Güncelleme Tarihi:
Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, yabancıların Alman toplumuna uyumlarının, bu alandaki eksikliklerden değil, ikinci ve üçüncü kuşak göçmenlerin sorunlarından kaynaklandığını söyledi.
Schaeuble, Alman meclisinin bugünkü oturumunda, hükümetin hazırladığı 2006 yılı Göç Raporuyla ilgili tartışmanın başlangıcında yaptığı konuşmasında, Almanyaya 2006 yılında gelen göçmenlerin sayısının, Almanyadan ülkelerine dönen yabancıların sayısından sadece 23 bin fazla olduğunu, bunun da son yıllarda kaydedilen en düşük rakam olduğunu belirterek, 'Uyum konusundaki eksiklikler göçün fazlalığından değil, ikinci ve üçüncü kuşak göçmenlerin sorunlarından kaynaklanıyor' dedi.
Aile birleşimi kapsamında Almanyaya gelmek isteyen yabancılardan önce Almanca öğrenmelerini talep ettiklerini hatırlatan Schaeuble, Türkiyeye yaptığı ziyaret sırasında, bu uygulamanın iyi yürümeyeceği şeklindeki endişelerin yersiz olduğunu anladığını, uygulamanın gayet iyi yürüdüğünü kaydetti.
Çifte vatandaşlığa da bir kez daha karşı çıkan Schaeuble, Almanyada doğup büyüyen göçmenlerin kendi ülkeleriyle Almanya arasında bir seçim yapmalarının da zor olabileceğini, ancak bunun zorunlu olduğunu ifade etti.
Schaeuble ayrıca, ortak sınırların kalkması nedeniyle göç politikasında Avrupa çapında bir işbirliğine de ihtiyaçları olduğunu belirterek, özellikle yasa dışı göçe karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti.
TÜRK KÖKENLİ MİLLETVEKİLLERİNİN GÖRÜŞLERİ
SPD Federal Meclis üyesi Lale Akgün ise mecliste yaptığı konuşmasında, Almanyanın gerçekleri görmek istemediğini, nüfusunun gittikçe yaşlanmakta, doğumların ve göçün de azalmakta olduğu gerçeğini kabul etmediğini, bu gidişatın durdurulması için göçün yönlendirilmesinin ve şekillendirilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Almanyada daha fazla göçe izin verilmediği takdirde 2050 yılına kadar çalışan nüfusun dörtte birinin yok olacağına işaret eden Akgün, 'Anadoludan çok fazla gelin ithal ediliyor' şeklindeki düşünce tarzının yersiz olduğunu, Almanyadaki nüfusun yarısının yakın gelecekte göçmen kökenli insanlardan oluşacağını, bu nedenle şimdiden gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtti.
Ülkeye gelen Türklerin sayısının da 2006 yılında 2005 yılına göre azaldığına dikkati çeken Akgün, ayrıca İslam ve uyum zirvelerinin yabancıların, kendileri büyük bir sorunmuş gibi düşünmelerine neden olduğunu savundu. Akgün, modern uyum politikalarında göçün, gerçekler temelinde düzenlenmesi gerektiğini kaydetti.
Sol Partili Federal Meclis üyesi Sevim Dağdelen de 2006 yılı Göç Raporuna göre göçün azalmakta ve Alman vatandaşlığına geçenlerin sayısının da 2006 yılında 2005 yılına göre az miktarda artmasına rağmen genel olarak azalmakta olduğunu belirterek, göçmenlerin çalışarak topluma faydalı olabilmeleri için Alman vatandaşlığına geçiş şartlarının radikal şekilde hafifletilmesini talep ettiklerini söyledi.
İltica edenlerin büyük bölümünün Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine kabul edilmedikleri için bu ülkelere ulaşma çabası içinde hayatlarını kaybettiklerine de dikkati çeken Dağdelen, Alman hükümetine daha insancıl bir mülteci politikası izlemesi çağrısında bulundu.
Almanca öğrenilmesi talebinin abartılması durumunda, bunun dışlayıcı bir etki de yapabileceğini savunan Dağdelen, uyum için sadece dil öğrenmenin önemli olmadığını, hükümetin vatandaşlar arasında eşit fırsatlar sağlanması için gerekli olan şartları da yaratması gerektiğini sözlerine ekledi.