Göçmen projeleri rahat yürütecek

Güncelleme Tarihi:

Göçmen projeleri rahat yürütecek
Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 2009 11:12

“Tüm Almanların başbakanı olmak istiyorum” diyen Angela Merkel, liberaller ile koalisyon görüşmelerine derhal başlayacaklarını söyledi. FDP lideri “önce içerik, sonra bakanlık koltuğu dağılımı” dedi. Koalisyonun uyum politikasına daha da önem vermesi bekleniyor.

Haberin Devamı

ALMANYA'da genel seçim biter bitmez hem koalisyon pazarlığı hem de partinin tarihinde görülmemiş hezimete uğrayan Sosyal Demokrat Parti'de (SPD) personel tartışması başladı. Seçim öncesi ortak sözü veren Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Hür Demokrat Parti (FDP) arasında koalisyon görüşmelerinin derhal başlayacağı açıklandı. “Tüm Almanların başbakanı olmak istiyorum” diyen Angela Merkel, FDP ile görüşmelerin kolay olmayacağını, ancak ülkenin geleceği açısından kısa bir süre içinde sonuca ulaşacaklarından emin olduğunu da söyledi. FDP Genel Başkanı Guido Westerwelle de partisinin seçim programında yer alan vergi indirimi, ailelerin desteklenmesi, örneğin iki çocuklu bir ailenin yıllık gelirinin 40 bin Euro'ya kadar diliminin vergiden muaf tutulması, enerji konularda ısrar edeceklerini belirtirken, “Bizim için önce içerik, sonra da sandalye dağılımı gelir” dedi.

WESTERWELLE DIŞİŞLERİ BAKANI

2001 yılından beri FDP Genel Başkanlığı yapan Guido Westerwelle'nin Dışişleri Bakanı olmasına kesin gözüyle bakıldığı belirtildi. Kohl döneminde, Dışişleri Bakanlığı'nın yanı sıra Federal Adalet Bakanlığı, Federal Ekonomi Bakanlığı, Federal Bilim ve Eğitim Bakanlığı'nı elinde bulunduran FDP'nin bu önemli bakanlıklardan bazılarında ısrar etmesinin beklendiğine de dikkat çekildi.

FDP'NİN TÜRKİYE POLİTİKASI

Almanya'da CDU/CSU ile FDP'den oluşacak “siyah-sarı koalisyon” hükümetinin Türkiye politikasının şu andakinden çok daha farklı olması beklenmemekte. CDU/CSU Türkiye'ye tam üyelik yerine imtiyazlı ortaklık verilmesini savunsa da, FDP bu konuda farklı düşünüyor.
FDP Genel Başkanı Guido Westerwelle, seçimlerden önce Hürriyet'e verdiği demecinde bu konuyla ilgili olarak şunları söylemişti:
Eski Latinler 'Pakta sum Servanda' derler. Yani, Sözleşmelere sadık kalınmalı. Ahde vefa geçerli olmalı. Avrupa ile Türkiye arasında çok açık bir anlaşma, uzlaşma vardır: Türkiye kendini daha da geliştirmeli. Avrupa da kendini geliştirmeli. Önümüzdeki yıllarda karşılıklı beklentilerin ve kriterlerin yerine getirilip getirilmediğine bakacağız. Dış politikada Hans Dietrich Genscher'in akıllı bir yaklaşımı vardır: Yöneltilen her soruya yanıt verilmez. Yanıt zamanı geldiğinde verilir. Gelecek yıllarda demokratik, kültürel ve toplumsal yakınlaşma sürecinin ümit ettiğimiz yolda olup olmadığını göreceğiz. Kriterler yerine getirilmeli. Ona göre hareket edilmeli. Bunun belirli aralıklarla düzenli bir şekilde gözden geçirilmesi gerekir. Türk hükümetinin tutumu bu yöndedir. AB'nin tutumu bu yöndedir. Gelecekteki FDP'nin de yer alacağı Federal Hükümetin tutumu da bu olacaktır. Bugün Türkiye'nin AB üyeliği mümkün değildir. Türkiye'de de zaten bu böyle görülmekte. 10 yıl sonra durumun ne olacağı konusunda şimdiden niye kafa yorulmalı. Zamanı gelince, birlikte belirli aralıklarla konuşacağız.

