Göçmenin arabasını boz, hayallerini bozma

Güncelleme Tarihi:

Göçmenin arabasını boz, hayallerini bozma
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2009 00:00

Göçmen'in hayallerini bozma. Bozarsan, O katır tepmişe döner.Üzülür. Kahrolur. Çünkü, O hayalleri için bu yollara düşmüştür.

Haberin Devamı


Lağım temizlemiş, radyasyonlu tozları süpürmüş,
en ağır işleri gözünü kırpmadan yapmıştır.
Neden. Hayalleri uğruna.
Birileri, Yusuf Uzun'un hayallerini bozmaya kalkıştı.
Yusuf Uzun'ki 30 yıldır Almanya'da dört çocuk yetiştirdi.
Bu nedenle de Antalya'da dört katlı bina yaptırdı.
Her çocuğa bir kat.
Ama şimdi o binaya girmek dahi istemiyor.
O bina ki; Hayallerinin temeli sayılır.
Dört katlı binanın dört katına de çocuklarını yerleştirecekti. Ailece bir çatı altında, torunlarıyla mutlu yaşayacaktı.
Ama Olmadı.
* * *
YUSUF Uzun, çocukları Almanya'da olduğu için üst katı kiraya verdi. Böylece, ufak tefek eksikleri de alacağı kirayla karşılamayı düşünüyordu.
Ama, başına dert aldı.
Üzüntülü, üzüntülü anlatıyor;
-Ben kiracı yüzünden Antalya'ya izne gidemiyorum. Eve girdiğim andan itibarın adam beni tehdit ediyor. Biz geldiğimiz gün üst katta kıyametler kopuyor. Sürekli gürültü yapıyorlar. Sinirden çatlıyorum. Elimden bir kaza çıkacak diye korkuyorum. Hanım da diyor ki sen gidersen onunla kavga edersin. Bu nedenle Türkiye'ye gidemiyoruz. Gitsek kendi evime girmeye korkuyorum.
-Avukat ne diyor?
-Kirayı ödediği sürece onu çıkaramazsın diyor. Savcılığa dilekçe verdim. Durumu anlatıp 'kiracım beni tehdit ediyor' dedim. Bakalım ne olacak. Üstelik benim kiracılar bu konuda sabıkalıymış. Daha önce çıktıkları evden de para alıp çıkmışlar. Benim Almanya'da olduğumu bildikleri için benden de para sızdırmak için böyle yapıyorlar. Kiracının oğlu diyor ki; 'Ya vurursun, ya da vurulursun' Gel de işin içinden çık. Evi kiraya veren emlak komisyoncusu da iki de bir bana, 'Aman dikkat et. Biliyorsun burada kiracılar ev sahibini vuruyor' diyor. Bunlara devletin ders vermesi gerekmez mi?
-Git ama kavga etme. Hiç konuşma.
-Ben de öyle yapıyorum ama adam üstüme geliyor. Adam üstüme gelirse ne yapacağımı soruyorum sana. Mesela anten taktırdım. Bunlar, 'Hayır biz kendi antenimizi taktıracağız' diye dayattılar. Hadi yeni bir tartışma daha. Her gün sinir bozucu bir olay oluyor. Ben 67 yaşındayım. Tam dinlenme yaşım. Bu evi de bu yaşlar için yaptırdım. Ama eve giremiyorum. Ben gitmek istesem de, bizim hanım bana engel oluyor. Ne yapacağım şaşırdım. Otele mi gideyim?
* * *

FIRSATI bulan göçmenin malını yağmalar.
Kadir Murat'ın da Beyoğlu'nun arka sokaklarındaki evi işgal edildi.
Haberi alan Kadir ilk uçakla İstanbul'a gitti.
Yıllarca oturduğu evin merdivenlerini çıktı. Elindeki anahtar kilide uymadı. Kapıya eliyle vurdu...Vurdu...
Nihayet kapı açıldı. Karşısında karanlık bir yüz vardı.
Bir karış sakallı. Kanlı gözlü. Korkunç.
Kadir durumu anlattı.
Adam bozuk bir lehçeyle tek kelime söyledi.
-Sittir...
Kapıyı yüzüne kapattı.
Kadir, polise gitti. Savcılığa dilekçe verdi. Avukat tuttu. Ama, sonuç yok. Herkes, 'sabırlı ol' diyor.
-Evimde tanımadığım kişiler oturuyor. Neden sabredeceğim.
Bekledi. Bir sonuç çıkmadı. Almanya'ya döndü.
Üç ay sonra tekrar İstanbul'a gitti. Sonuç yok.
Çiçek pasajındaki birahane sahiplerinden biri arkadaşıydı. Akıl verdi:
-Bu adamlar senin evin karşısındaki barın kapı fedaileri. Senin Almanya'da olduğunu duyunca kapıyı kırıp içeri girmişler. Sen bu adamlara muhatap olma. 'Kim vurdu'ya gidersin. Sen bilmezsin, Beyoğlu'nda sözü geçen, 'Ağır Abiler' vardır. Ben onlardan rica ederim. Beni kırmazlar.
-Sonra ne oldu.
-Ben de şaştım bu 'Ağır Abiler'e. Üç gün sonra gittim benim kat boşalmış. Evin içi, eşyalar tanınmaz halde. Giderken kapıyı da açık bırakmışlar. Hemen bir demirci buldum kapıya iki tane demir kapı yaptırdım. Şimdilik güvendeyiz. Ama, yarın ne olur bilemem.
Biz Almanya'da oldukça da içim rahat değil. Her an bir şeyler olabilir. Şunu anladım ki, Türkiye'de evinin, tarlanın başında olacaksın. Başka çözüm yok.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!