunun bir partidir. Bu bizim için temel bir ilke.

Sarrazin partiye zarar verdi mi?

Tam bu nedenle partiden atılması için disiplin kuruluna sevk edildi.

Çifte vatandaşlık bugün daha kolay Sizce çifte vatandaşlık Almanya'da tekrar gündeme gelebilir mi?

Bugün çifte vatandaşlığı gerçekleştirmek eskiye nazaran daha kolay. 1998-99'da SPD'nin çifte vatandaşlığı gerçekleştirmek istediğinde Eyaletler Konseyi'nde çoğunluğumuz yoktu. Çünkü Hessen'de CDUlu Koch göçmenlere yönelik çok çirkin bir kampanyayla eyalet seçimlerini kazanmıştı. Şimdi Anayasa değişti. Federal Parlamento vatandaşlık yasa değişikliği konusunda tek başına karar alabilir. Eyaletler Konseyi'nin onayına gerek yok. Konu tekrar parlamentoya gelir ve çoğunluk bulunursa çifte vatandaşlık mümkün olur. Öte yandan bence çifte vatandaşlığı beklemek yerine, göçmenlerin Alman vatandaşlığına geçmeleri daha doğru. Çünkü o zaman tüm hakları elde ediyorsunuz. Ülkenin gidişatında söz sahibi oluyorsunuz. Bu da demokrasimiz için çok önemli.

“Multikulti öldü” söylemlerine nasıl bakıyorsunuz?

Aslında bu cümle ile hiç bir şeyi ifade edilmiyor. Önemli olan herkesin toplumda bir yer edinmesidir. İyi bir eğitimle toplumda herkesin buna imkanı var. Ama tabii bizler bu imkanları sunmak için elimizden geleni yapmalıyız. Mesela göçmenlerin Almanca'yı iyi öğrenmeleri için. Bazıları “Göçmenler Almanca öğrensin” diyor, ama gerekli dil kurslarını sunmuyorlar. Ben “Almanca kursuna gitmem” diyen göçmen tanımıyorum, ama kursa girmek için yer olmadığından yedek listede bekleyen sayısızca göçmen tanıyorum.

Haberin Devamı

TÜRK KÖKENLİLERE “TOPLUMA AİTSİNİZ” MESAJI

Siz Aydan Özoğuz, Vural Öger gibi önemli isimleri SPD'ye kazandırdınız. Bu seçimlerde sizin davetiniz üzerine Kazım Abacı SPD'den milletvekili adayı oldu.

Benim için göçmen kökenlilere, özellikle de Türk kökenlilere “topluma bir parçasısınız, aramızda görmek istiyoruz” mesajını vermek hep çok önemli taşıdı. Göçmenlerin kendilerini topluma ait görmeleri ve bu toplumda istendiklerini bilmelerini istiyorum. Tabii ki bunun için SPD listelerinde de kendilerini bulmaları lazım. SPD'den aday olmak onurlu bir şeydir. Aydan Özoğuz,ve büyük bir kişilik olan Vural Öger de aday olup parlamentolara girdiler. Kazım Abacı'yı yıllardan beri tanıyorum, Sınırsız Esnaf Birliği'ndeki (UoG) çalışmalarını takip ediyorum. Kendisi UoG'de çok büyük işler başardı. İyi bir ismi var. Kendisi çalışma alanındaki bilgi hazinesi ve tecrübesiyle SPD'nin eyalet parlamentosundaki çalışmasına önemli katkı sunacaktır.


TÜRKİYE'Yİ AB'YE İSTEMEYEN, TÜRKLERE KARŞI DA TAVIRLI

Son olarak Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği konusundaki görüşünüzü alabilir miyiz?


Ben Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinden yanayım. Bunun için başka aday ülkelerde olduğu gibi, konulan şartların yerine getirilmesi gerekir. Batı dünyası için, ki Türkiye Batıya dahildir, Türkiye'nin tam üyeliği büyük bir gelişme olur. Bu aynı zamanda Almanya'da yaşayan Türkler içinde güzel bir sinyal olur. Türkiye'nin tam üyeliğine karşı çıkan bazı CDUlu siyasetçilerin söylemleri Almanya'da yaşayan Türkler içinde hiç de hoş değil. Almanya'daki Türklerin topluma uyumu isteyen, Türkiye'nin AB'ye uyumu da istemelidir..


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!