Güncelleme Tarihi:
Neumann, Türk gazetecileri makamında kabul ederek, çeşitli konulara ilişkin soruları yanıtladı. Türk vatandaşlarına uygulanan vize işlemlerinde çekilen zorluklara işaret edilmesi üzerine Neumann, Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal Meclis üyesi olan eşi Aydan Özoğuz’un kuzeninin İstanbul’da yaşadığını belirterek, "Eşimin kuzeni de İstanbul’dan bizi ziyaret etmek için buraya gelmede büyük zorluklar yaşadı. Türk vatandaşlığının yanı sıra Amerikan vatandaşlığını aldıktan sonra vize sorunu yaşamadan buraya geldi. Kuyruklarda beklenmesi, zorluklar çekilmesi hoş değil" dedi.
Doğu Avrupa vatandaşlarının serbest dolaşım hakkı elde etmesinin Alman vatandaşları arasında, serbest dolaşım hakkının verilmesi ve vizenin kaldırılması durumunda tüm Türklerin Almanya’ya geleceği yönünde "endişeler" yarattığını kaydeden Neumann, "Yetenekli, kalifiye insanların son yıllarda Türkiye’ye göç ettiği görülüyor. Türkiye genç ve dinamik bir ülke. Son 10 yılda pozitif bir gelişme var. Hatta Türkiye’yi ’Avrupa’nın Çin’i’ olarak tanımlayanlar var" diye konuştu.
Türkiye’deki büyüme hızına dikkati çeken Neumann, "Yunanistan ile karşılaştırıldığında Türkiye örnek alınacak bir ülke. Türkiye o denli hızlı bir gelişme gösteriyor ki, bir gün Türkiye’nin ’AB artık bizim ekonomik ve büyüme hızımıza ayak uyduramıyor’ şeklinde düşünmesinden endişe duyuyorum" dedi.
Almanya Savunma Bakanı Thomas de Maiziere’nin göçmenlerin yüzde 10 ila 15’inin Alman toplumuna uyum konusunda direndiği şeklindeki açıklamalarına karşılık olarak Neumann, şöyle konuştu: "Uyuma direnenler konusunda bir örnek vermek istiyorum: Benden önceki İçişleri Bakanı Bavyeralıydı. Bazı şeyler yanlış anlaşılabilir. Burada vatandaşlara selam verirken ’Grüss Gott’ derdi. Bavyera’da selamlama şekli budur. Biz ise Hamburg’da ’Moin moin’ (iyi günler) deriz. Bu yönüyle İçişleri Bakanı da uyuma direnenlerden biriydi. Bence uyuma direnenler anayasamızı kabul etmeyenlerdir. Esasen ’uyuma direnenler’ kavramı ve böyle bir yaklaşım sorunları çözmez. Bir insan domuz eti yerine döner dürüm yemişse, bu kişiyi ’uyuma direnen’ olarak mı adlandıracağız? Böyle şey olmaz."
GÖÇMEN GENÇLERE ÇAĞRIAlmanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich’in "İslamiyet’in Almanya’nın bir parçası olmadığı" yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine de Neumann, "Bu tespit kışkırtıcılık içermektedir. Bu türdeki yaklaşımları kışkırtıcı buluyorum. Almanya Cumhurbaşkanı Wulff’un ’İslamiyet Almanya’ya aittir’ şeklindeki açıklamasına katılıyorum. Din bizi ayıran bir şey değil, olmaması da lazım. Her insan inancına göre yaşama özgürlüğüne sahip. Bu, anayasal bir haktır. Bunu inkar etmek saçmalık. Müslümanlar Hamburg’a, dolayısıyla Almanya’ya ait. Din insanları ayırmaz, tam tersine birleştirir" diye konuştu. Neumann, göçmen gençlerin ülkede doğduktan sonra çifte vatandaş olduğu, ancak 18 ila 21 yaşları arasında tek bir vatandaşlık seçmek zorunda bırakıldığı "opsiyon modeli"nin kaldırılması ya da göçmenlerin çifte vatandaş kalabilmesi için de çaba harcamaya devam edeceklerini kaydetti.
Hamburg’da önceki hükümet döneminde kararlaştırılan, resmi ve kamu dairelerinde çalışan göçmen ökenlilerin oranının yüzde 20’lere çıkarılması hedefinin aynı kalacağını ifade eden Neumann, göçmen kökenlilere, özellikle polis ve itfaiye teşkilatlarında meslek eğitimi yapmaları konusunda Türk medyası aracılığıyla çağrıda bulunmak istediğini söyledi. Neumann, "Polis ve itfaiyecilik gibi meslek kollarında göçmen kökenlileri kazanmak istiyoruz. Daha fazla göçmen gencin bu zor ve çetin görevi yerine getirebilmesi için sizlerin aracılığınızla göçmen gençlerimize seslenmek istiyorum. Göçmenlerin kültürel zenginliğinden yararlanmak istiyoruz. Hamburg Eyaleti Emniyet Müdürlüğünün başına gelecekte bir göçmen kökenlinin gelmesi normal görülecek" dedi.
Emekliye ayrılan polis memurlarının yerine her yıl 250 genci yetiştirmeyi hedeflediklerini, güvenlik konusunun en temel konulardan biri olduğunu ve semtlerde polis sayısını artırmayı istediklerini kaydeden Neumann, "Metrolarda daha fazla güvenlik görevlisi görev alacak. Özellikle gençler arasındaki suç oranını azaltmayı hedefliyoruz. Terörizm ve radikalizmle mücadele aynen devam edecek. Şüpheli kişiler daha yoğun bir şekilde izlenecek ve kameralarla gözlem altına alınacak" diye konuştu.
"TÜRK İSİMLERİ DE 50 YIL SONRA BÖYLE OLACAK"
Neumann, Ruhr bölgesinde bulunan Dortmund kentinde doğduğunu ve Hamburg’a daha sonra geldiğini belirterek, "Eşim Hamburg doğumlu. Ben sonradan geldim. Eğer konu Hamburg’lu olmaksa o zaman asıl göçmen benim. Ruhr bölgesinde çok sayıda Polonya vatandaşı yaşamakta. O kadar çok Polonyalı soyadı var ki. Hiç kimse o vatandaşların Polonya kökenli olduğuna bakmıyor. Alman ismi olarak görüyor. Türk isimleri de 50 yıl sonra böyle olacak. Hatta bir ara eşimle birlikte soyadımızı birleştirmek için ’Öz-Mann’ olarak değiştirmek istedik" dedi.
SPD’de çok sayıda göçmen kökenli politikacının olduğuna işaret eden Neumann, "Milletvekili seçilen arkadaşlarımız kotadan ya da başka bir ayrıcalıktan dolayı seçilmedi. Her yerde göçmen kökenli üyelerimiz var. Hatta Yabancılar Dairesinin sınır dışı etme biriminde çalışan göçmen kökenli Alman vatandaşlarımız var. Bunlar normal yaşamın bir parçası" şeklinde konuştu.Neumann, Alman vatandaşlığına geçiş işlemlerini kolaylaştırmak ve fazla gecikmeden vatandaşların bu yöndeki taleplerine yanıt vermek istediklerini kaydetti. Borussia Dortmund’un lig şampiyonu olmasına çok sevindiğini ifade eden Neumann, Türkiye’de evlerinin olduğu Kadıköy’ü Dortmund’a benzettiği için de Fenerbahçe’yi tuttuğunu sözlerine ekledi.