Güncelleme Tarihi:
KRV Başbakanlık Direktörü ve Müsteşar Nathanael Liminski (CDU) KRW’deki her dört işverenden birinin göçmen kökenli olduğunu söyledi. Liminski, “Onlara iş kurarken ‘kuruluş bursu’ verdik. Bun rağmen birçoğu çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Burada onların sorunlarını dinliyoruz. Göçmenlerin özel becerilerini daha iyi tanımak, teşvik etmek ve göçmen girişimciliği için gerekli olan şartları iyileştirmek içın çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
NRWalley e.V Derneği Başkanı Madeleine Heuts ve Xdeck Eş-Yönetici Direktörü Dr. Markus Gick, KRW’nin göçmenlerin yoğun yaşadığı bir eyalet olduğunu, eyaletin gelişiminde ve kalkınmasında son on yıllardaki göçmen kökenli iş insanlarının payının büyük olduğunu ifade ettiler. Heuts ve Gick, özellikle teknoloji ve dijitalleşme alanlarında göçmenlerin kendileri ve başkaları için başarılı bir şekilde bir şeyler inşa edebilmeleri için artık gerekli ve doğru adımları atma zamanının geldiğini vurguladılar.
Kuzey Ren-Vestfalya’dan iki girişimci, kendi kuruluş/başlangıç hikâyelerini anlatırken, ailelerinden, okul veya sosyal çevrelerinden nerelerde baskı gördüklerini veya nerelerde desteğe ihtiyaç duyduklarını söyledi. Sproutling’in kurucusu ve genel müdürü Meltem Aktürk, ilk olarak iş hukuku okuduğunu, birkaç yıl birleşmeler ve devralmalar alanında çalıştıktan sonra bebek ürünlerini yeniden şekillendirmek ve çocuklara güvenli bir uyku sağlamak için Sproutling’i kurmaya karar veren ikinci nesil bir göçmen olarak iş dünyasındaki yolculuğunu anlattı.
‘GENÇLERİN TERCİHLERİ ENGELLENİYOR’
Rockethome’un kurucusu ve genel müdürü Yüksel Sırmasaç, işletme eğitimi aldıktan sonra, Avrupa’da gayrimenkul sektöründe dijitalleşme için medya gruplarında kariyer yaparak nasıl girişimci olduğunu anlattı. Sırmasaç, Türkiye kökenli olduğu için kendisini dezavantajlı hissetmediğini, aynı zamanda siyasetin, kurumların ve toplumun çoğunluğu tarafından, eğitim, finansman ve girişimcilik alanlarında göçmenlerin erişimini kolaylaştırmak için adımlar atılmasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
“Göçmen kökenli, sosyo-ekonomik açıdan zayıf veya eğitim açısından dezavantajlı yapılardan gelen yetenekli gençler, bir meslek eğitimi veya üniversite eğitimi seçerken, belirli engelleri aşmak zorundalar” diyen 2Heart’ın kurucusu Oktay Erciyaz, eğitim sisteminin katı yapısı, bilgi ve ağ eksikliğinin yanı sıra ailedeki desteğin yetersiz olduğunu söyledi. Erciyaz, gençlerin meslek eğitimi veya akademik eğitim konusunda farklı tercihlere yönelmesinin çoğu zaman engellediğine dikkati çekti.
‘OLUMLU ÖRNEKLER ROL MODEL OLABİLİR’
Etkinliğin KRW Uyum Müsteşarı Gonca Türkeli-Dehnert, iş kadını Meltem Aktürk ve iş adamı Yüksel Sırmasaç ile yapılan panel bölümünde, katılımcılarla soru cevaplı bir tartışma gerçekleştirildi. Herkes kendi deneyimlerini anlatırken, Türkeli-Dehnert, özellikle Meltem Aktürk ve Yüksel Sırmasaç’ın hikâyelerinden çok etkilendiğini belirterek, “Bu tür olumlu örnekler, göçmen kökenli diğer insanlar için de rol model olabilir” dedi. Gonca Türkeli-Dehnert, göçmen kökenlilere kamusal alanda daha fazla görev, danışmanlık hizmetlerine daha kolay erişim, iletişim ağlarının güçlendirilmesi, komisyonlarda, jürilerde destek fonları verilirken, çeşitliliği artırmak gibi konuların da göçmen kökenli iş insanlarının önündeki engellerin kaldırılması ve destek için gerekli olduğunu vurguladı.
2021’de start-up kurucularının yüzde 21’inden fazlasının göçmen köklenli olduğunu ve bu kişilerin büyük bir kısmının KRV’de yaşadığını belirten Türkeli-Dehnert, iş kuranların çoğunun, sermaye artırma sorunları, bürokratik engeller, özellikle resmi kurumlarda ırkçı yaklaşımlarla karşılaştığını anlattıklarını belirtti. Türkeli-Dehnert, “Bu zorlukların üstesinden gelmeliyiz, sadece takdir için değil. Göçmen kökenli girişimcilerin, ekonomiye büyük katkı sağlayacak, harekete geçirilmeyi bekleyen büyük bir potansiyeli var” dedi.