Göçmenle et ve tırnak olamadık

FRANKFURT’ta bulunan Haus am Dom’da, ‘Almanya’da Hoşgeldin Kültürü’ adı altında entegrasyon forumu düzenlendi.

Forumda, Almanya’da yaşayan göçmen kökenlilere 50 yıl sonra bir hoş geldin kültürü yaşatılmaya çalışıldığı, ancak bu tutumun henüz tam olarak yerleşmediği vurgulandı.

Otto Benecke Vakfı (OBS) yönetim kurulu başkanı Dr. Gothar Theodor Lemper, Almanya’nın göçmen kökenlileri davet eden bir ülke haline gelebilmesi için neler yapılabileceğinin tartışılmaya başlandığını söyledi.

İstihdam sağlamalıyız

Alman toplumunun ancak 50 yıl sonra bunları tartışmaya başladığını belirten Lemper, şöyle konuştu:

“Uzun yıllar göç ülkesi olduğumuz inkar edildi. Biz, NRW Eyaleti’nde göçmenlerin Almanya’nın zenginliğinde büyük katkıları olduğunu çoktan fark ettik. Ancak gelinen noktada göçmenlerin toplum içinde istenilen ölçüde yer alamadıklarını görüyoruz. Bunun değiştirilmesi için birlikte çalışıyoruz. Sadece Köln ve Bonn Üniversitelerinde toplam 100 bin göçmen kökenli genç öğrenim görüyor. Bunların yüzde 75’i Almanya’da kalmak istediğini belirtiyor. Biz gitmek isteyen ya da kalmak isteyenlerle ilgilenmeliyiz. Göçmenler için sadece kalifiyeli eleman olma yolunda önlem almak yerine, kalifiye olan göçmenlerin istihdamları ile de ciddi bir şekilde ilgilenirsek amaca ulaşmış oluruz.”

Et ve kemik olamadık

Almanya’da göçmenlere karşı hoş geldin kültürünün henüz istenilen ölçüde yerleşmediğini belirten Hessen Eyaleti Yabancılar Meclisleri Birliği (AGAH) Başkanı Corrado Di Benedetto ise şöyle konuştu:

“Henüz et ve tırnak olunamadı. Maalesef dışlanmalar hem kurumsal hem de güncel hayatta devam ediyor. Elbette son yıllarda olumlu gelişmeler de yaşandı. Ancak daha yolumuz var.”

Bütün göçmenler hissetmeli

EĞİTİM ve Kültür Derneği (KUBİ) Genel Müdürü Arif Arslaner ise hoş geldin kültürünün kurumlar ve devlet dairelerinde daha fazla göçmen kökenlinin görev alması ile gösterilebileceğini vurguladı.

Arslaner, şunları söyledi:

“Göçmen kökenlilere kalifiye elaman açığından sonra ilgi doğduğu, bu ihtiyacın giderilmesi için bir hoş geldin kültürünün yerleştirilmeye çalışıldığı oluyor. Oysa bu hoş geldin kültürü nüfus azalıyor diye değil, Almanya’da 60 yıldır çalışan bütün göçmen kökenlilere hissettirilmeli. Samimi olduğu o zaman daha iyi anlaşılacaktır.”

‘Şunu yap bunu yap’ derseniz geri teper

FORUMA katılan Rüsselsheim Yabancılar Meclisi Başkanı Adnan Dayankaç ise hoş geldin kültürünün göçmen kökenlilere ‘Şunu yap, bunu yap’ şeklinde bir dayatma olarak yansıtılmasının geri tepeceğini vurguladı.
Dayankaç, “Adeta, ‘Bak değerimizi bil, seni aramıza alıyoruz’ gibi yansıtılıyor. Bu şekilde kaynaşmaya, birlikteliğe katkı sağlanamaz” dedi.