UYUMA AĞIRLIK

Almanya'da Hıristiyan Birlik Partileri/Liberaller koalisyonun uyum politikasına daha da ağırlık vermesi bekleniyor. “Seçimlerden sonra Uyum Zirvesi de İslam Konferansı da devam etmeli” diyen Başbakan Angela Merkel'in yeni ortakla da bu alanda sorun yaşamasının beklenmemekte. Zira Liberaller de göçmen kökenli çocukların okul öncesi eğitimine, okula başlayacak çocukların yeterli derecede Almanca bilmelerine özen gösterilmesini, meslek eğitiminde şans eşitliği sağlanmasını talep etmekte. Westerwelle, bu konuyla ilgili olarak Hürriyet'e şunları söylemişti: Buradan en önemli unsur dildir ve dilin iyi bilinmesidir. Almanya'da başarılı olmak isteyen ister okulda ister iş piyasasında her şeyden önce Almancayı öğrenmelidir. Hem de iyi derecede öğrenmelidir. Eğitim ve yaşanılan ülkenin dilini bilmek her alanda başarının anahtarıdır. Bu yalnız Almanya'da değil, dünyanın her yerinde böyledir. Almanya'da başarılı olmak isteyen Almanca bilmelidir. Ben kendim de önce Realschule'ye (ortaokul) gittim. O nedenle eğitim şansının yaşam için ne ifade ettiğini çok iyi bilirim. Türk kökenli ailelere, diğerlerine de çocuklarının Almanca öğrenmelerine özen göstermelerini bilhassa tavsiye ederim. Devlet tabii iyi bir eğitim sistemini hayata geçirmeli. Bu devletin görevidir. Ama Almanca öğrenmek de şahıslar için bir onur işidir"

Angela Merkel (CDU)

17.07.1954 tarihinde Hamburg’da doğdu. 1973 yılında Templin’de (Eski Doğu Almanya) liseyi bitirdi ve daha sonra Leibzig üniversitesinde fizik öğrenimi yaptı. 1986 yılında aynı dalda doktorasını alan Merkel, eksi Doğu Almanya’da ilk ve son olarak hür seçimlerle 1990 yılında göreve gelen De Maiziere hükümetinde hükümet sözcü yardımcılığı yaptı. İki Almanya’nın birleştiği 1990 yılından beri CDU üyesi olan Merkel, aynı yıl yapılan genel seçimlerde Federal Meclis’e milletvekili olarak girdi. 1991-1998 yılları arasında CDU Genel Başkan Yardımcısı olarak görev aldı. 1993-2000 yıllarında CDU Mecklenburg-Vorpommern Eyalet Teşkilatı Başkanlığı yaptı. 1991-1994 yıllarında Federal Aile, Kadın, ve Gençlik Bakanlığı, 1994-1998 yılları arasında da Federal Çevre Bakanlığı görevlerini sürdürdü. 1998 tarihinde CSU Genel Sekreteri görevini üstlenen Merkel, 2000 yılı nisan ayından beri CDU genel başkanlığı yapmaktadır. Angela Merkel, 2005 yılı kasım ayında Almanya'nın ilk kadın Başbakanı oldu.

Guido Westerwelle

27 Aralık 1961’de Bonn yakınlarındaki Bad Honnef’te doğdu. İlk ve orta öğrenimini Bonn’da tamamladıktan sonra 1980 yılında üniversiteye başladı. 1987 yılında Bonn Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1991 yılından itibaren avukat olarak çalıştı. Westerwelle, 1980 yılında FDP üyesi oldu. 1983 partisinin gençlik kolu olan Genç Liberaller’in kurucuları arasında yer alırken, 1987 yılına kadar başkanlığını yürüttü. 1988'den itibaren FDP Merkez Karar Yürütme Kurulu üyeliğinde bulunan Westerwelle, 1994-2001 yılları arasında ise partinin genel sekreterliğini yaptı. 1996 tarihinden beri Federal Meclis milletvekili olan Westerwelle 4 Mayıs 2001 yılından itibaren ise partisinin Genel Başkanlığı görevini yürütüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!