Güncelleme Tarihi:
YEŞİLLER Eş Genel Başkanı ve başbakan adayı Annalena Baerbock, Almanya Türk Toplumu’nun (TGD) göçün 60’ıncı yılı dolayısıyla gerçekleştirdiği videolu röportaj serisinin konuğu oldu. Önceki gün İklim Koruma Bakanlığı öneren Baerbock, göç politikasının İçişleri Bakanlığı’ndan alınarak çeşitliliği ve katılımı merkeze koyan bir ‘Göç Bakanlığı’ oluşturulması gerektiğini söyledi. Baerbock, “Amacımız misafir işçilikten herkes için eşit katılımlı bir toplum yaratmaktır” dedi. Katılım ve Eşitlik Yasası’nı hayata geçirmek istediklerini belirten Baerbock, yerel seçimlerde üçüncü ülke vatandaşlarına oy hakkı tanınması için de çalışacaklarını ifade etti.
‘BİR BAŞARI HİKÂYESİ’
Almanya’ya çalışmak amacıyla gelen ‘misafir işçilerin’ yaşamlarının bir başarı hikâyesi olduğunu kaydeden Baerbock, “O zamanlar misafir işçi olarak geldiler, şimdi Almanya’nın bir parçası oldular. Batı Almanya ekonomisini, kültürünü, politik ve sosyal hayatını önemli ölçüde birlikte şekillendirdiler. Bugün sizler, aileleriniz, ikinci ve üçüncü nesil, ülkemizde birlikteliğimizi şekillendiriyorsunuz. Türk göçü hikâyesi, ülkemiz için büyük bir büyük bir Alman başarı hikâyesidir” dedi.
‘ÇEŞİTLİLİK BİZE GÜÇ VERİYOR’
Birinci neslin başarı hikâyesinin yeteri kadar onore edilmediğini belirten Baerbock, şunları söyledi: “1961- 1973 yıllar arasında gelenler kalifiye olarak yeterli değillerdi ama fiziksel olarak en zor işlerde çalıştılar. Çok arkadaşımdan biliyorum, aileleri çok kötü şartlarda yaşamış. Bazılarının çocukları Türkiye’de kaldı ve ailelerinden ayrı yaşamak zorunda kaldı. Üstelik o zamanlar şimdiki gibi Almanca kursları da yoktu. Almanya bu geçen zaman içinde göç ülkesi oldu. Farklı hayat hikâyelerinden oluşan bu çeşitlilik bize güç veriyor, Almanya’yı güçlü yapıyor. Bu nedenle bunu demokratik birlikteliğimizin bir parçası olarak algılamalıyız.”
‘DÖRT KİŞİDEN BİRİ GÖÇMEN’
“Almanya’da her dört kişiden biri göçmen kökenli ve bizim toplumsal gücümüzün parçasıdır. Ancak yönetici kadrolarında, bazı meslek gruplarında ve hatta siyasette, kamu kurumlarında ve toplumsal yaşamda eşit şekilde temsil edilmiyorlar. Bu nedenle bende partim de eşit katılım ve temsili savunuyoruz. Be nedenle parti olarak ‘Katılım ve Eşitlik Yasası’ hazırlamak istiyoruz. Devletin toplumda çeşitliği dikkate alması ve eşitlik hedefi koyması gerekiyor. Mesela işe alımlarda bu dikkate alınmalı. Üçüncü ülke vatandaşlarına artık yerel seçimlerde oy hakkı verilmesinin sağlanması gerekir. Ayrıca ‘opsiyon modeli’ni ortadan kaldıran modern bir vatandaşlık yasası çıkarılmalı. Çeşitliğin ne olduğunu kendi içimizde de ele aldık. Almanya’da çeşitlilik, uzun zamandır bir gerçeklik. Her vatandaşın eşit olarak kabul edilmesi ve ırkçılığın, ayrımcılığın reddedilmesi ve çeşitliğin toplumsal kabulü için çalışacağız.”