Güncelleme Tarihi:
GEÇEN yıl Türkiye’den Almanya’ya işçi göçünün 60. yılı çeşitli etkinliklerle anıldı. Göçün 60. yılına yönelik birçok kitap ve benzeri eser de yayımlandı. Göçmen işçilerin seslendirdiği ve bugün unutulan şarkıların bir araya geldiği ‘Songs of Gastarbeiter - Misafir İşçi Şarkıları’nın ikinci serisi ise geçen ay piyasaya çıktı.
İTALYAN, YUNAN VE İSPANYOL GÖÇMEN DE VAR
Göç tarihinde en kalıcı eserlerden biri olan ‘Misafir İşçi Şarkıları’nı, Berlinli sanatçı ve yazar İmran Ayata ile sanatçı Bülent Kullukçu birlikte hazırladı. Yaklaşık 8 yıl önce ilk albüm yayınlandığı zaman büyük yankı uyandıran ‘Songs of Gastarbeiter’in ikinci serisinde, bu sefer Türkçe eserlerin yanı sıra İtalyan, Yunan ve İspanyol göçmen işçilerin Almanya’da ürettiği şarkılar da yer alıyor.
‘DAHA ÖNCE KAYITLANMAMIŞ ÇALIŞMALAR DA VAR’
Aynı zamanda Ballhaus West reklam ajansının kurucu ortağı olan İmran Ayata, ikinci albümde daha önce kaydedilmiş şarkıların da yer aldığını belirtti. ‘Song of Gastarbeiter’ albümün ikinci serisini tanıtan İmran Ayata, “İlk albüm çok ilgi gördü. Uzun bur aradan sonra ikinci albüm hazırlıklarına başladık. Bu albümde 17 parça yer alıyor. Daha önce kayıtlanmamış çalışmalar da var. Örneğin 1980’lerde Alman Sendikası, Yunanlı bir gruba 1 Mayıs türküsü yazın diye iş vermiş. Bestelemişler, ancak parçanın hiçbir kaydı yoktu. Biz bu şarkıyı Shantel’in stüdyosunda yeniden kaydettik. Ata Canani’nin ‘Deutsche Freunde’ şarkısının da kaydı yoktu. Shantel yine Ata Canani’nin şarkısını kendince yorumladı. Almanya’da kimsenin haberdar olmadığı bir kültür var ve kendi starlarını yaratmış. Örneğin Yüksel Özkasap, 600-700 bin kaset satmış. İnanılmaz bir şey. Bu, Almanya’nın bir gerçekliği ve biz bu gerçekliği yansıttık“ diye konuştu.